Bazı Market Zincirlerindeki Kasiyerler Neden Gün Boyu Ayakta Çalışıyor, Oturmaları Gerçekten Yasak mı?

Bazı Market Zincirlerindeki Kasiyerler Neden Gün Boyu Ayakta Çalışıyor, Oturmaları Gerçekten Yasak mı?

Mutlaka dikkatinizi çekmiştir; bazı zincir marketlerdeki kasiyerler asla oturmaz, gün boyu ayaktadırlar. Bunun nedenlerini kasiyerlere, bu durumdan kaynaklı oluşabilecek sağlık sorunlarını ise doktorlara sorduk…

“Kasaya bakan yok mu?” dememize neden olan şey, o esnada kasiyerin başka bir işle uğraşmasıdır. Yani aslında tek görev tanımları kasiyerlik değildir, market içinde pek çok görevleri vardır.

Kasada müşteri yoksa yeni müşteri gelmesini beklemeyip farklı işlerle ilgilenirler. Sadece kasiyer olsalardı bile zaten kasada da ayakta beklemek zorunda kalırlardı, çünkü oturabilmeleri için bir sandalye ya da iskemle verilmez.

Kapitalist sistem ve modern kölelik…

Yapılan işin yoğunluğu ve alınan paranın uyuşmadığı pek çok işten biridir kasiyerlik. Literatürde “zorlanmış pozisyon” denilen duruma maruz bırakılırlar.

Oturabildikleri tek zaman dilimi, yemek molasıdır. Yemeği hızlı yerlerse bir de dışarıda “kaldırıma” oturup sigara içebilirler.

Aslında açık bir şekilde “Oturmak yasak!” diyen yoktur, oturacak bir yer koymadıkları için bunu gizlice zorunlu kılmışlardır. Zaten marketin içinde her yer kamera doludur, BIG BROTHER IS WATCHING YOU!

Ayrıca kasalar genelde masaya montelidir ve uzun oldukları için normal bir sandalye veya iskemle olsa bile oturmak mümkün değildir. Oysa bel desteği olan ve yüksek ayarı yapılabilen koltukların olması gerekir.

Bazı insaflı işverenlerin olduğu market zincirlerinde kasiyerler oturarak çalışabiliyor. Aslında bilinçli tüketicilerin, işçi haklarının gözetildiği yerlerden alışveriş yaparak buna tepki vermeleri gerekir ancak toplumumuzda bu konuda bir sağduyu bulunmuyor.

Kimi marketlerdeki çalışma süresi günde 8,5 saat iken kimilerinde 10-12 saati buluyor.

Hatta zorunlu mesailerle 15 saate kadar uzayabiliyor. Yani aradaki 1 saatlik yemek molası haricinde saatlerce ayakta durmak zorundalar.

Yöneticilerin mobbing yapmasının detaylarına değinmeyeceğiz, bunun ve diğer zorlu şartların da etkisiyle çalışanların bu işte durma süresinin 3-4 ay kadar olduğunu bilmeniz yeterli.

Sadece marketlerde değil, giyim sektöründe de durum aynı.

Büyük bir giyim mağazası çalışanlarının anlattıklarına göre; kasada müşteri kalmadığında reyona çıkılması ve askıları toplama, kasa önündeki ürünleri düzenleme gibi işlerin yapılması gerekiyor.

Gün içerisinde çok fazla oturmak veya “ayakta durmak”, ciddi bir hastalığın riskini yükseltir.

Varis, fotoğrafta da gördüğünüz gibi, damarların genişlemesine ve uzayıp kıvrılarak yumaklanmasına neden olan ciddi bir hastalıktır.

Stres oranı fazlaysa -ki kasiyerlikte bunun olduğunu biliyoruz- görülme sıklığı artar. Kadınlarda erkeklere kıyasla 4 kat daha fazla görülür.

Kasiyerleri etkileyen tek sağlık sorunu tabii ki varisten ibaret değil.

Kasiyerlik, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarına yakalanma riski en yüksek 10 meslek grubu arasındadır. Bacak, kol, bilek, omuz, boyun, sırt ağrılarında artışa neden olan bir meslek. Aslında buna mesleğin kendisi değil, işverenlerin bencilliğinin neden olduğunu söyleyebiliriz.

Bir kasiyer, mesai saati içerisinde ortalama yaklaşık 3 tonluk malzemeyi kasadan geçiriyor.

Araştırmalara göre; bir kasiyer, bileklerini saatte 600 defa ileri-geri hareket ettiriyor. Bu da bilek kısmında sinir sıkışmaları, uyuşukluk, yanma gibi rahatsızlıkların yaygın olarak görülmesine neden oluyor.

Ürünlere uzanmaya çalışmak, eğilmek, ağır nesneleri tek elle kavrayarak kaldırmak gibi eylemler nedeniyle incinme riski daha da artıyor.

Türkiye’de yapılan bir çalışma, bu sorunun neden olduğu sağlık sorunlarını net bir şekilde gösteriyor:

Bir market zincirinde çalışan 50 kişinin sağlık durumuna bakıldığında; bu çalışanların %42’sinde boyun ağrısı, %44’ünde bel veya bacak ağrısı tespit edilmiş.

Üstelik bu katılımcıların yaş ortalaması yalnızca 29,5! Genç olmalarına rağmen iş yükü nedeniyle bu ağrılar ortaya çıkabiliyor.

Fiziksel yorgunluğun yanı sıra psikolojik yorgunluk da göz ardı edilmemeli.

Kasa açıklarının kasiyerlerin cebinden çıkması, kasada ekstra ürün teklifinde bulunmaya zorlanmaları(belli bir kotayı tutturamazlarsa azarlanıyorlar), egoist bölge müdürlerinin mobbing’i ve dahası sebepler yüzünden stres altında çalışıyorlar.

Şimdi bu içeriği okuyunca yöneticilere ve sisteme olan öfkeniz arttı ancak siz de bir müşterisiniz ve onların en önemli sorunlarından birisiniz.

Kasaya geç geldiği için, eksik para üstü verdiği için onlara öfkelenmenizin bir anlamı yok. Zaten stresli bir işte çalışan ve yüzlerce müşteriyle ilgilenen birinin hata yapması kaçınılmazdır.

“Olur böyle şeyler” deyip, güler yüzle kolaylıklar dileyerek marketten ayrılmanız onlara iyi gelecektir. Bu sadece kasiyerlere özel bir muamele olmamalı, tüm çalışanlara karşı sabırlı ve güler yüzlü olmamız gerekli. Çünkü toplum olarak buna ihtiyacımız var.

  • Kaynaklar: TEZ-KOOP-İŞ, Science Direct, Health Day, California Department of Public Health, Memorial