Beşerler Neden Muhteşem Kahraman Sinemalarını İzlemekten Kolay Kolay Bıkmıyor?

Süper kahraman sinemaları 50 yıldan fazladır hayatımızda ve muhtemelen popülerliklerinin altın çağında da değiller. Bu sinemaların ne kadar çiğ olduğuna dair giderek daha da fazla tenkit duyuyoruz. O denli ki toplumsal medyada “superhero fatigue” yahut “comic fatigue” üzere bu sinemalardan bıkkınlığı anlatan kavramlar ortaya çıkmaya başladı. 

Zaman değişiyor, sinema seyircisi giderek daha eğitimli ve gelişmiş bir göze sahip oluyor ve süper kahraman filmlerinin her seferinde kendini tekrar eden, kolay ve direkt hikaye yapısı bu seyircinin zevkine hitap etmemeye başlıyor. Pekala durum buysa giderek eskiyen bu cins nasıl yıl uzunluğu onlarca sinema salonunu ele geçirebiliyor?

Kimileri pek bayılmıyor olabilir ama birçok insan hala harika kahraman sinemalarını severek izliyor ve bunu açıklayacak çok fazla sebep var.

Öncelikle bu sinemalar devasa bütçelerle yapılıyor ve görsel açıdan da son derece tatmin sağlayan imaller. Çok büyük ve profesyonel takımlarla her ayrıntısı itinayla hazırlanan bu prodüksiyonlar izleyiciye görsel olarak büyük bir keyif sunabiliyor.

Ayrıca muhteşem kahraman sinemaları çokça aksiyon içeren ve son derece sürükleyici hikayelere sahip sinemalar. Bu yüzden niş bir sinema izleyip sanatsal tatmin almak için değilse bile eğlenmek, baş dağıtmak ve biraz keyif almak için hala çok tercih ediliyorlar.

Karakter arkı yahut kahramanın seyahati olarak isimlendirdiğimiz kıssa yapısı, tarih kadar eski bir formül olsa da her vakit çalışıyor. 

“Kahramanın yolculuğu” olarak isimlendirilen yapı şöyle bir seyir izler: karakterin hayatının bir müddettir devam eden alışılmış bir gidişatı vardır, bir anda bunu bozan olaylar meydana gelir, karakter hem içsel hem dışsal bir yolculuğa çıkar ve bu seyahatin sonunda artık o tıpkı kişi değildir. Bu yapı tüm harika kahraman sinemalarında tekrar eder.

Süper kahraman sinemalarının tümünde karakterin dış dünya ile birlikte iç dönüşümünü ve seyahatini izleriz. Karakterin içsel çatışmalarını, bağlantılarını, duygusal düşüşlerini, yükselişlerini ve öbür birine dönüşmesini izlemek karakterle bağ kurabilmeyi sağlar.

Hikayelerin geçtiği evrenlerde birbirini tekrarlayan karakterler, yerler ve olaylar vardır. Bu da ana öykü dışında onlara ne olacağını da merak etmemizi sağlar.

Bu sinemalar ekseriyetle Marvel Sinematik Evreni üzere farklı sinemalar ve karakterlerin birbirleriyle irtibatlı olduğu bir kainatta geçerler. Bu evrenlerde farklı karakterlerin maceraları ve öyküleri bir ortada örülür ve izleyicilere tanıdıkları ve bildikleri bir dünya ile ilgili yeni gelişmeler verilir. 

Ailece izlemek için risksiz ve garanti seçeneklerdir, her yaş kümesine hitap eder. Kısıtlı bir kitleye hitap etmezler.

Bir aile için her hafta sonu çocuklarıyla yapılacak bir aktivite bulmak epey güçlü olabilir. On yıllardır bu karakterleri takip eden anne babalar olabileceği üzere yeni tanışmış çocuklar için de ilgi alımlı olabilir.

Sadece aileler değil, Hollywood imalcileri için de çok garanti ve cazip bir tıp. Bu nedenle muhtemelen daima hayatımızda olacaklar.

Bir düşünelim; bir kitaptan uyarlanmayan, daha evvelki bir serinin kesimi olmayan ya da bir çizgi romana dayanmayan, tümüyle orjinal ve özgün senaryoya sahip kaç sinema aklınıza geliyor? 

Film yapmak hem maliyetli bir süreç hem de büyük bir risk almayı gerektirir. Bu riski almak için yeni senaryolara talih vermek yerine kitap ve çizgi roman uyarlamalarına başvurmak yahut hâlihazırda başarılı serileri sürdürmek daha garanti yatırımlardır. Bu cins imaller izleyiciye de tanıdık ve inançlı bir deneyim sunar.

Süper kahraman sinemalarının etrafında örülü devasa bir sanayi var. Bu da bu kıssalara olan bağlılığı sürdürüyor.

Sosyal medya ve başka platformlar aracılığıyla üstün kahraman sinemalarıyla ilgili heyecanı ve beklentiyi artıran bir pazarlama stratejisi kullanılır. Fragmanlar, tanıtımlar, spoiler tartışmaları ve hayran teorileri üzere ögeler sinema gelmeden heyecan ve merakı tırmandırır ve insanları beklemeye teşvik eder. 

Ayrıca bu tıp serilerin dünyasıyla bağlı sayısız ürün piyasaya sürülür. Bu da eserleri kullanmak ve sinemaları izlemek ortasında karşılıklı birbirini besleyen bir bağlantı ortaya çıkarır. Bir kere eserlerini aldığınız evrene karşı uzun müddetli bağlılık ve sadakat geliştirme ihtimaliniz yüksektir.