Antik Yunan Heykellerinin Penisleri Neden Küçüktür?

Antik Yunan Heykellerinin Penisleri Neden Küçüktür?

Antik Yunan heykelleri, kaslı ve ‘kusursuz’ erkek temsilleri ile hatırlanır. Ancak bu heykellerde ‘kusursuz erkek’ aynı zamanda ‘küçük penisli’ olarak verilir. Üstelik bu, özellikle yapılan bir seçim. Peki neden?

Antik Yunanlar, heykel sanatını oldukça ciddiye alıp kusursuz bir anatomiye sahip heykeller yaptılar. Gücü, ihtişamı ve güzelliği temsil eden erkek heykelleri genelde fit, kaslı ve iri şekilde betimleniyordu.

Ancak bu heykellerde tüm bu 'ihtişama' ve 'güce' günümüz algısıyla bakıldığında uymayan bir durum var gibi görünüyor; heykellerin penis boyları. Genellikle penisin büyüklüğüne pek çok kültürde yüklenen anlam doğrudan güçle ilgilidir, peki Antik Yunan'da neden heykeller bu bir numaralı güç algısının dışında yapılmıştı?

Büyük penise yüklenen anlam, Antik Yunan'da oldukça farklıydı

İmparatorlar, tanrılar ve savaşçılar gibi 'mühim' isimlerin heykellerinde her şey güç ve ihtişamla ilgiliyken penislerin neden oldukça 'mütevazı' yapıldığı konusu tarih boyunca pek çok sanat tarihçisinin ve tarihçinin dikkatini çekti. 

Bu konuda yapılan çalışmalar ve edinilen bilgiler tek bir noktaya işaret etti; büyük penise yüklenen anlamın bambaşka olması.

Milattan önceye, antik Yunan'a bir bakış attığımızda, o dönemde büyük ya da erekte olmuş penisin güç gibi kavramlarla eşleştirilmediğini görüyoruz. Aksine, resimde ya da heykelde büyük ve erekte penis 'kaba' 'şehvetli' ve 'ahlaksız' olarak görülüyordu. 

Bu duruma ve konuda yapılmış tanımlara çeşitli eserlerde ve tarihi araştırmalarda rast gelmek mümkün. Örneğin antik Yunan yazarlarından Aristophanes, The Clouds isimli oyununda ideal erkek tanımını yapmış. Ona göre antik Yunan'da erkekler için ideal güzellik tanımı ''Parlak bir göğüs, aydınlık bir cilt, geniş omuzlar, küçük dil, güçlü kalçalar ve küçük bir penis''.

Tarihçi Paul Chrystal da antik Yunan'ın güzellik ideallerine yönelik çeşitli çalışmalar yürüttü. In Bed With Ancient Greeks (2016) kitabında Chrystal bu konuda ''Küçük penis, Yunanlılar’ın ideal erkek güzelliğiyle uyumluydu. En yüksek kültürün bir göstergesi ve medeniyetin en mükemmel örneğiydi'' ifadelerine yer veriyor. 

Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere penisi 'büyük ve erekte' olarak değil küçük temsil etmenin antik Yunan'da medeniyet ve kültür göstergesi olduğunu anlıyoruz. 

Büyük penisle temsil edilenler de vardı

Antik Yunan sanatında ve mitolojisinde büyük penislerle kendine yer bulan karakterler de vardı. Bunlar yarı insan yarı hayvan formundaki satirler, bazen resmedilen düşmanlar ve 'barbarlar' gibi karakterlerdi. Hatta öyle ki yarı keçi yarı insan formundaki satirlerin devasa penislerle temsil edilmesi 'iradesizliğin' göstergesi kabul ediliyordu. Bu iradesizlik, antik Yunan elitleri tarafından hoş karşılanmıyordu.

Chrystal yine bu konuda ''Büyük penisler kaba ve kültürel normlardan uzak, zevk düşkünü barbarlara ait bir şey olarak görülüyordu'' ifadelerini kullanarak durumu özetliyor.

Günümüzde bile 'penis' bir güç ve liderlik simgesi olarak algılanıyor

Antik Yunan'da penis hiçbir dönemde güç ve liderlik ile bağdaştırılmadı. O dönemde bir erkeğin gücü ailesinin devamlılığını sağlaması, çocuklarına babalık etmesi ve şehir devletini yönetmesi gibi temel gereklilikleri sağlaması için gereken 'akıl'dı. Akıllı olmayan bir erkeğin 'güçlü' olması mümkün değildi.