Avrupa Birliği'nden Kripto Para ile İşlem Yapan Bankalara “Borsa Çöktü, Para Gitti” Devrini Bitirecek Yeni Kurallar

Kripto para tutan ve kripto para ile işlem yaptıran bankalara yeni bir regülasyon geliyor. Avrupa Parlamentosu Komitesi’nin onayladığı düzenleme, bankalara tuttukları kripto para değeri kadar sermaye ayırma şartı getiriyor. Peki neden?

2022 yılı, kripto para yatırımcıları için pek de iyi geçmedi. Zira Terra (LUNA) ile FTX’in iflası gibi olaylar, bir yandan yatırımcıya zarar ettirdi diğer yandan da sektöre olan güveni sarstı. Tüm bunlara paralel olarak ise regülasyon tartışmaları başladı. Gelen son haberler, Avrupa Birliği’nin kripto paralarla ilgili önemli bir regülasyonu hayata geçirmek üzere olduğunu gözler önüne serdi.

Avrupa Parlamentosu (AP) Komitesi, kripto para ile ilgili işlemlere izin veren bankalarla ilgili önemli bir düzenlemeyi onayladı. Bu düzenleme, ellerinde kripto para tutan veya kripto para ticaretine izin veren bankalara önemli bir kural getiriyor. Genel Kurul’da onaylandıktan sonra AB üyesi ülkelerin onayına açılacak düzenleme, yatırımcıları korumayı amaçlıyor.

Düzenleme, kripto para tutan bankalara sermaye zorunluluğu getiriyor!

Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı düzenleme, bankalara sermaye zorunluluğu getiriyor. Diyelim ki bir bankanın elinde 1 milyar dolarlık Bitcoin var. Düzenlemeye göre banka, 1 milyar dolarlık sermayeyi sadece Bitcoin için ayıracak. Böylelikle olası şok durumlarında bankanın ve müşterilerinin korunması sağlanacak. Ayrıca bankalar, ellerindeki kripto para miktarını ve kripto para ile ilgili hangi hizmetleri sunduklarını şeffaf bir şekilde açıklamak zorunda kalacaklar.

Aslına bakacak olursak, her bankanın elindeki kripto para miktarının yüzde 1250’sini sermaye olarak ayırması tavsiye ediliyor. Ancak AP, sermaye tutarının yüzde 100’ünü makul bir seviye olarak görmüş durumda. Eğer Avrupa Birliği ülkeleri söz konusu düzenlemeyi kabul eder ve yürürlüğe alırsa, bankalar 2025 yılı itibarıyla kripto para tutarı kadar sermaye ayırmaya başlayacak. Düzenleme yürürlüğe girecek olursa, 2008 krizinden sonra uluslararası çapta kabul edilen bir anlaşma olan Basel III kapsamına alınacak.