Deprem Bölgesine Neden İkinci El Eşya Yardımı Kabul Edilmiyor?
Yaşadığımız deprem felaketi sonrası yurt genelinde yardım kampanyaları devam ederken afet bölgelerine ikinci el eşya kabul edilmemesi merak konusu oldu ve hatta tepki bile topladı. Ancak aslında bu hamlenin birden fazla gerekçesi var.
Hepimizi derinden sarsan deprem felaketi sonrası bölgede arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, ülkemizin her köşesinden vatandaşlar olarak yardım kampanyalarıyla yaraları sarmak için çabalıyoruz. Bu noktada Ahbap gibi sivil toplum kuruluşları ve Kızılay, AFAD ile Valiliklerin koordinasyonunda bölgeye yardımlar iletiliyor.
Her birimiz iyi niyetle elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz. Mont, battaniye, kıyafet gibi ihtiyaçlar için evlerimizde duran eşyalarımızı bile vermek istiyoruz. Ancak ne yazık ki bu iyi niyetimiz bazı sorunlar yaratabileceği için afet bölgesine iletilen yardımlarda ikinci el eşyalar kabul edilmiyor.
AFAD, Kızılay ve Valilikler, ikinci el eşyaların kabul edilmeyeceğini açıkladı;
Yardım toplama merkezlerine götürdükleri ikinci el eşyaların kabul edilmediğini söyleyen vatandaşlar konuyu gündeme getirmişti. Ancak zaten yardım kampanyalarının başlangıcından itibaren eşyaların kullanılmamış olması gerektiği vurgulanıyor.
Konunun gündeme gelmesi sonrası yetkililer ile iletişime geçen Teyit.org, ”AFAD yetkilileri, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında Ayni Bağış Depo Yönetimi ve Dağıtım Çalışma Grubu’nun ikinci el giysi kabul etmediğini söyledi.” bilgisini paylaştı.
Valilikler ve belediyeler de AFAD ile koordineli çalıştıkları için, bu kurumlar da aynı şekilde ikinci el eşya yardımını kabul etmiyorlar.
İkinci el eşyaların kabul edilmemesinin nedeni hem sağlıkla hem de operasyonel süreçlerin yürütülebilmesi ile ilgili;
İkinci el eşya yardımlarının kabul edilmemesinin öncelikli temel nedeni, eşyalar kullanılabilir halde ve temiz olsa bile uyuz ve mantar gibi pek çok hastalık yayma riski taşıması.
Afet bölgelerinde salgın hastalık riski çok yüksek olduğu için, sağlığı tehdit edebilecek tüm risk faktörleri haliyle minimize edilmeye çalışılıyor.
Bir diğer gerekçe ise kutularda yer alan eşyaların kullanılabilirlik ve hijyen koşullarının kontrol edilmesi ve dezenfekte işlemlerinin yapılmasının büyük bir iş gücü ve koordinasyon gerektirmesi. Bu da öncelikler düşünüldüğünde mümkün değil.