Da Vinci’nin Dünyanın Sonunu Yansıttığına İnanılan Çizimleri
Araştırmaları ve buluşları saymakla bitmeyen Leonardo da Vinci, birçok alanda çeşitli çalışmalara imza atmış bir bilim insanı ve geride bıraktığı eserlerinde de adeta geleceğimiz hakkında bile öngörülerde bulunmayı başarabildiğine inanılıyor.
Peki Leonardo da Vinci’nin çizimleri ve tablolarının altında ne üzere sırlar yatıyordu ve bu bilim insanı hakikaten Dünya’nın sonuna işaret etmiş miydi?
Bilim insanlarının bu son hakkında birtakım öngörüleri var.
Bu bilimsel olgular; bu sonun bundan 5 milyar yıl sonra, helyuma dönüşmek için hidrojeni tüketen Güneş’in, genişleyip devasa bir kızıl yıldız haline gelmesiyle gerçekleşeceğini tabir ediyor. 7,5 milyar yıl sonra ise Güneş’in yüzeyi, Dünya’nın şu anki yörüngesini geçmiş olacak.
Fiziksel ve zihinsel manada şimdinin insanlarından epey farklı olacak ve “insanlık dışı” olarak kabul edilebilecek geleceğin insanlarının, çok uzak galaksilerdeki öbür dış gezegenleri kolonileştireceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bu durum, fizik bilimlerine dayanan bilimsel dogmaların bir bütünü.
Fakat kahinlerin ve çeşitli bireylerin kıyamete dair çok farklı görüşleri bulunmakta.
Bizler, geleceği ve Dünya’nın sonunun ne vakit ve nasıl geleceğini epey merak ediyoruz ve ister istemez geleceğin derinliklerini görme gücüne sahip olduğunu argüman eden insanlara inanma eğiliminde oluyoruz.
Özellikle Batı dünyasındaki pek çok insan da Dünya’nın sonunun kendi hayatları sırasında geleceğine inanıyor ve bu niyetten hareketle bu bahisle ilgili daima araştırmalar ortaya koyuyor.
Örneğin Britanyalıların %3’üne kıyasla, Amerikalıların %16’sı sonlarının kıyametten kaynaklanacağını düşünüyor. Daha da tuhafı, her ülkedeki insanların %1’i ila %3’ü kıyametin bir zombi ya da uzay istilası sebebiyle meydana geleceğini düşünüyor.
Leonardo da Vinci ise periyodu içerisinde niyetleri ya da çalışmalarıyla Dünya’nın sonuna dair “açık bir formda rastgele bir görüş beyan etmese de” bu bilim beşerinin yapıtlarında birtakım ipuçları olduğuna inananlar bulunuyor.
Da Vinci’nin çalışmalarında bir uzman tarafından yürütülen bir araştırma; bu bilgenin, Dünya’nın en çok kopyalanan dini tablosu olan Son Akşam Yemeği’nde Dünya’nın sonunun evvelden bildirildiğini iddia ediyor.
Vatikan arşivlerinde çalışan ve birebir vakitte, da Vinci’nin el yazmalarını da inceleyen İtalyan sanat uzmanı Sabrina Sforza Galitzia’nın yaptığı bu tahlilin, tablodaki bâtın bir mesajı açığa çıkardığı tez ediliyor.
Galitzia’ya nazaran da Vinci, Son Akşam Yemeği’nde Dünya’nın sonunun kesin olarak ne vakit geleceğini gösteriyor.
Araştırmacı, matematiksel ve astrolojik bir bilmece ortaya koyan bu tablonun üzerindeki yarım Ay penceresini inceledikten sonra tıpkı bir vakitler Mayaların Dünya’nın sonunun 2012’de geleceğini tez etmesi üzere bu sonun 21 Mart 4006’da başlayıp, birebir yılın 1 Kasım’ında sona ereceğini aktarıyor.
Bir öteki yandan Leonardo da Vinci’nin “Tufan” isimli eskizinin de bu mevzuda ipuçları verdiği düşünülüyor.
Bazıları bu çizimlerin, da Vinci’nin vaktinden fırtına ve zelzele üzere olayları tasvir ettiğini söz ediyor. Her daim tablolarıyla konuşulan bu dehanın Tufan’a yönelik notları ise şöyle: Her yerde, rüzgarların öfkesiyle kökünden sökülüp soyulan saygıdeğer ağaçlar ve selin çoktan aşındırdığı dağ modülleri, bu sellere düşüyor ve kabaran ırmaklar taşıp geniş toprakları sular altında bırakana kadar vadilerini boğuyor.
Özetle da Vinci’nin bu çalışmasının, bir bakıma insanlığın süreksiz tabiatına dair farkındalığını gösterdiğini ve eninde sonunda her şeyin yok edileceğini yansıtmaya çalıştığını söylemek mümkün. Elbette bütün bu çıkarımların kesin bir yokoluş tarihi vermesi mümkün değil, bunlar sadece yorumlamalar ve varsayımlardan ibaret.