Akıbeti Bilinmediği İçin Çok Sayıda Kadının "O Aslında Benim!" Dediği Rus Çarının Kızının Acı Öyküsü

Akıbeti Bilinmediği İçin Çok Sayıda Kadının “O Aslında Benim!” Dediği Rus Çarının Kızının Acı Öyküsü

1917 yılında gerçekleşen Bolşevik Devrimi sonrası yüzlerce yıllık Rus imparatorluğu yıkıldı ve yerine sosyalist bir devlet kuruldu. Devrim sonrası tarihe son Rus Çarı olarak geçen II. Nicholas ve ailesi öldürüldü. Ailenin küçük kızı Anastasia ve kardeşi Alexei hakkında ise ölmedikleri dedikoduları yıllarca sürdü. Gelin Anastasia Romanova kimdir yakından bakalım ve kısa hayat hikayesini görelim.

Osmanlı İmparatorluğu yıkılıp da yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman hanedan üyelerine zarar verilmemiş ve yeni devlete karşı çıkanlar tarafından kullanılmamaları için yurtdışına gönderilmişlerdir. Maalesef her saltanatın sonu bu kadar iyi bitmedi. Yüzlerce yıllık bir imparatorluk olan Rusya’da Bolşevik Devrimi olduğu zaman son çar II. Nicholas ve içlerinde küçük kızı Anastasia Romanova’nın da olduğu tüm aile öldürüldü.

Anastasia Romanova ve küçük kardeşi, aynı zamanda tahtın varisi Alexei’nin ölümü hakkında ise pek çok şüphe vardı. Küçük çocukların bir şekilde bu infazdan sağ kurtulduklarına ve hala yaşadıklarına inanılıyordu. Hatta bir kadın, Anastasia olduğunu iddia ederek yıllarca hak mücadelesi verdi. Peki, gerçek neydi? İki çocuk gerçekten ölmemiş miydi? Gelin Anastasia Romanova kimdir yakından bakalım ve acılarla dolu kısa hayat hikayesini görelim.

Anastasia Romanova kimdir? Son Rus çarının kara bahtlı kızı:

Anastasia Romanova, 18 Haziran 1901 günü Rusya İmparatorluğu sınırlarındaki Peterhof kasabasında dünyaya geldi. Annesi, evlendikten sonra Çariçe olan Alexandra; babası ise tarihe Rusya İmparatorluğu’nun son çarı olan geçecek II. Nicholas’tır. Çar II. Nicholas, 1894 yılında tahta çıkmıştır.

Anastasia Romanova’nın Olga, Tatiana ve Maria isimli üç ablası ve Alexei isimli küçük erkek kardeş vardı. Alexei aynı zamanda tahtın varisiydi. Tüm saltanat ailelerinin çocukları gibi Anastasia iyi bir eğitim aldı. İsviçreli bir öğretmeni vardı. İyi bir geleceği olacağını düşünerek 17 yaşına gelen Anastasia Romanova, Bolşevik Devrimi sonrası 1918 yılında 16 Temmuz’u 17 Temmuz’a bağlayan gece tüm ailesi ile birlikte öldürüldü.

Çarlığın sonunu getiren Bolşevik Devrimi:

Ekim Devrimi olarak da bilinen Bolşevik Devrimi, 15 Ekim 1917 yılında gerçekleşti. Lenin yönetimindeki bir grup, kurdukları Kızıl Ordu ile imparatorlukta bir isyan çıkardılar ve kazandılar. Devrim ile birlikte Rus İmparatorluğu yıkılarak yerini Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne bıraktı. Sovyetlerin sonu ise 26 Aralık 1991 yılında geldi.

Devrimden sonra çar ve ailesine ne oldu?

Bolşevik Devrimi 15 Ekim 1917 tarihinde gerçekleşmiş olsa da çar ve ailesinin infazı hemen yapılmadı. II. Nicholas ve ailesi, Ural Dağları’na sürülerek burada ev hapsine mahkum edildiler. Yanlarına hizmetçilerini alabilmişlerdi ancak diğer tüm mülklerine devrimciler tarafından el konulmuştu.

Artık devrik bir lider olan ve Rusya İmparatorluğu’nun son çarı olarak adı tarihe geçen II. Nicholas, devrimciler tarafından büyük suçlara karışmakla suçlanıyordu. Kendisi, ülkeyi yüzlerce yıl boyunca yönetmiş Romanov hanedanından geliyordu. Ailesi ile birlikte hapsedildiği evde en zor günlerini yaşadı.

Güvenlik bahanesiyle bodruma indirildiler:

II. Nicholas ve ailesinin ev hapsinde tutulduğu sırada Rusya Yüksek Sovyet Konseyi kararını verdi; çar ve ailesi öldürülecekti. Ailenin tutulduğu evin komutanı olan Yakov Yurovsky 16 Temmuz 1918 günü infaz emrini aldı. Çar ve ailesine dışarıda kaos olduğunu ve güvenliklerinin tehlikede olduğunu söyledi. Onları bodrumda koruyacaklardı.

Çar ve ailesi, yanlarında hizmetçileri ve köpekleriyle birlikte bodruma indiler. Bodruma adımlarını atar atmaz infaz mangası ile karşılaştılar. 16 Temmuz’u 17 Temmuz’a bağlayan gece, infaz mangasının silahlarından çıkan kurşunlarla çar, karısı, çocukları, hizmetçileri ve köpekleri bile oracıkta öldürüldü. Yüzlerce yıllık Rusya İmparatorluğu resmen sona ermişti.

İnfaz sonrası iddiaların ardı arkası kesilmedi:

  • Anna Anderson

Çar ve ailesinin nereye gömüldüğü gizlendi. Elbette bu gizem, arkasında pek çok komplo teorisi ile birlikte geldi. Uzun yıllar, Anastasia Romanova ve kardeşi Alexei’nin o infazdan sağ kurtulduğuna inanıldı. İddialara göre mülklerine el konulduğu sırada mücevherlerini korumak için giysilerinin içine dikmişlerdi. İki küçük kardeşe sıkılan kurşunlar bu mücevherlere çarpmış ve hayatta kalmalarını sağlamıştı.

Bunlar basit iddialar değildi. 1920’li yıllardan sonra pek çok kadın Anastasia Romanova olduğunu iddia ederek hak talebinde bulunmuştu. Bunlardan bir tanesi ise iddiasını yıllarca sürdürdü. Polonyalı olan Franziska Schanzkowska isimli bir kadın, uzun yıllar Anastasia Romanova olduğunu söyledi ve hak mücadelesi için sayısız dava açtı.

Bir Amerikalıyla evlenerek ABD’de yaşayan ve Anna Anderson adını alan bu kadın, yaklaşık elli yıl boyunca Anastasia Romanova olduğu iddiasını sürdürdü ve mirasını istedi. 1970 yılına geldiğimizde Batı Almanya Mahkemeleri tarafından bu dava kesin olarak reddedildi. Birkaç yıl sonra ise tüm iddiaların yalan olduğu kanıtlandı.

Anastasia Romanova ve kardeşinin mezarı bulundu:

Sovyetler Birliği özgürlükleri esas alan bir rejim hayaliyle kurulsa bile Lenin öldükten sonra işler epey karıştı ve baskıcı bir devlet haline dönüştü. Öyle ki sanat ve bilim çalışmaları bile devlet eliyle kontrol edilir hale gelmişti. Bu nedenle 1970 yılında amatör bir arkeolog tarafından bulunan altı yetişkine ve üç çocuğa ait mezar yıllarca saklandı.

1976 yılında bulunan toplu mezardaki yetişkinlerin ve çocukların II. Nicholas, eşi, üç çocuğu ve hizmetçileri olduğu 1991 yılında Sovyetler Birliği dağılana kadar saklandı. Cesetler üzerinde yapılan genetik testlerle bu durum ispatlandı. Hatta Franziska Schanzkowska’nın Anastasia Romanova olmadığı da bu testler ile ortaya çıkmıştır.

Tüm aile üyeleri oradaydı ama Anastasia Romanova ve kardeşi Alexei aralarında değildi, yoksa gerçekten kurtulmayı başarmışlar mıydı? Maalesef 2007 yılında, ilk mezara yakın bir noktada Anastasia ve Alexei’nin mezarları bulundu. Yapılan DNA analizi sonuçları kesindi. Böylece onlarca yıllık gizem en sonunda çözülmüş oldu.

Popüler kültürde Anastasia Romanova:

Anastasia Romanova’nın kısa ama gizemli hayat hikayesi Fransız yazar Marcelle Maurette tarafından tiyatro oyununa uyarlandı. Oyun, 1956 yılında Anastasia ismiyle beyazperdeye uyarlandı ve pek çok dalda Oscar ödülüne layık görüldü. II. Nicholas’ın son dönemini anlatan The Last Czars isimli bir Netflix dizisi de vardır.

Son Rus çarı II. Nicholas’ın kızı Anastasia Romanova kimdir sorusunu yanıtlayarak acı bir sonla biten hayat hikayesinden bahsettik. Dünyanın farklı noktalarında yapılan devrimlerden sonra yaşananlara baktığımız zaman ülkemizde yaşananların aslında kültürümüzün yüceliğinin bir yansıması olduğu açıkça görülüyor. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.