Bir Zamanlar İstanbul’da Timsah Dolu Bir Nehir Olduğunu Söyleyen Tarihin İlk Coğrafyacısı: Strabon

Bir Zamanlar İstanbul’da Timsah Dolu Bir Nehir Olduğunu Söyleyen Tarihin İlk Coğrafyacısı: Strabon

Günümüz sosyal ve pozitif bilimlerinin temelini binlerce yıl önce yaşamış insanlar atmıştır. Bunlardan bir tanesi ise tarihin ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon’dur. Hayatı boyunca gezen ve Roma İmparatorluğu’nu üzerinde yaşayan milletlerle birlikte karış karış anlatan Strabon kimdir, bugün bile ondan bahsetmemizi sağlayan coğrafyaya katkıları ve eserleri nelerdir gelin yakından bakalım.

Bugün uydu başta olmak üzere pek çok farklı teknoloji ile hakkında çalışmalar yapılan coğrafya bilimi, günümüzden binlerce yıl önce pek de kolay bir alan değildi. Tarihin ilk coğrafyacısı olarak kabul edilen Strabon gibi insanlar hayatları boyunca gezerek coğrafya üzerine araştırmalar yapıyorlardı. Strabon ismini bugüne kadar taşıyan ise coğrafyaya katkıları ve bazıları kaybolsa bile yazdığı eserlerdir.

Anadolu topraklarında doğan Strabon, öldüğü güne kadar Roma İmparatorluğu’nu karış karış gezerek coğrafi çalışmalar yapmıştır. Onun çalışmalarını diğerlerinden ayıran ise incelediği topraklarda yaşayan milletleri ve bu milletlerin coğrafya ile olan ilişkisini de incelemiş olmasıdır. Yazdığı bazı şeyler ise uzman olmayanlar için bile ilgi çekici. Gelin Strabon kimdir, coğrafyaya katkıları ve eserleri nelerdir gibi merak edilen soruları tüm detaylarıyla inceleyelim.

Strabon kimdir? Bizim topraklarımızda doğan bir dahi:

Strabon, bugün Amasya ili sınırları içerisinde bulunan Roma İmparatorluğu topraklarında doğmuştur. Kendisinin Roma aristokratları ile kan bağı olduğu ve zengin bir ailede dünyaya geldiği düşünülmektedir. Klasik Yunan eğitimi görmesi ve Aristodemos’tan hitabet dersleri alması onun sıradan halktan bir insan olmadığının en büyük kanıtıdır.

Kendisi bir tarihçi, coğrafyacı ve filozoftur ancak günümüze kadar kalan çalışmaları coğrafya temelli olduğu için Strabon tarihin ilk coğrafyacısıdır demek mümkün. İmpratorluğun başkentinde, Yunanistan’da, Mısır’da, İskenderiye’de uzun zaman geçiren Strabon, ilk yıllarında Aristotelesçi görüşlere sahipken daha sonra imparator Augustus’un da akıl hocalarından olan Athenodoros’un etkisinde kalmış ve Stoa okulu görüşlerine yakınlaşmıştır.

Strabon milattan önce 64 yılında Amasya’da doğmuş ve milattan sonra 24 yılında yine bu şehirde hayatını kaybetmiş olmasına rağmen gençlik yıllarından itibaren bir an olsun boş durmamış ve Roma İmparatorluğu topraklarını karış karış gezmiştir. Yazdığı sayısız eserden günümüze kalan küçük bir kısmı bile dönemini aydınlatan tarihi ve coğrafi detaylarla doludur.

Strabon eserleri ve önemi:

Strabon tarafından yazıldığı bilinen ilk eser, 43 ciltten oluşan Historika Hypomnemata yani Tarihi Hatıralar isimli yapıttır. Bu eser, milattan önce 203 – 120 yılları arasında yaşamış tarihçi Polybius tarafından başlatılan tarih yazıcılığının bir devamıdır. Yalnızca 19 cildinin günümüze kaldığı eser, milattan önce 146 yılında Korint ve Kartaca’nın yıkılışı ile başlar ve Sezar’ın öldüğü Aktium Savaşı’na kadar olan geniş bir dönemi kapsar.

Strabon’un şüphesiz en önemli eseri ise şans eseri büyük bir bölümü günümüze kadar kalan Geographumena adlı yapıtıdır. Geographika olarak da bilinen 17 ciltlik bu eserde Strabon; Eratosthenes, Hipparkhos, Epheros, Polybios ve Poseidonios gibi tarihçilerden açık bir şekilde esinlenmiştir.

Geographumena isimli yapıt yalnızca bir coğrafya çalışması değildir, aynı zamanda o coğrafyalarda yaşayan halkların tarihi de incelenmiş ve coğrafya ile medeniyet ilişkisinden bahsedilmiştir. Bu özellikleri nedeniyle sonraki yıllarda Batlamyus tarafından kaleme alınan ve çok daha detaylı coğrafi bilgilere sahip olan Geographike Aphegesis adlı eserden ayrılmaktadır.

Strabon’un coğrafyaya katkıları nelerdir?

Strabon milattan önce 64 yılında doğmuş, milattan önce 44 yılında Romaya gitmiş ve milattan önce 31 yılına kadar bu şehirde kalmıştır. Milattan önce 29 yılında bütün Yunanistan’ı gezmiş, milattan önce 28 yılında Mısır’a gitmiş ve İskenderiye’de uzun süre kalmıştır. Tüm bu yolculukları sırasında geçtiği bölgelerde de inceleme yapmıştır.

Aslında Strabon’un yaşadığı ve incelemeler yaptığı tarihlere baktığımız zaman benzer çalışmalar yapan kişilere göre yakın tarihli olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle bu ismin neden ilk coğrafyacı olduğu biraz kafa karıştırıcı olabilir ama şöyle düşünün; coğrafya bir bilim ve bilimsel metotlar kullanılarak incelenmediği sürece ‘Buradan bir nehir geçiyor.’ demekten fazlası anlamına gelmez.

Strabon, bugün bildiğimiz anlamda ilk coğrafya çalışmalarına imza attığı için tarihin ilk coğrafyacısıdır. Hatta coğrafyanın tarih ile ilişkisini incelediği için sosyal bilimlerin bile atası olduğunu söylemek mümkün. Tüm bunların yanı sıra antik dönemde bir ilk olarak Strabon, volkanik hareketleri incelemiş ve tüm bunları bir neden – sonuç ilişkisi üzerinden açıklamıştır. Bu açıdan kendisinin bir yerbilimci olduğunu söylemek de mümkün.

Strabon’a göre Kadıköy’de timsah dolu bir nehir vardı:

Strabon’un bu konuda iki cümlesi vardır;

“Denizden biraz içeride, içinde küçük timsahların yaşadığı bir pınar vardı.”
“Kalkedon’un biraz içerisindeki küçük pınarda timsahlar vardı.”

Kalkedon, bugün Kadıköy olarak bildiğimiz İstanbul’un ilçesinin eski adıdır. Strabon açık bir şekilde Kadıköy’de içi timsah dolu bir nehir olduğunu söyler. İyi de nerede? Bu cümleleri araştıran uzmanlar, Kurbağalıdere olarak bilinen Kuşdili Deresi’ni işaret ediyorlar.

Bugün İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan Kuşdili Deresi’nin yatağı alüvyonlarla dolu. Ancak bundan binlerce yıl önce burada akan bir nehir vardı. Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’yu işgal ettiği yıllarda bazı esir ve kölelerin timsahlara kurban edilmesi tarihi gerçeğini düşünürsek Strabon’un işaret ettiği nehrin bugün Kurbağalıdere olarak bilinen Kuşdili Deresi olma ihtimali bir hayli yüksek.

Strabon hangi çağda yaşadı, nerede öldü?

Milattan önce 64 yılında Amasya’da doğan Strabon, Roma İmpratorluğu’nu karış karış gezip yaptığı coğrafi çalışmaları ölümsüz eserlere dönüştürdükten sonra doğduğu toprağa dönmüş ve milattan önce 24 yılında hayatını kaybetmiştir. Strabon’un yaşadığı çağ; antik tarih olarak kabul ettiğimiz İlk Çağ’ın Demir Devri’ndeki Roma Dönemi’dir.

Geographumena eserinden Strabon sözleri:

Eski tarihçilerin söylediklerine de kulak vermek gerekir. Örneğin, “Lydia Tarihi”ni yazmış olan Ksanthos benim daha evvelce bir yerde işaret ettiğim gibi bu ülkenin sık sık karşılaştığı acayip değişiklikleri anlatır. Gerçekten burasını Arimlerin efsanesinin geçtiği ve Typhōn’un acı çektiği yer olarak kabul etmişler ve buraya Katakekaumenē ülkesi demişlerdir. Beş yüz stadion uzunluğu, dört yüz stadion genişliği olan Mysia ve Maionia denen ve Katakekaumenē olarak adlandırılan ülkeye gelinir. Burada hiç ağaç yoktur; sadece kalite olarak ünlü şarapların hiçbirisinden aşağı olmayan Katakekaumenē şarabının elde edildiği bağlar vardır.

Tarihin ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon kimdir, coğrafyaya katkıları ve eserleri nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Birkaç bin yıllık süreçte bile yaşadığımız dünyada görülen değişiklikler hayret verici. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.