Bir Zamanlar Herkese "Japon Devi Abi ya!" Dedirten Toshiba, Ne Oldu da Göz Göre Göre Çöküşe Geçti?

Bir Zamanlar Herkese “Japon Devi Abi ya!” Dedirten Toshiba, Ne Oldu da Göz Göre Göre Çöküşe Geçti?

Toshiba, bir zamanlar adını sıkça duyduğumuz, teknolojik ürün alırken “Japon devi abi, güvenilirler” dediğimiz bir markaydı. “Markaydı” diyoruz çünkü şirket son yıllarda geçirdiği kötü süreçler nedeniyle adından pek söz ettiremiyor.

Toshiba, kurulduğu ilk günden beri yaptığı işlerle yalnızca Japonya’da değil aynı zamanda bütün dünyada adından söz ettiren 150 yıllık bir teknoloji şirketi. Japon devi, yıllardır elektronik ve bilgi teknolojisi sistemleri alanında pek çok yeniliğe imza attı.

Birçok çocuğun hayali olan Toshiba bilgisayarlar, yıllarca insanların en çok güvendiği ve tercih ettiği markalardan biriydi. Ancak son yıllarda yaşanan skandallar, Toshiba’nın sonunu getirdi desek yeridir.

Japon teknoloji devinin nasıl çöktüğüne geçmeden önce, dilerseniz kuruluş ve yükseliş dönemine bir göz atalım.

1870’li yıllarda Japonya, modernleşmeye ve gelişmeye çalışan bir ülkeydi. Toshiba’nın temelleri de bu yıllarda atıldı. Dönemin Mühendislik Bakanlığı, telgraf ekipmanı geliştirmesi için mühendis ve mucit Hisashige Tanaka’yı görevlendirdi. Tanaka, artan siparişlere yetişebilmek için 1875 yılında Tanaka Seizo-sho’yu (Tanaka Mühendislik Şirketi) kurdu.

Hisashige Tanaka ve Ichisuke Fujioka

Toshiba’nın bir diğer kurucusu olan Ichisuke Fujioka, genç yaşlarda Japonya’nın ilk ark lambasını üreten başarılı bir mühendisti. Kendini gittikçe geliştiren Fujioka, ampul üretmek için 1890’da Hakunetsu-sha Co. Ltd.’yi kurdu. Üretilen ampuller Japonya’nın Avrupa ve Amerika’ya olan bağımlılığını ciddi oranda azalttı.

İki firma, Japonya’da elektrikli ekipmanların geliştirilmesine öncülük etti.

1881 yılında hayatını kaybeden Tanaka’nın ölümünden sonra şirketin adı Shibaura Mühendislik Şirketi olarak değiştirildi. Bir isim değişikliği de 1899 yılında Hakunetsu-sha‘da gerçekleşti ve şirketin adı Tokyo Denki oldu. Şirketler 1923 yılına kadar elektrik alanındaki çalışmalarına ara vermeden devam etti.

1923 yılında yaşanan ve şiddeti 7,9 olan Büyük Kanto Depremi, bütün Japonya’yı olduğu gibi her iki şirketi de ciddi anlamda etkiledi.

Depremden sonra Tokyo

100 binden fazla insanın öldüğü bu depremde Tokyo Denki çalışanlarının büyük bir bölümünü kaybetti. Bu büyük felaketin yaraları yavaş yavaş sarılırken Japon hükümeti, İkinci Dünya Savaşı hazırlıklarına başladı.

Ülkenin ekonomik anlamda zorlu bir döneme girmesi şirketleri de zor duruma soktu. Bu yüzden iki şirket birçok alanda işbirliği yapmaya başladı.

1939 yılına gelindiğinde Tokyo Shibaura Denki adıyla birleşme kararı alındı.

İki Şirketin Logosu

Böylece Toshiba’nın ilk adımları atılmış oldu. Her iki şirketin ortak bir amacı vardı. O da halihazırda dünyanın önde gelen elektrikli makine üreticilerinden biri olmaktı. Kendi alanlarında büyük deneyimler kazanan iki şirketin bu ortaklığıyla pek çok ürün ortaya çıktı.

Toshiba’nın Ürettiği İlk Ev Aletlerinden Biri Pilav Pişirme Makinesi

Savaş sonrası Japonya’da özellikle ev aletlerine yönelik talebin artması nedeniyle şirket odak noktasını buraya çevirdi. Başarılı stratejiler geliştiren şirket, ürettiği çamaşır makinesinden mutfak aletlerine kadar pek çok ürünle Japonya pazarında büyük bir yer edinmeye başladı.

Tokyo Shibaura Denki; yalnızca yeni ürünler üretmiyor, aynı zamanda yeni teknolojiler de geliştiriyordu.

Mevcut fabrikalarını büyüten şirket, bu fabrikaları birer Ar-Ge merkezine de dönüştürerek Japon teknolojisine büyük katkılarda bulundu. Bu adımlarla şirketin satışları ve kâr oranları da hızla arttı.

Yeni ürünler ve teknolojik adımlarla geçen 20-30 yıllık dönemden sonra, 70’lerin başından itibaren Tokyo Shibaura Denki, dünya pazarına açılmaya başladı.

1984’te şirketin resmi adı olarak Tokyo Shibaura Denki’nin kısaltılmış şekli olan “Toshiba” olarak değiştirildi.

80’li yıllarda dünya pazarına elektronik ürünlerle giren Toshiba’nın yükselişi, bilgi sistemleri alanında yaptığı yeniliklerle devam etti. Kısa sürede dünyanın sayılı teknoloji markaları arasına adını yazdırdı.

Toshiba, yalnızca ürünlerinin son nesil teknolojik özelliklere sahip olması nedeniyle değil ergonomik tasarımlı ve sağlam olması nedeniyle de tercih edilen bir marka haline geldi.

Daha da başarılı olmak isteyen Toshiba, gelişen ve değişen teknolojiye ayak uydurmaya karar verdi.

Elindeki kaynakların çoğunun yarı iletkenlere ve bilgisayarlara odaklayarak iş ağını genişletti. Şirket, 1985’te dünyanın ilk dizüstü kişisel bilgisayarını üretti.

Ancak 1990’larda Japonya’da ekonomik krizler yaşanmaya başlandı.

Toshiba da bu durumdan en az şekilde etkilenmek adına çeşitli stratejiler geliştirdi. Bunlardan biri de şirket içi şirket sistemiydi. Bu sistemdeki amaç kurulan şirketlere daha fazla özerklik sağlayarak kararların daha hızlı alınmasını sağlamaktı.

Geliştirilen bu strateji, Toshiba’nın 2000’lerin başından 2014 yılına kadar oldukça başarılı bir dönem geçirmesini sağladı.

Şirket, ürettiği kaliteli ürünlerle bütün dünyaya açıldı. Gelişen teknolojiyle birlikte büyüyen pazarda yer edinmek için büyümekte olan sektörler ve gelişmekte olan işletmelerle çalışmaya başladı. Şirket, teknolojisi ve ürünleriyle rekabetçi bir ortamda en üst sıralara oynadı.

Ta ki 2015 yılına kadar…

Her başarılı şirkette olduğu gibi Toshiba’da da bazen zorlu dönemler oldu. Ancak 2015 yılında yaşanan muhasebe skandalı, şirketin çöküş döneminin başlamasına neden oldu.

2015 yılında yaşanan skandalın temelleri 2008 küresel finansal krizine dayanıyor. Şirket, kötü giden ekonomisini düzeltmek için riskli yatırımlar yapmıştı. Ancak faiz oranları düşünce bu yatırımların değeri de düştü ve ortaya daha kötü bir tablo çıktı.

Halktan ve Yatırımcılardan Özür Dileyen Toshiba Yöneticileri

Şirket, dünyaya ve yatırımcılara biz iyi durumdayız, sıkıntı yok imajı vermek istiyordu. Bu yüzden çeşitli işlemlerle kâr oranları olduğundan daha yüksek gösterilerek yatırımcılara yanıltıcı finansal raporlar sunuldu. Skandalın ortaya çıkmasının ardından, Toshiba’nın hisse senetleri değer kaybetti ve şirketin piyasa değeri büyük ölçüde azaldı.

Japon finansal düzenleyici kurumu FSA, skandalın boyutunu tespit etmek için bir soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda, Toshiba’nın tam 1,2 milyar dolar tutarında kârı gizlediği belirlendi. Skandalın etkilerini en aza indirgemek isteyen şirket yetkilileri 2,7 milyar dolar tazminat ödeme kararı alarak hissedarların zararını karşılamaya çalıştı. Bu olayın ardından şirketin yöneticileri istifa etti.

Bu zorlu dönemi bir şekilde atlatmaya çalışan Toshiba, sonraki yıllarda yeni krizlerle karşı karşıya kaldı.

Bilişim, teknoloji, sağlık gibi birçok alanda çalışmalar yürüten Toshiba, nükleer alanında da çalışmalar yürütüyordu. 2015 yılında yaşanan krizin bir diğer nedeni de 2011 yılında Fukuşima’da meydana gelen nükleer kazadan sonra şirketin nükleer iş biriminde büyük kayıplar yaşanmasıydı.

Muhasebe skandalının izlerini silmeye çalışan şirket, 2017 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde nükleer enerji işlerini yöneten iştiraki olan Westinghouse Electric’in iflas etmesiyle aynı yerden ikinci darbeyi yemiş oldu.

Westinghouse Electric, Güney Karolina’da inşa edilen iki nükleer santralin maliyet hesaplamalarında hata yaptığını açıkladı. Bu açıklama projelerin maliyetinin yaklaşık 10 milyar dolar artmasına neden oldu.

Bu kadar büyük bir meblağı karşılayamayan Westinghouse Electric’in iflasını açıklamasıyla Toshiba’nın yaklaşık 6,3 milyar dolarlık büyük bir zarara uğradığı düşünülüyordu. Net zarar konusunda herhangi bir açıklama yapmayan şirket, 6 Nisan 2018’de Westinghouse’un 4,6 milyar dolara satıldığını açıkladı.

Peş peşe gelen darbelerden sonra toparlanmak isteyen Japon teknoloji devi, pek çok bölümünü satmaya başladı.

Bu satışların en büyüklerinden biri 2017’de yaşanan nükleer skandalının zararını kapatmak için bellek yongası bölümünün %20’sinin satılmasıydı. 2020 yılına kadar toparlanmak için çeşitli adımlar atmaya devam edildi.

Ancak 2020 yılında yaşanan pandeminin yol açtığı ekonomik sorunların üstüne bir de Çinli bir yatırım fonunun ortaklık kurmak istemesi işleri iyice zorlaştırdı. Çinli yatırım fonu şirketin nükleer enerji bölümüne yatırım yapmak istiyordu. Bu durum, ülke güvenliği açısından endişelere yol açtı ve büyük tepki çekti.

Gelen tepkilerden sonra Toshiba’nın nükleer bölümünün tamamı Japonya merkezli bir yatırım fonuna devredildi ve şirket için nükleer olayı tamamen kapandı.

Ancak sorunlar 2021 ve 2022 yılında da bitmedi. şirketin yönetimi bu olaylardan sonra hem halktan hem hükümetten hem de yatırımcılardan büyük tepkiler aldı. Baskılara daha fazla dayanamayan yetkililer istifa etti, şirket bazı bölümleri satmaya devam etti.

Günümüze geldiğimizde Toshiba, hala birçok sektörde faaliyet gösteriyor. Muhasebe ve nükleer skandalı, yönetimdeki sorunlar, şirketin itibarını oldukça sarsmış olsa da yeniden yapılanma çabaları devam ediyor.

Bu bağlamda 24 Mart 2023 tarihinde çıkan haberlere göre dev teknoloji şirketi, Japonya merkezli özel sermaye şirketi Japan Industrial Partners tarafından 15 milyar dolar karşılığında satın alınacak. Henüz kesinleşen bir durum olmasa da hem Japan Industrial Partners hem de Toshiba yöneticileri, bu kararın Toshiba’yı kurtarmaya yeteceğini düşünüyor.

Toshiba’nın satışıyla ilgili süreç hakkında daha detaylı bilgiye aşağıdaki içeriklerimizden ulaşabilirsiniz.

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

Kaynaklar: Toshiba Global, Britannica, Companies History
İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER