Ekşi Sözlük Yönetimine Sitenin Kapatılmasının Altında Yatan Nedenleri Sorduk: İşte Aldığımız Yanıtlar

Ekşi Sözlük Yönetimine Sitenin Kapatılmasının Altında Yatan Nedenleri Sorduk: İşte Aldığımız Yanıtlar

Türkiye’nin en büyük internet sitesi Ekşi Sözlük yaklaşık bir aydır erişime kapalı. Konu hakkında Ekşi Sözlük yönetimiyle gerçekleştirdiğimiz röportajın satır başlarıyla aktarıyoruz.

21 Şubat 2023 tarihinde uygulanan Ekşi Sözlük erişim engeli hala devam ediyor. Bu kararın uygulanmasına tepki gösteren de var destekleyen de. Hatta destekleyenler arasında Ekşi’ye gönül vermiş isimler de var.

Peki Ekşi Sözlük yönetimi ne düşünüyor? Gündeme ilişkin tüm soru işaretlerini derleyip Ekşi Sözlük Genel Müdürü Nilgün Gürsoy ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisinin yanıtları, Sözlük yönetiminin uygulanan erişim engeline, taraflı ya da tarafsız şekilde iletilen tüm eleştirilere karşı nasıl bir duruş sergilediğini net şekilde gösteriyor.

Başlamadan önce: Ne oldu da Ekşi Sözlük kapatıldı? Kısa bir özet:

  • 6 Şubat: Kahramanmaraş Depremi yaşandı.
  • 8 Şubat: Deprem bölgesindeki insanların yardım çağrıları yaptıkları Twitter, erişime engellendi.
  • 9 Şubat: Twitter, saatler sonra erişime açıldı.
  • 9 Şubat: İletişim Başkanlığı, Twitter’ı engelleme gerekçesi olarak “deprem bölgesindeki manipülatif paylaşımlar” olduğunu dile getirdi (İsmail Saymaz).
  • 21 Şubat: Ekşi Sözlük erişime engellendi.
  • 22 Şubat: Ekşi Sözlük karara itiraz etti.
  • 1 Mart: Ekşi Sözlük’ün itirazı kabul edildi, ancak internet sitesi erişime açılmadı.
  • 2 Mart: BTK engeli kaldırma kararına itiraz etti ve Ekşi Sözlük açılmadan ikinci kez engellendi.
  • 3 Mart: Ekşi Sözlük trafiğinin %90’ını kaybetti (Gemius).
  • 4 Mart: BTK, gerekçe olarak Ekşi Sözlük’ün ‘ifade özgürlüğünün engellenmesini’ gösterdi.

Gördüğünüz üzere deprem ve siyaset gündemleri gibi internet gündemi de epey yoğun geçti. Twitter ve Ekşi Sözlük’ün erişime engellenme gerekçeleri birbirleriyle benzer, ancak bu iki platform arasında önemli ve bariz bir fark var: Ekşi Sözlük tamamen Türkiye merkezli bir yapı, Twitter ise Türkiye’de hizmet veren global bir şirket. Ekşi Sözlük yönetimi, özellikle bu farktan dolayı alınan kararların ve baskının farklı şekilde uygulandığına dair tepkili.

Yönetime göre kapatılma kararı sadece ifade özgürlüğünü değil, deprem felaketinde “insanların geniş çaplı dayanışmalarda bulunmalarına” engel oluyor:

Soru: Ekşi Sözlük yönetimi, engelleme kararına nasıl yaklaşıyor? Bu engel size göre insanların hangi özgürlüklerini kısıtlıyor?

Nilgün Gürsoy: Milyonlarca insanın bilgiye erişim hakkı elinden alındığı için genel olarak insanlar Ekşi Sözlük’ün yasaklanmasına tepkili. 24 yıldır farklı görüşte insanları bir araya getiren, fikir alışverişlerinde bulunmasını sağlayan Ekşi Sözlük’e getirilen bu engel, en başta insanların kendilerini ifade etme özgürlüğünü kısıtlıyor, bilgiye erişim haklarını elinden alıyor. Son yaşadığımız hepimizi derinden sarsan felakette açılan yardım başlıkları oralara yardıma gitmek, destekte bulunmak isteyenleri buluşturdu. Bu kısıtlama, insanların birbirlerine seslerini duyurmasına, bağ kurabilmesine ve geniş çaplı dayanışmalarda bulunabilmesine engel oluyor.

Siyasiler ve devlet görevlileri, aslında uzun süredir Ekşi Sözlük’ün kapatılmasına dair baskı yapıyor:

Soru: Siyasilerin ya da devlet görevlilerinin uzun bir süredir Sözlük’ün kapatılmasına dair yaptığı çağrılar, kürsü dışında/perde arkasında kurumsal bir baskı aracı olarak kullanıldı mı?

Nilgün Gürsoy: Her dönem bu türden çağrılar oldu. Ekşi Sözlük olarak her zaman kanunlar çerçevesinde hareket ederek bu çağrıların sebep olabileceği baskıları aşmaya çalıştık, ta ki bugüne kadar. bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz.

Sözlük, yazarların kişisel bilgilerini devletle paylaşıyor mu sorumuz üzerine: “Ekşi Sözlük, Türk hukukuna tabi bir internet sitesi olarak kanunen yetkilendirilmiş makamların taleplerini yerine getirmek yükümlülüğündedir”

Soru: Yazar bilgilerinin devlet kurumlarıyla paylaşılması konusu ciddi şekilde eleştiriliyor, bu eleştirilere ilişkin yanıtınız nedir?

Nilgün Gürsoy: Ekşi Sözlük, başta 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun olmak üzere Türk hukukuna tabi bir internet sitesi olarak kanunen yetkilendirilmiş makamların taleplerini yerine getirmek yükümlülüğündedir. Ekşi Sözlük kurulduğundan bu yana bu şekilde çalışmaktadır, çalışmak zorundadır. Bu kanuni bir zorunluluktur.

Soru: Yaşanan son engelleme öncesinde herhangi bir yazarın bilgileri yetkililer tarafından istendi mi? Engelleme kararı bu bilgilerin verilmemesi sebebiyle alınmış olabilir mi?

Nilgün Gürsoy: Engelleme kararının gerekçesini açıklamamızda paylaşmıştık. Buradan görüleceği üzere gerekçe herhangi bir bilgi paylaşımıyla ilgili değil. Yürürlükteki mevzuat kapsamında yetkili merciler tarafından usulüne uygun şekilde talep edilen bilgiler mevzuata uygun şekilde paylaşılmaktadır.

Soru: Ekşi Sözlük içerisinde devlet kurumlarıyla birlikte çalışan, haberleşen bir ekip var mı?

Nilgün Gürsoy: Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına tabi bir internet sitesi olarak mahkeme kararlarını uyguluyor ve diğer tüm kanuni yükümlülüklerimizi hassasiyetle yerine getiriyoruz. Kanuni yükümlülüklerimizi yerine getirme çerçevesinde her zaman BTK, Erişim Sağlayıcıları Birliği (“ESB”) ve sair kamu kurumlarıyla yakın işbirliği halinde çalışmaktayız.

“Ekşi Sözlük’ün varlık sebebi fikir ve bilgi paylaşımı ancak her hak gibi, bu da kötüye kullanılabilir.”

Soru: Engelleme kararını desteklemeyen ancak Ekşi Sözlük’ün ciddi bir dezenformasyon ortamına dönüştüğünü düşünen pek çok kişi var, engelleme sonrasında bu kişiler de tepkilerini dile getirmişlerdi. Peki bu eleştirilere ilişkin yanıtınız nedir?

Nilgün Gürsoy: Ekşi Sözlük’ün dinamizmi ve kolektif yapısı yanlış bilgilerin doğrusunun paylaşılabilmesi için birebir. Sözlük’te yanlış bilgi paylaşabilirsiniz ve diğer kullanıcılar sizin yanlışınızı tespit eder ve doğru bilgiyi paylaşırlar. Bu süreçlere platformun müdahil olmasına gerek yok. Zaman zaman kötü niyetli olarak oluşturulan manipülatif içerik veya başlıklar da olabiliyor. Ekşi Sözlük’ün varlık sebebi fikir ve bilgi paylaşımı ancak her hak gibi, bu da kötüye kullanılabilir. Bu gibi kötüye kullanım durumları tespit edildiğinde veya bu yönde şikayet geldiğinde gerekli incelemeler yapılarak moderasyon aracılığıyla başlığa, içeriklere, kullanıcılara gerekli müdahaleler yapılıyor.
İLGİLİ HABER

Ekşi Sözlük’teki başlık düzeltme ve entry taşıma işlerini gönüllü bir ekip yapıyor:

Soru: Ekşi’nin manipülatif bilgi ve haber paylaşımlarına ya da troll akınlarına karşı ne gibi önlemler aldığını öğrenebilir miyiz? Örneğin hangi yazılımlar, nasıl bir insan gücü kullanılıyor, kaç tane moderatör var ve bu moderatörler açılan başlıkların “saldırı” ya da “manipülasyon” olup olmadığını nasıl anlıyorlar?

Nilgün Gürsoy: Başlık düzeltme ve entry taşıma gibi işlemleri yapan gönüllülerden oluşan ekibimiz var. Ayrıca, içerik denetimi için de hukukçuların da yer aldığı profesyonel bir moderasyon ekibimiz var, toplamda ondan fazla kişi bu süreçlerle ilgileniyor. Bununla birlikte şikayet sürecimiz de çok etkin işlemekte. Sözlük kullanıcıları da bu mekanizmayı çok etkin kullanmakta. Bu derece büyüklükte ve canlılıktaki veriye insan gücü ile yetişmek mümkün değil ancak kullanıcılarımız şikayet mekanizmasını o kadar etkili kullanıyor ki, Sözlük’te her noktada gözümüz kulağımız oluyorlar.

“Algoritmayı kötüye kullananlar moderasyon ekibi tarafından tespit ediliyor”

Soru: Özellikle deprem felaketi sonrası Sözlük’te sürekli aynı-benzer başlıkların spam yoluyla yönlendirilmesi, bu sayede gündem alanına yerleşmesi gibi iddialar vardı. Bu iddialara yanıtınız nedir?

Nilgün Gürsoy: Bu durum deprem sürecinde ortaya çıkmış değil, her zaman gündem algoritmasını kötüye kullanmaya çalışan kullanıcılarla karşılaşıyoruz. Algoritmanın kötüye kullanımı konusu moderasyon ekibimizce takip ve tespit ediliyor, bu kullanıcılar da her zaman olduğu gibi, spam ve flood sebebiyle yaptırımlarla karşılaşıyorlar.

“…herhangi bir siyasi parti lehine yahut aleyhine çalışma yaptığımız iddiası tamamen gerçekdışı.”

Soru: Ekşi Sözlük’ün bazı siyasi görüşlere ait entry’leri arka plana attığı iddiaları doğru mu?

Nilgün Gürsoy: Herhangi bir konuda taraf olmamak, platformun sağlığı ve tarafsızlığı için gerek şart diye düşünüyoruz. Bu düşüncemizi tüm eylemlerimize yansıtmışken, herhangi bir siyasi parti lehine yahut aleyhine çalışma yaptığımız iddiası tamamen gerçekdışı. İddia sahipleri her ne kadar bu durumu sıklıkla dile getiriyor olsalar da, bu iddialarının bir temeli yok. İddia edilen şeyleri yaptığımıza dair bir delil yokken dahi yapmadığımız şeyleri açıklamak ve hatta kanıtlamak durumunda bırakılıyoruz. Her şeyin bu denli kutuplaştığı günümüzde, taraf olmamamız sebebiyle her kesimden insan, kurumsal olarak aldığımız kararların ait olmadığı kesime yaradığına inanıyor. Bu suçlamalar, futbol için dahi bize yönlendiriliyor. Kurumsal olarak hiçbir konuda, hiçbir kesime yakın ya da uzak değiliz. Bu sebeple herhangi bir konudaki herhangi bir entry’nin görünürlüğü hususunda hiçbir etkimiz yok.

“…düşünüldüğü gibi iktidar kanadının Sözlük yönetiminden hiçbir talebi olmadı.”

Soru: Ekşi Sözlük yönetiminin ilişki kurduğu diğer kurumlar, kişiler veya şirketleri belirli siyasi görüş veya eğilimlere göre seçmesi söz konusu oluyor mu? Yoksa siyasi görüşlere hiçbir şekilde yer yoktur diyebilir miyiz?

Nilgün Gürsoy: Sözlük yönetiminin görüştüğü kişiler, kurumlar, şirketler ile sözlük yönetim şeklinin herhangi bir bağlantısı yok. Siyasetçilerle görüşmelerimiz soru cevap etkinlikleri veya röportajlar gibi açıkça duyurulan durumlarda oluyor. Örneğin, Buyrun Benim isimli Youtube’a hazırladığımız aynı zamanda da Ekşi Sözlük yazarları ile tanınan kişileri Ekşi Sözlük üzerinden buluşturduğumuz bir soru cevap formatımız var ve bugüne kadar onlarca ünlü ismi bu formatta ağırladık. Elbette içlerinde siyasiler de bulunuyor. Bugüne kadar kimsenin Sözlük yönetimi hususunda bir talebi olmadı. Bununla birlikte düşünüldüğü gibi iktidar kanadının da Sözlük yönetiminden hiçbir talebi olmadı. Ekşi Sözlük’te her türlü siyasi görüşe yer var ancak Sözlük yönetiminin siyasi görüşü yahut başka türlü düşünceleri ile Sözlük’ü yönettiğini düşünmek gerçek durumdan çok uzak. Bugün aldığımız eleştiriler genellikle “taraf” olmadan Sözlük’ü yönetiyor olmamız üzerine geliyor.

“…aynı kanuna tabi olduğumuz internet sitelerinden beklenmeyen şeyler sanırım Türkiye merkezli, Türkiye’den doğmuş, kurucuları ve yöneticileri erişilebilir bir internet sitesi olduğumuz için Ekşi Sözlük’ten bekleniyor.”

Soru: Ekşi Sözlük’ün yeniden erişime açılacağını düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız bu ne zaman olacak?

Nilgün Gürsoy: Açılmaması için hiçbir sebep olmadığını düşünüyoruz. Çünkü mecramız tüm faaliyetlerini yürürlükteki mevzuata uygun şekilde yürütmektedir.

Soru: Sözlük yeniden erişime açıldığında içerik moderasyonuna ilişkin değişimler yapmayı düşünüyor musuz? Örneğin haber niteliği taşıyan başlıklara ya da link çıkışlarına ilişkin bilgiyi teyitleyip arayüzde göstermek gibi… Ekşinin kapatılma dahili ya da harici sürekli eleştirilen moderasyon aşamalarına ilişkin gelecekteki planları nedir?

Nilgün Gürsoy: Moderasyon konusunda geliştirmeler yapmak üzere çalışmalarımız devam ederken bu erişim engelleme kararıyla karşı karşıya kaldık. Aslında 5651 sayılı kanuna tabi bir internet sitesi olarak, bu konuda kanunun bizden beklediği her sorumluluğu yerine getiriyoruz, örneğin kullanıcılarımız herhangi bir entry’i şikayet edebiliyor bu şikayet sonucu inceleme yapılıyor. Ancak aynı kanuna tabi olduğumuz internet sitelerinden beklenmeyen şeyler sanırım Türkiye merkezli, Türkiye’den doğmuş, kurucuları ve yöneticileri erişilebilir bir internet sitesi olduğumuz için Ekşi Sözlük’ten bekleniyor. kanunun da üstünde çalışma yapmamız, tehlikeyi hissetmemiz, yanlışları düzeltmemiz, devamlı “doğru”yu desteklememiz bekleniyor. ancak türkiye’de doğru dediğimiz şey devamlı değişiyor.

“Bugün ‘popüler’ olan doğru, yarının en büyük yanlışı olabilir.”

Nigün Gürsoy: Bugün “popüler” olan doğru, yarının en büyük yanlışı olabilir. bu bakımdan bizden beklenenin ne olduğu da pek açık değil ve teyitleyeceğimiz doğru kimin doğrusu olacak bunun da sınırları belli değil. Esasen bugünden 10-15 yıl öncesinin başlıklarına bakarak o günün doğrularının ne olduğunu, hangi düşünceden insanın bu doğruyu ne şekilde desteklediği görülebilir ancak günümüzde tarihin, geleceğin doğru ve yanlışa karar vermesini beklemek konusunda herkes çok sabırsız. elbette hukuka aykırılıklar konusunda bu minvalde bir içeriği sitede barındırmamız mümkün değil ancak hakaret ihtiva etmeyen eleştiriler dahi silinme talebiyle önümüze geliyor. bugün tarafımıza yapılan eleştirilere bakarsanız, özgürlükçü geçinen pek çok kişinin “benim hakkımda yazılanları silmediler, bana konuşma hakkı vermediler” diyerek engelleme kararını desteklediğini dahi görebilirsiniz. kaldı ki herkes Ekşi Sözlük’te cevap hakkını kullanabilir. ifade özgürlüğünün her zaman arkasında olacağımızı bilmenizi isteriz.

Soru: Ekşi Sözlük bu krizlerden dolayı ya da farklı sebeplerle günün birinde satılabilir mi? Yönetim kurulunun bu konudaki görüşü nedir, örneğin yerel ya da global bir şirketten teklif alınsa değerlendirilir?

Nülgün Gürsoy: Şu aşamada gündemimiz hukuka aykırı ve haksız engelleme kararının kaldırılması, bunun dışında bir konuya ilişkin yorum yapmak kendi gündemimiz dışına çıkmak olacaktır.