Antik Mısır’dan Bu Yana Pek Çok Medeniyetin 'Şifa Kaynağı' Olarak Adlandırdığı Papatya Çayının Bilime Göre 10 Faydası

Baharda açarak yaz aylarının habercisi olan papatyalar, sarı ve beyaz renkleriyle görenlerin içini ferahlatmasının yanı sıra aynı zamanda bir şifa kaynağıdır. Antik Mısır döneminde ve sonrasında özellikle sakinleştirici etkisi nedeniyle yaygın olarak kullanılan papatya çayı faydalarına ve olası zararlarına gelin yakından bakalım.

Şöyle bir camdan dışarı baktığımızda bile doğaya hayran kalmamak elde değil. Hele biraz şehirden uzaklaşıp da doğaya biraz daha yaklaşınca bizi ilk karşılayanlar papatyalar olur. Nisan ayında açan ve eylül ayına kadar kurak topraklara güzellik katan papatyalar yalnızca sarı ve beyaz renkleriyle içimizi ferahlatmıyor, papatya çayı olarak bu çiçek aynı zamanda içenler için sayısız fayda sağlıyor.

Aslında papatya çayının ne kadar faydalı olduğu yeni bir bilgi değil. Antik Mısır döneminde ve sonraki medeniyetlerde papatya çayı özellikle sakinleştirici etkisi nedeniyle bir şifa kaynağı olarak görülüyordu. Soğuk algınlığına ve gribe iyi gelmesinin yanı sıra uykuyu düzenlediği de biliniyor. Gelin papatya çayının faydaları nelerdir yakından bakalım ve kimlerin kullanmaması gerektiğini görelim.

Papatya çayının faydaları:

Adet ağrılarını hafifletir.
Diyabetli hastalarda kan şekerini düzenler.
Kemikleri güçlendirir.
İltihapları azaltır.
Kanser tedavisinde yardımcı olur.
Sakinleştirir ve uykuyu düzenler.
Soğuk algınlığına karşı birebirdir.
Cilt hastalıkları üzerinde olumlu etkisi vardır.
Mide rahatsızlıklarına iyi gelir.
Kalp sağlığını destekler.

Adet ağrılarını hafifletir:

Bazı regl dönemleri kişinin çok fazla ağrı ve kramp yaşamasına neden olur. 2010 yılında Hamedan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmada, bir ay boyunca düzenli olarak papatya çayı tüketen kadınlarda bu krampların çok daha düşük yoğunlukta ortaya çıktığı görüldü. Düzenli tüketildiği zaman adet düzensizliğini ortadan kaldırıyor.

Diyabetli hastalarda kan şekerini düzenler:

Diyabetli hastaların en büyük sorunu kan şekerinin anlık olarak düşmesi ya da anlık olarak yükselmesidir. Özellikle anlık yükselmeler kötü sonuçlar doğurabilir. 2008 yılında Amerikan Kimya Derneği tarafından yayımlanan bir makalede düzenli olarak papatya çayı tüketmenin kan şekeri yükselmelerini önleyebileceğinden bahsediliyor. Ancak tek başına yeterli olmadığı için diyabet ilaçlarına yardımcı olarak kullanılması öneriliyor.

Kemikleri güçlendirir:

Osteoporoz adı verilen ve kemik yoğunluğunda kayba neden olan bir hastalık nedeniyle özellikle menopoz dönemi sonrasında kadınlarda kemikler güçsüzleşir ve kırıklar meydana gelebilir. 2004 yılında Amerikan Kimya Derneği tarafından yayımlanan bir makalede papatya çayının anti – östrojenik etkileri sayesinde kemik yoğunluğunu arttırma etkisinden bahsediliyor.

İltihapları azaltır:

Bağışıklık sistemimiz, vücudumuzda herhangi bir iltihaplanma ve enfeksiyon meydana geldiği zaman enflamasyon adı verilen bir tepki gösteriyor. Zaman zaman tehlikeli sonuçları olabilen enflamasyon, papatya çayının içindeki bileşenler sayesinde dengede tutuluyor. Hemoroid, gastrointestinal ağrı, artrit, otoimmün bozukluklar da uzun süreli enflamasyona bağlı olarak oluştuğu için düzenli papatya çayı tüketmek bunlara da iyi gelmektedir.

Kanser tedavisinde yardımcı olur:

2012 yılında yapılan çalışmada, kadife çiçeği ve papatya çayının kanserli hücreler üzerindeki etkileri araştırıldı. Bu çalışmada, her iki çay da direkt olarak kanserli hücreleri hedef alarak bunların gelişmesini önleme eğilimi gösterdi. Şu an için bu çalışma yalnızca hayvanlar üzerinde yapıldığı için kesin bir sonuç bulunmuyor ama yine de henüz gelişmemiş kanserli hücreler için denenmesi gereken bir yöntem.

Sakinleştirir ve uykuyu düzenler:

Papatya çayı içmenin, özellikle de uyku öncesi tüketmenin insanı sakinleştirdiği ve çok daha kolay bir şekilde uyumasını sağladığı artık bilinen bir gerçek. Amity Biyoteknoloji Enstitüsü’nden bir grup bilim insanı papatya çayının kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerdeki etkisini inceledikleri zaman bu tür hastalara yaygın olarak verilen bir ilaç ile benzer bir etkiye sahip olduğunu gördüler. Yani papatya çayının yüksek tansiyon üzerinde de olumlu etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

Soğuk algınlığına karşı birebirdir:

Case Western Reserve Üniversitesi’nde bir grup bilim insanı papatya çayı içmenin değil, buharını solumanın grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar üzerindeki etkilerini araştırdılar. Kaynamış suya atılan birkaç kuru ya da taze papatyanın buharını soluyan hastalarda iyileşme olmasa da hastalık kaynaklı belirtilerde azalma görüldü. Farklı çalışmalarda bu tür bir buhar solumanın solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği de görülmüştür.

Cilt hastalıkları üzerinde olumlu etkisi vardır:

1987 yılında NCI CPTC Antikor Karakterizasyon Programı kapsamında yapılan bir çalışmada, papatya çayının sürüldüğü yaralı bölgelerde çok daha hızlı iyileşme yaşandığı görüldü. Egzama ve iltihap kaynaklı cilt hastalıklarında da hidrokortizon benzeri bir etkiye sahiptir.

Mide rahatsızlıklarına iyi gelir:

Mide bulantılarında, mide yanmalarında, ülserde, gastritte, gaz sıkışmalarında, ishalde, kabızlıkta ve benzer mide ve bağırsak sorunlarında anti-enflamatuar etkileri sayesinde papatya çayı hızlı bir olumlu etki gösterecektir.

Kalp sağlığını destekler:

Kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerde antioksidanların büyük oranda olumlu etkiye sahip olduğu biliniyor. Papatya çayı da tam bir antioksidan kaynağı olduğu için düzenli kullanımda bu tür kalp ve damar hastalıklarında iyileştirici bir etkisi olacaktır.

Papatya çayı zararları nelerdir, kimler kullanmamalı?

Papatya çayının faydaları her ne kadar saymakla bitmiyor olsa bile yine de bunun bir çiçek olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle polen alerjisi olan kişilerde papatya çayı içmek alerjik reaksiyona sebep olabilir. Polen alerjisi olmasa bile yalnızca papatyaya karşı da alerjiniz olabileceği için kullanmadan önce son derece dikkatli olmanız öneriliyor.

Papatya çayında pek çok bitkide ve doğal üründe olduğu gibi botulizm sporları vardır ve bunlar vücudumuzdaki farklı kimyasallarla etkileşime girebilir. Sağlıklı bir yetişkin böyle bir durumda sorun yaşamaz ama bebekler ve küçük çocuklarda bu etkileşim olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hiç riske girmemeniz ve bebeklerle küçük çocukları papatya çayından uzak tutmanız öneriliyor.

Unutmamanız gereken diğer bir nokta da papatya çayının tek başına iyileştirici bir gücü olmadığıdır. Evet, günde birkaç fincan papatya çayına biraz limon sıkıp biraz bal ekleyerek içerseniz hem içindeki bileşenlerin olumlu etkilerinden yararlanır hem de sakinleşirsiniz. Ancak ben ilacı milacı bıraktım bol bol papatya çayı içiyorum derseniz hastalıklarınız bırakın geçmeyi, çok daha ileri bir boyuta bile varabilir.

Binlerce yıldır insanlık tarafından bir şifa kaynağı olarak kullanılan papatya çayının faydalarından ve olası zararlarından bahsettik. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tüm sağlık konularında olduğu gibi papatya çayı tüketimi hakkında da en doğru ve size özel bilgiyi uzman bir hekimden almanız gerektiğini unutmayın.