Belki Nazar Değmiştir: Kaosun Düzenden Daha Olası Olduğunu Söyleyen 'Murphy Kanunları' Nedir, Gerçek mi?

Belki Nazar Değmiştir: Kaosun Düzenden Daha Olası Olduğunu Söyleyen 'Murphy Kanunları' Nedir, Gerçek mi?

Başımıza kötü bir şey geldiyse o gün ya da o olayda devamlı kötü şeyler olacağı inancını ifade eden Murphy Kanunları, aslında kaosun düzenden daha gerçek ve olası olduğunu anlatan, mantıklı açıklamaları olsa da bilimsel bir temeli olmayan kanunlardır. Gelin Murphy Kanunları nedir, nasıl ortaya çıktı, gerçek mi yakından bakalım ve bu kanunların tam listesini görelim.

Murphy Kanunları adından da anlaşılacağı üzere batılı bir inançtır. Bizim kültürümüzdeki nazar değmesi durumuna benzese bile aslında bu kanunları ortaya koyan kişi tarafından mantıklı bir zemine oturtulduğu için yarı bilimsel bir olaydır. Bir şeyin kötü olma olasılığı varsa kötü olacaktır gibi basit bir cümle ile açıklamak mümkün olsa bile aslında Murphy Kanunları, kaosun düzenden daha gerçek olduğunu anlatmaktadır.

Murphy Kanunları gerçek mi diye merak ediyorsanız evet ama aslında bu kanunların madde madde yazılmış bir versiyonu yok. Çünkü Murphy Kanunları aslında belirli cümleler ya da örneklerden ziyade bir tür mantıksal düşünce çerçevesi oluşturur ve eminiz bunu okurken bile onlara yeni bir tanesini ekleyebilirsiniz. Gelin Murphy Kanunları nedir, gerçek mi, nasıl ortaya çıktı gibi soruları yakından inceleyelim ve bu kanunların bilinen örneklerinin listesini görelim.

Temelden başlayalım: Murphy Kanunları nedir, kime ait?

Murphy Kanunları, 1940’lı yılların sonunda Edward Aloysius Murphy Jr. tarafından ortaya atılmış bir mantıksal düşünce sistemidir. Kaosun düzenden daha gerçek ve olası olduğunu, bu nedenle de bir hata olacaksa mutlaka olacağını ve işlerin ters gidecekse mutlaka gideceğini savunur. Şu cümle Murphy Kanunları için tam bir özettir;

“Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir.”

Murphy Kanunları nasıl ortaya çıktı?

11 Ocak 1918 yılında Panama’da dünyaya gelen Edward Aloysius Murphy Jr. bir mühendistir. 1949 yılında Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerinde mühendis olarak çalışıyordu. Bir çalışma sonrası yaptığı basın açıklamasındaki sözleri ile Murphy Kanunlarını ortaya çıkarmıştır. Kendisi 1990 yılında hayatını kaybetti.

Gelelim söz konusu çalışmaya. 1949 yılında ABD Hava Kuvvetleri, roket ivmelenmesinin insan üzerinde nasıl bir etki yaratacağı üzerine bir dizi çalışma yürütüyordu. Ölçüm için pilotun üzerine özel bir yapıştırıcı ile 16 adet ivmeölçer takılması gerekiyordu. Cihazları takacak teknisyen 16 ivmeölçerin 16’sını da yanlış taktı.

Çalışmanın sorumlu mühendisi olarak Edward Aloysius Murphy Jr. çıktı ve basın toplantısı yaptı. Basın toplantısı sırasında ‘Her şey olacağına varır.’ şeklinde yaptığı ama mantıksal bir düşünce çerçevesi kurduğu açıklama sonrası bu durum Murphy Kanunları olarak anılır oldu ve 1958 yılında Webster sözlüğüne girdi.

Murphy Kanunları gerçek mi, ne anlama geliyor?

“Belirli bir gelişme herhangi bir yerde ortaya çıkmadıysa, zaten bu durumda mümkün değilmiş demektir.” cümlesi, Murphy Kanunlarının temelini oluşturmaktadır. Her zaman eğlenceli tarafından gördüğümüz Murphy Kanunlarının gerçek mi olduğunu anlamak için biraz mantık üzerinden incelemek gerekiyor.

Gerçek sonuçların olma ihtimalinin, olası sonuçlara oranlaması ile olasılık oranı hesaplanır. Süreç içerisinde gerçekleşmeyen olayın olma olasılığı sıfır yani imkansızdır. Ancak Murphy Kanunlarının bakışı farklıdır. Murphy Kanunlarına göre bir olay mümkünse gerçekleşecektir.

Murphy Kanunlarının temelini oluşturan, sibernetik alanında bilinen ve hem fen bilimlerinde hem de matematikte kullanılan bir kanundur. Eğer bir olayda organizasyon sınırlı ve kaos olasılığı yüksek ise iyi bir organizasyondaki düzenden çok daha üstün durumdadır. Sonuç olarak kaos, düzenden daha gerçek ve daha olasıdır.

Murphy Kanunları örneği:

Murphy Kanunlarının mantıksal temeli biraz karışık geldiyse gelin bir deney üzerinden bakalım. Diyelim bir teoriniz var ve bunu ispatlamak için bir deney yapıyorsunuz. Tek bir doğru sonuca ulaşmak için yapacağınız deneyde çok fazla bağımsız değişken varsa yani kontrol edemediğiniz çok fazla durum varsa sonucun ne olacağını bilemezsiniz ve sonuç genel olarak sizin istediğiniz gibi çıkmaz.

Günlük hayattan bir örnek verelim. Bir arkadaşlık uygulamasında biriyle eşleştiniz ve buluşmaya gidiyorsunuz. Hakkında çok az şey biliyorsunuz yani bu kişinin nasıl biri olduğuna dair bilmediğiniz çok fazla detay var. Tüm o kontrol edilemeyen durumlar nedeniyle karşınızda kişi muhtemelen hoşlanmayacağınız biri çıkacak. Halbuki bir arkadaşınızın arkadaşı olsa bilinmezler azalır ve kaos olasılığı da bununla birlikte azalırdı.

Murphy Kanunları listesi:

  • Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır.
  • Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
  • Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.
  • Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.
  • Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
  • Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
  • Piyangoda para kazandığınız gün, ölümünüz yakın demektir.
  • Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.
  • Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur.
  • Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi ortaya çıkacaktır.
  • Bir kişiye “Sandalye boyalı, sakın değme!” derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır.
  • Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
  • Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer.
  • Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekir.
  • Aradığınız bir şeyi en başından değil en sonundan aramaya başlayın.
  • Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir.
  • Anlattığın bir şeyin dinlenme ihtimali, anlatma isteğinle ters orantılıdır.
  • Çözülen her problem yeni problemler yaratır.

Genel olarak halk arasında bilinen Murphy Kanunlarından bazıları bu şekilde. Elbette bunlar kanun koyucu tarafından yazılmış kanunlar değil. Murphy Kanunlarının mantıksal çerçevesini anladıktan sonra siz de bu tür kanunlar uydurarak listeyi genişletebilirsiniz.

Murphy Kanunları tersi olarak tanımlanan Yhprum Kanunu:

Tam olarak nasıl ortaya çıktığı bilinmeyen Yhprum Kanunu, Murphy Kanunlarının tam tersidir. Zaten Yhprum kelimesi de Murphy’nin tersten yazılmış halidir. “Çalışabilen her şey, çalışır.” cümlesi ile özetlenen Yhprum Kanununun temelinde şu düşünceler vardır;

  • Bir şeyin olma ihtimali varsa mutlaka olur.
  • Çalışamayan sistemler, yine de bazen çalışır.
  • Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.

Her şeyin kötüye gittiği durumları ifade etmek için kullanılan Murphy Kanunları nedir, gerçek mi gibi merak edilen soruları yanıtlayarak bu kurallardan oluşan bir liste paylaştık. Siz de başınıza gelen durumlar üzerinden Murphy Kanunlarına eklenmesini istediğiniz olayları ve cümleleri yorumlarda paylaşabilirsiniz.