Basit Bir Çocuk Masalı Gibi Görünse Bile Bazı Dersleri Yüzümüze Tokat Gibi Çarpan Hikaye: Kral Çıplak

Basit Bir Çocuk Masalı Gibi Görünse Bile Bazı Dersleri Yüzümüze Tokat Gibi Çarpan Hikaye: Kral Çıplak

Edebiyatın etkileyici gücünü kral çıplağın hikayesinde açık bir şekilde görebiliyoruz. Öyle ki kısa ve basit bir çocuk masalı olmasına rağmen bir yetişkin bile dinlediği zaman kibir duygusunun en kötü halini görebiliyor. Nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelen kral çıplağın hikayesi ne demek, anlamı nedir gelin biraz yakından bakalım.

Bugün artık demokrasi var ve oy vererek yöneticilerimizi seçebiliyoruz. Ancak eski dönemde bir şekilde tahta geçen hükümdarlar ve soylular ülkeleri yönetirdi. Durum böyle olunca halk ile yöneticiler arasında direkt bir iletişim olmazdı ve söylenmesi gereken sözler edebiyatla aktarılırdı. İşte bunlardan bir tanesi de kral çıplağın hikayesidir. Yüzlerce yıl öncesinin halk hikayelerine dayanan kral çıplak çocuk masalı, bugün bile en sevilenlerden bir tanesi.

Kral çıplağın hikayesi ne demek hiç düşündünüz mü? Şapşal bir kralın yaptığı hata sonucu herkese rezil olması gibi basit bir konusu var gibi görünse de aslında semavi dinlerin bile en büyük günah olarak kabul ettiği kibirden bahseder. Öyle ki koca bir kral olsanız bile kibriniz yüzünden başınıza neler geleceğini anlatır. Gelin kral çıplağın hikayesi ne demek, anlamı nedir kısaca inceleyelim ve bu masal çıkarmamız gereken dersleri görelim.

Kral çıplağın hikayesi nedir? İşte kral çıplak masalı:

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir ülkenin bir kralı varmış. Bu kral kötü bir insan değilmiş ama ülkenin sorunlarıyla hiç ilgilenmez, devamlı süslenip püslenmekle ve kendine yeni kıyafetler yaptırmakla meşgul olurmuş. Halk elbette bu durumdan hiç memnun değilmiş. Günlerden bir gün kral, ülkenin en iyi terzilerini saraya çağıran bir ferman yayınlamış.

Gelen terzilerden bir tanesi, krala dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kumaştan özel bir kıyafet dikeceğini söylemiş. Günler geçmiş ve terzi yeni diktiği kıyafetle gelmiş. Terzi kralı güzelce giydirmiş ve aynanın karşısına geçirmiş. Kral, üzerinde tek bir kumaş bile olmadığını görünce terzinin kendisiyle dalga geçtiğini düşünüp hiddetle bağırmış. Terzi ise kibar bir şekilde bu kumaşı yalnızca akıllı kişilerin göreceğini söylemiş.

Kral kendisinin akılsız olduğunun düşünülmesini istemediği için terziye bol bol altın verip göndermiş. Etrafındaki herkes, görmedikleri kıyafetin ne kadar harika olduğunu söylüyormuş. Kral, yalnızca akıllıların gördüğü kıyafetini giyerek halkın arasına karışmış.Herkes kralın halini görüyormuş ama korkudan sesini çıkaramıyormuş. Derken bir çocuk çıkmış ve kralı gösterek ‘Aa, kral çıplak, çıplak!’ diye bağırmış. Herkes kahkahalar atmaya başlayınca kral utana sıkıla koşa koşa sarayına dönmüş.

Kral çıplağın hikayesi ne demek?

Kral çıplağın hikayesi, İmparatorun Yeni Giysileri başlığıyla Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen tarafından kaleme alınmıştır yani Andersen Masalları’ndan bir tanesidir. Yüzden fazla dile çevrilen masal ilk kez 1837 yılında yayımlanmıştır. Masalın 1335 ve 1238 yıllarına tarihlenen İspanyol ve Hint versiyonları da vardır. Yani kral çıplağın hikayesi aslında bir halk öyküsüdür.

Kral çıplağın hikayesi hem ülkemizde hem de dünyada özellikle siyasetçileri hedef göstererek sıkça bahsedilen bir hikayedir. Kralın kibre kapılması, bir dolandırıcının bu kibirden faydalanması, yanındakilerin görevi olmasına rağmen onu uyarmamaları, halkın tüm gerçeği görmesine rağmen susması ve dünyadaki en saf canlılar olan çocukların her şeyi açık bir şekilde söylemesi.

Anlamından birazdan bahsedeceğiz ama kral çıplağın hikayesinden çıkarmamız gereken belki de ilk ders, edebiyatın gücü olmalıdır. Meydanlarda bağırılsa, kavgalar çıksa ya da saatlerce konuşulsa bile böyle kısa bir masalın aktardığı kadar güçlü bir mesaj verilemezdi. Belki de o yüzden Mustafa Kemal Atatürk’e bu ülkeyi nasıl kurduğu sorulduğunda, cebindeki her iki kuruşun bir kuruşunu kitaplar için harcadığını söylemiştir.

Kral çıplağın anlamı nedir? Aslında Osmanlı’da görüyoruz:

Yüzlerce yıllık halk öykülerinin derlenmesi ile oluşturulmuş olan kral çıplak masalı, bir noktadan sonra deyim halini almıştır. Çünkü masalı neredeyse hepimiz biliyoruz ve kral çıplak denildiği zaman neyin anlatılmak istendiğini anlıyoruz. Maalesef tarihin hangi döneminde olursak olalım ya da onu nasıl seçersek seçelim mutlak çıplak bir kral oluyor.

Hikayedeki kral karakteri görevlerini yerine getirmediği halde gereksiz kibre boğulan yönetici sınıfını, hikayenin en akıllısı olan dolandırıcı karakteri yönetici sınıfı kandırarak kendine pay çıkaranları, krala yalancı övgüler düzen yancılar çıkarları için akıllı yöneticiler istemeyen bürokratları, sessiz kalan halk toplu cehaleti ve toplumsal korkuyu, en sonunda tüm gerçekleri söyleyen çocuk ise ne olursa olsun gerçeklerin elbet bir gün ortaya çıkacağını anlatır.

Aslında bu kısa masaldan çok daha kısa bir şekilde bu mesajı veren bir söz bizim kültürümüzde de var. Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahlar cuma namazına giderken halkın arasından geçerek Cuma Selamlığı yaparlardı. Orada halk padişahı pohpohlamazdı. Onun yalnızca bu ülkenin yöneticisi olduğunu, kibirlenmemesini hatırlatmak için ‘Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var!’ diye bağırırlardı.

Peki gerçekten kral çıplak mı?

Gelin bu masala bir de diğer açıdan bakalım. Belki de terzi gerçekten haklı ve öyle bir kumaş buldu ki gerçekten onu sadece en akıllı insanlar görebiliyor. Kral, kralın yardımcıları, halk ve hatta çocuk bile bu konuda yanılıyor olamaz mı? Öyle ya koca kral da bu kadar kolay kandırılacak değildir.

Eğer kral çıplağın hikayesini okurken bir saniye olsun bu şekilde düşündüyseniz maalesef ortada büyük bir sorun var demektir. Çünkü tarih boyunca hangi medeniyetin hangi hükümdarına bakarsak bakalım tam da böyle düşünen halklar yüzünden ülkelerinin sonunu getirdiklerini görürüz.

Halk kandırılabilir, yardımcılar kandırılabilir, kral bile kandırılabilir ama bir çocuk kolay kolay kandırılamaz. Konu her ne olursa olsun bir yerlerde kandırılmamış ve kralın çıplak olduğunu söyleyen bir çocuk vardır. Cılız bir sesle de olsa kral çıplak diye bir ses duyuyorsanız durup bir düşünmekte yarar var.

Tamam kral çıplak, biz ne yapalım?

Kral çıplağın hikayesi yöneticilerin kibri üzerinden anlatılan bir masal olsa bile aslında hepimiz günlük hayatımızda, ilişkilerimizde ya da iş hayatımızda bu tür bir kibre ister istemez kapılıyoruz. Birileri bizi destekliyor ya da pohpohluyor diye böyle bir kibrin doğru olduğunu düşünmek yanlış. Emin olun bir yerlerde de sizin haksız olduğunuzu söyleyen birileri çıkacaktır. Biraz kulak kabartmakta yarar var.

Nesilden nesile aktarılarak kibrin kötülüğünü anlatan bir masal olan kral çıplağın hikayesi ne demek, anlamı nedir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak bu masalın neler anlatıyor olduğundan bahsettik. Kral çıplağın hikayesini okuyunca sizin aklınıza neler geliyor? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.