Dünya'daki Yaşamın Uzaydan Geldiğine Dair En Büyük Kanıt: Uzaydan Getirilen Gök Taşı Tozlarında Su Bulundu

Dünya'daki Yaşamın Uzaydan Geldiğine Dair En Büyük Kanıt: Uzaydan Getirilen Gök Taşı Tozlarında Su Bulundu

Japonya’nın Ryugu gök taşından topladığı örnekler, gezegenimizdeki yaşamın uzaydan gelmiş olabileceğine dair iddiaları destekleyecek yeni ipuçları ortaya koyuyor.

Dünya’daki yaşamın kaynağı üzerine pek çok farklı hipotez bulunuyor. Bu hipotezlerden birine göre gezegenimizdeki yaşamın kaynağı uzay. Japon uzay aracı Hayabusa-2 aracının Ryugu adlı asteroidden topladığı örnekler, bu teoriyi destekleyen bir yapı olarak göze çarpıyor.

Hayabusa-2 adlı araç, yaklaşık 300 milyon kilometre mesafede bulunan Ryugu adlı gök taşından örnekler toplamak için asteroid yüzeyini parçalayacak çubuklar fırlatmış, sonrasında da havaya saçılan ve daha önce uzayla temas etmemiş parçaları elektrikli süpürgeleri andıran bir aparat yardımıyla toplamıştı.

Asteroid parçalarında suyun izi bulundu.

Tohuku Üniversitesi’nden araştırmacı Tomoki Nakamura, Cuma günü yaptığı açıklamada Hayabusa-2‘nin topladığı 5.4 gramlık taş ve toz örneklerinde suyun izlerinin bulunduğunu açıkladı. Araştırmacı, bu bulgunun büyük bir önemi olduğunu ifade etti. Nakamura, “Pek çok araştırmacı suyun uzaydan geldiğini düşünüyordu ancak Ryugu’da gerçekten su keşfettik, Dünya yakınındaki bir asteroidde ilk defa.” cümlelerini kullandı. “Bu su damlasının büyük anlamı var.” diyen Nakamure, birçok araştırmacının halihazırda suyun uzaydan geldiğini tahmin ettiğini düşündüğünü, ancak ilk kez Dünya’ya yakın bir asteroit’te su keşfettiklerini belirtti. Nakamure, Ryugu’daki örneğin “tuz ve organik madde içeren karbonatlı su” içeren bir sıvı damlası olduğunu belirtti.

2014 yılında başlayan Hayabusa-2 görevinde araç, Ryugu adlı göktaşına doğru 300 milyon kilometrelik bir yolculuk gerçekleştirdi ve sonrasında da geri döndü. Araç Dünya’ya 2 yıl önce dönmüş olmasına rağmen toplanan örneklerin incelenmesi süreci devam ediyor.

İLGİLİ HABER

Yaklaşık 150 kişilik bir araştırmacı ekibi, toplanan örnekleri inceliyor. Ekip, daha hızlı keşif yapmak için gruplara ayrılmış durumda. Böylece farklı uzmanlar kendi alanlarında çalışmalarını hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Araştırmacılar, bu bulguların gezegenimizdeki okyanusların ve organik maddelerin kökenleriyle doğrudan ilişkili olabileceğini söylüyor. Belki de gezegenimizdeki yaşam, gerçekten de oluşum sürecinde gezegenimize çarpan gök taşlarından gelmiştir.