990 Bilim İnsanından Veganlara Karşı ‘Et Bildirisi’

Et yemek insanlık tarihi kadar eski bir alışkanlık. Fakat son yıllarda veganlık üzere etten uzak duran beslenme biçimleri giderek yaygınlaşıyor. Veganlar, et yemenin hem hayvan haklarına hem de gezegenin geleceğine ziyan verdiğini savunuyor.

Veganların bu argümanına karşı toplanan 990 bilim insanı, bir ‘bildiri’ yayınladılar. Bu bildiride bilim insanları, hayvancılığın ve et üretiminin gezegene ziyan vermediğini aksine faydası olduğunu, insan sıhhatine da çok büyük katkılarda bulunduğunu belirttiler.

990 bilim beşerinin yayınladığı ‘Et Bildirisi’

Bildiride, et yemenin insan sıhhati için gerekli olduğu vurgulanarak, “Et, protein, demir, çinko, selenyum, B12 vitamini üzere hayati besin öğelerinin en uygun kaynaklarından biridir. Et tüketimi, bağışıklık sistemini güçlendirir, kas kütlesini artırır, kemik sıhhatini korur ve zihinsel gelişime katkı sağlar” denildi.

Bildiride ayrıyeten et yemenin etrafa ziyan vermediği, tersine sürdürülebilir bir tarımın modülü olduğu belirtildi. “Et üretimi, doğal kaynakların korunmasına ve biyolojik çeşitliliğin artmasına yardımcı olur. Hayvanlar, otlaklarda yetişen bitkileri sindirebilir ve bunları insanların yararlanabileceği besinlere dönüştürebilir. Ayrıyeten hayvan gübresi, toprağın verimliliğini artırır ve kimyasal gübre kullanımını azaltır” tabirleri kullanıldı.

Bildiriye imza atan bilim insanları, et tüketiminin azaltılmasının hem insan sıhhatine hem de etrafa ziyan verebileceği konusunda uyarıyor. Et tüketmeyen şahıslarda demir eksikliği anemisi, protein-enerji yetersizliği, B12 vitamini eksikliği üzere beslenme bozuklukları görülebilir. Ayrıyeten et tüketimi azaldıkça bitkisel kaynaklı besinlerin talebi artacak ve bu da tarım alanlarının genişlemesine ve ormanların yok olmasına neden olacak şeylere yol açabilir.

Son olarak imzacılar, et tüketiminin tehlikelerine dair yayınlanan makalelerin bilimsel açıdan kusurlu olduğunu da vurguluyorlar: “Taze et ve süt eserlerini öğünlerden çıkarmak insan sıhhatine ziyan verir. Bayanlar, çocuklar, yaşlılar ve düşük gelirliler bilhassa olumsuz etkilenecektir.”