Farklı Yasaklarına Karşın Dünyanın En Büyük Ticaret Merkezlerinden Singapur Hakkında 8 Bilgi
Ülkelerin kuruluş öyküleri her vakit bizi şaşırtacak ayrıntılarla gizli, Singapur da bunlardan bir tanesi. Adalardan oluşan bu ülke, uzun yıllar İngiliz sömürgesi olarak varlığını sürdürdü. Görece yakın bir tarihte bağımsız olduktan sonra ise işler bir anda bilakis döndü. Yılların sömürülmesinin intikamını sert bir biçimde alan Singapur, bugün dünyanın en kıymetli ticaret merkezlerinden biri haline geldi.
Tabii bir ticaret merkezi haline gelirken kendi vatandaşları ne üzere kayıplar verdi, bu farklı bir tartışma konusu fakat bugünün çerçevesinden baktığımız vakit Singapur sözün tam manasıyla bir dev. Üstelik çok lisanlı ve çok kültürlü bir yapısı olmasına karşın bunu bir avantaja çevirmeyi de biliyor. Gelin Singapur hakkında kimilerini birinci defa duyacağınız sıra dışı bilgilere yakından bakalım.
Singapur hakkında kimilerini birinci sefer duyacağınız farklı bilgiler:
- Singapur’un tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılda gerçekleşti.
- Bir ada ülkesi değil, adalar ülkesi.
- Singapurluların konuştuğu eşsiz bir lisan var.
- Singapur’un kendi küçük, nüfusu büyük.
- Singapur iktisadı ticaret ve sanayi üzerine şurası.
- Ülkede çok garip kimi yasaklar var.
- Dünyanın tek gece safarisi Singapur’da gerçekleştiriliyor.
- Dünyanın birinci ve en yüksek insan üretimi şelalesi Singapur’da.
Singapur’un tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılda gerçekleşti:
Elbette Singapur’un hayli eski bir tarihi var. 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar değerli bir prenslikti fakat 17. yüzyılda bu prenslik yıkıldı. 1819 yılında ise İngilizler tarafından keşfedildi ve bir sömürge bölgesi olarak burada liman kuruldu. İşte ne olduysa bu tarihten itibaren oldu zira Singapur limanı artık Hindistan, Çin, Güney Asya ticaretinin merkezi pozisyonuna gelmişti.
Ülkeye İngilizler, Hollandalılar, Çinliler geldi. İkinci Dünya Savaşı sırasında kısa bir mühlet Japonlar işgal etse de daha sonra yine İngilizlerin eline geçti. Bir mühlet Malezya Federasyonu’na dahil oldu ancak en sonunda 1965 yılında tam bağımsız bir cumhuriyet haline geldi. Singapur; dünyada Monako ve Vatikan ile birlikte üç kent devletinden bir adedidir.
Bir ada ülkesi değil, adalar ülkesi:
Singapur ana karasını oluşturan bir büyük ada var ve genel olarak hayatın büyük bir kısmı burada yaşandığı için beşerler buranın bir ada ülkesi olduğunu zannediyor. Fakat Singapur bir değil, birçok adadan oluşuyor. Ana adanın etrafından 64 farklı ada daha var. Sentosa, Pulau Ubin, St. Johns’s Island ve Sister’s Islands üzere adalar; bilhassa turizm açısından ülkenin en çok tercih edilen bölgeleridir.
Singapurluların konuştuğu eşsiz bir lisan var:
Singapur’da Çin asıllılar, Malaylar, Hintliler üzere pek çok farklı etnik küme yaşıyor. Bu nedenle ülkede dört tane resmi lisan var; İngilizce, Çinde, Malayca ve Tamilce. Ama bunların dışında, aslında bir nevi hepsinin birleşimi olan Singlish olarak isimlendirilen bir lisan daha var. Bu lisan, lokal halkın sömürgecilerle tanıştıktan sonra İngilizcenin daha bozuk bir versiyonunu konuşmalarıyla ortaya çıkmıştır. Büsbütün lokal halka özeldir ve anadili İngilizce olanlar bile pek anlamaz. Ama farklı bir biçimde 27 farklı Singlish söz, Oxford sözlüğüne girmeyi başarmıştır.
Singapur’un kendi küçük, nüfusu büyük:
Singapur, dünyanın en küçük 20. ülkesi. Ana ada 42 kilometre uzunluğunda ve 23 kilometre genişliğinde yani ana kara alanı yalnızca 683 kilometrekare. Ancak değişik bir formda nüfusu çok ağır. 6 milyonu aşkın bir nüfusu olan Singapur, bu özelliği nedeniyle dünyanın en ağır nüfuslu ikinci ülkesi olarak kabul edilir. Ülkede bulunan insan sayısı daima değişiklik gösterir zira ticaret ve turizm maksatlı gelen sayısız ziyaretçi vardır.
Singapur iktisadı ticaret ve sanayi üzerine şurası:
Elbette pek çok kişinin aklına Singapur denilince turizm geliyor zira cennet üzere adaları her yıl sayısız turiste konut sahipliği yapıyor. Fakat bu gelir, ülke iktisadının sadece bir kısmını oluşturuyor. Singapur iktisadı iki sac ayağı üzerine heyeti; ticaret ve sanayi. Vatandaşların yarısından fazlası sanayi dalında çalışırken, yüzden 30’dan fazlası ticaret yapıyor. Ülkenin varlıklı bir petrol yatağına sahip olması da bu alanları güçlendiriyor. Gideyim de bir bakayım tahminen iş bulurum diyorsanı hatırlatalım, Singapur dünyanın en kıymetli ülkelerinden bir tanesi.
Ülkede çok garip birtakım yasaklar var:
Singapur’da sakız satışı 1992 yılından beri yasak, lakin medikal maksatlı sakızları eczanelerden hekim raporu ile almak mümkün. Bunun dışında şayet şekerli, naneli, sade bir sakız arıyorsanız, bulmanız hayli sıkıntı. Bu yasağın nedeni ise genel alanlara sakızların yapıştırılması olarak belirtiliyor. Ayrıyeten Singapur’da şayet umumi bir tuvaleti kullanır ve sifonu çekmezseniz vay halinize zira para cezası alırsınız. Teneke ve şişe üzere geri dönüştürülen eşyaları ya da küçük konut eşyalarını çöpe atmanın da para cezası var. Toplum içinde yüksek sesle tartışırsanız uyarılırsınız.
Ülkedeki tahminen de en farklı yasak ise 1970’lerde uygulandı. Hükümet, gençlerin hippi olmasından korktuğu için bir periyot erkeklere saç uzatmayı büsbütün yasakladı. Ülkede resmi bir ceza olarak hala dayak uygulaması olduğunu da hatırlatalım.
Dünyanın tek gece safarisi Singapur’da gerçekleştiriliyor:
Dünyanın neresine giderseniz gidin güvenlik açısından olsa gerek safariler yani yabanî hayat seyahatleri gündüz vakti düzenlenir. Singapur ise dünyada bir birincisi gerçekleştiriyor ve 1994 yılında açtığı Singapur Gece Safarisi isimli parkta ziyaretçilerine gece vakti safari yaptırıyor. 35 hektar ormandan oluşan parktaki rehberli tiplerde 120 farklı çeşitteki binden fazla hayvanı görmek mümkün. Natürel bu seyahat biraz yürek istiyor.
Singapur geceyi gündüzden daha çok seviyor olsa gerek zira dünyanın birinci Formula 1 gece yarışı da burada yapıldı. 2008 yılında beri gerçekleştirilen Formula 1 Singapore Grand Prix yarışında yarışmacılar öteki tüm pistlerden daha fazla, tam 23 virajın olduğu Marina Bay Street Circuit pistinde gece vakti hayran bırakan performanslarını sunuyorlar.
Dünyanın birinci ve en yüksek insan üretimi şelalesi Singapur’da:
Aslında bu unvanları iki farklı şelale taşıyor. Ülkede 1971 yılında Jurong Kuş Parkı’na inşa edilen 30 metrelik şelale, dünyanın birinci insan imali şelalesidir. Singapur bu işi sevmiş olacak ki Bulut Ormanı ve Körfez Bahçeleri üzere insan imali pek çok doğal hoşluk inşa etti. Gardens by the Bay’de yer alan diğer bir insan imali şelale ise 40 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek insan imali şelalesidir.
Uzun yıllar sömürge olmasına karşın bugün dünyanın en büyük ticaret merkezlerinden biri haline gelen Singapur hakkında bazılarını birinci kere duyduğunuz sıra dışı bilgilerden bahsettik. Singapur’un yaşadığı bir muvaffakiyet öyküsü değil de nedir?