Ford V Ferrari Filminin de Esinlendiği, Rekabeti Doruklarda Yaşatan 1966 Le Mans Yarışının Heyecan Dolu Gerçek Hikayesi

Ford V Ferrari Filminin de Esinlendiği, Rekabeti Doruklarda Yaşatan 1966 Le Mans Yarışının Heyecan Dolu Gerçek Hikayesi

1923 yılından beri düzenlenen Le Mans 24 Saat Yarışları, otomobil yarışları tarihinin en çok bilinen ve en büyük dayanıklılık yarış etkinliklerinden birisi. Le Mans yarışları arasında en çok ilgi çeken yarış ise 1996 Le Mans yarışı olarak biliniyor. Ford V Ferrari filminin esinlendiği bu yarışın gerçek hikayesine bu yazımızda değiniyoruz.

Ülkemizde 15 Kasım 2019 tarihinde vizyona giren Ford V Ferrari’nin gerçek hikayesi herkesin bildiği gibi aslında 1996 Le Mans 24 Saat Yarışı etkinliğine ait. Bu yarışı özel kılan en büyük şey ise Ford ve Ferrari arasında yaşanan gerginlik ve ortaya çıkan büyük rekabet.

Bu yarış Ford için bir dönüm noktası durumundaydı ve Ferrari karşısında elde edilen çok büyük bir başarı söz konusuydu. Yarış öncesi yaşanan gerginlik, her iki takımın stratejileri, araçlar ve pilotlar derken 1996 Le Mans, otomobil yarışı tarihine ismini yazdıran bir etkinlik oldu. Bu yazımızda bu yarışın hikayesine değiniyoruz.

Temelden başlayalım: Nedir bu Le Mans 24 Saat Yarışları?

Hikayeyi daha iyi anlamak için Le Mans 24 Saat Yarışları’nın ne olduğunu bilmek en doğrusu olacaktır. Le Mans yarışları adı üstünde toplam 24 saat süren yarış etkinlikleridir. Yarışlar Fransa’da 13,469 km’lik bir pistte gerçekleşir. Birçok farklı ülkeden farklı pilotlar yarışta takımları temsil ederler birlikte toplam 24 saat süren yarışı tamamlamaya çalışırlar. 1980’li yıllara kadar çoğu takım 2 pilotla temsil edilse de sonradan pilotların güvenliği için bu sayı 3’e çıkmıştır. Yarış 24 saat sürdüğü için çok büyük bir dayanıklılık yarışıdır ve pilotlar için oldukça acımasız derecede yorucu yarışlardır. Takımlar bir sonraki yarışa kadar pek çok araç tasarlar, sayısız pilot ve araç testi yapar ve bu zorlu yarışı tamamlayanlar arasında yerini almak isterler. Strateji, araçlar ve pilotlar gibi pek çok faktör yarışlarda takımlar için önemli rol oynar. Yakıt yüklemesi ve tekerlek değişimi dışında yarış aralıksız devam eder. Yarışı bitirenlerden daha fazla DNF olanlar yani yarışı tamamlayamayanlar mevcuttur. Yarışı anladıysak hikayeye geçelim.

Yarıştan tam 3 yıl önce 1963 yılında Ford ve Ferrari arasındaki rekabet ve gerginliğin fitili ateşleniyor:

Ford ve Ferrari arasındaki rekabet efsane yarıştan tam 3 yıl önce başlıyor. Le Mans yarışları oldukça ünlü bir dayanıklılık yarışı olduğu için çoğu markanın kendini ön plana çıkarmaya çalıştığı ve dünyaca saygınlık kazanmak istediği yarışlardı. Le Mans’i kazanan dünyanın en iyi otomobil üreticileri arasında zirveye oturuyordu. Bu müthiş bir marka değeri kazanımı demekti. O zamanın Ford İcra Kurulu Başkanı Henry Ford II, yıllardır önde olan Ferrari’ye göz koymuştu. 1960-1963 yılları arası art arda Le Mans kazanan Ferrari, dünyada büyük bir üne sahipti ancak acil bir sermayeye ihtiyaç duyduğu bir konumdaydı. Ford ise kendi değerini katlamak ve işleri lehine çevirmek için Ferrari ile anlaşarak markayı satın almak istedi. Bunun üzerine satın alım işlemleri için İtalya’ya giden Ford ekibi, satın alım maddelerinden birisini Enzo Ferrari’ye kabul ettiremedi. Bu madde Ferrari yarış takımının yönetiminin Ford’a devredilmesini içeriyordu. Ferrari, kendi bağımsızlığını bu şekilde kaybetmek istemedi ve her şey neredeyse halledilecekken bu madde kabul edilmedi ve Ford satın alma işleminden eli boş döndü. Bu olay sonrası Ford, Ferrari’ye karşı büyük bir rekabet içerisine girdi ve intikamını Le Mans yarışlarında almaya karar verdi. Ford ve Ferrari bu saatten sonra ezeli bir rakip olmuştu.

1964 ve 1965 yarışları Ford için büyük bir hüsran oluyor:

Henry Ford, Ferrari ile rekabetinde kendilerine yardımcı olacak yeni bir araç üzerinde çalıştı. O araç ise 1966 yılında efsaneleşecek olan V8 motora sahip Ford GT 40’ın ta kendisiydi. Ne yazık ki Ford GT 40 ilk yıllarında Le Mans yarışlarında yeterince iyi performans gösteremedi. 64 ve 65 yarışlarının galibi daha iyi araçları ve pilotlarıyla Ferrari olmuştu. Ford GT 40, aerodinamik açısından başarılı bir araç olsa da oldukça dengesizdi ve pek çok sorunu daha vardı hatta 1964 yarışında 3 adet Ford GT40 MKI modeli bozulup yarışı tamamlayamamıştı. 1965 yılına gelindiğinde ise Ford, Amerikalı otomobil tasarımcısı Carol Shelby ile anlaştı. Shelby ise yarış ve test pilotu olarak oldukça güvendiği pilot Ken Miles’ı seçti. 1964’te başarısız olan Ford, aracı daha da güçlendirmeye çalıştı ve birçok test yaptı. Daha iyi bir hale getirmeyi başarsalar ve hatta 1965 Daytona yarışında büyük başarı gösterseler de iş Le Mans’a geldiğinde Ford takımı, 6 aracı ile yarışı tamamlayamadı. Bu saatten sonra Ford, tüm odağını Ford GT 40’ı 1966 Le Mans şampiyonu yapmaya odakladı. Ford GT 40 efsanesi doğmak üzereydi.

Efsane 1966 Le Mans Öncesi Efsane Ford GT 40 MKII hazır hale geliyor:

Efsane Ford GT 40’ın pek çok modeli bulunuyordu. 1964 ve 1965 yarışlarıyla beraber yenilgilerinden ders alan Ford ekibi, Shelby ve efsane pilot Ken Miles’ın desteği ile GT 40’ı en iyi hale getirmeye çalıştı. Motor ve şanzımanda değişiklikler yapıldı ve sayısız test gerçekleştirildi. İşte 1966-1969 yılları arası art arda 4 yıl Ford’a zafer getiren efsane araç Ford GT 40 MKII 1966 yarışına hazırdı. Yarışa toplam 8 adet Ford aracı katıldı ve ilk 3 sıraya oturan 3 araç da Ford GT 40 MKII oldu. 6697 cm3 silindir hacmine sahip araç, 485 beygirdi ve 320 km/h azami hıza sahipti. Ferrari tarafındaki rakibi ise Ferrari’nin özenle tasarladığı ve sınırlarını zorlayarak hazırladığı Ferrari 330 P3 modeliydi.

1966 Le Mans yarışının başında Ferrari çok rahat bir görünüm sergiliyordu:

Yarışa dair ilgi çekici bir nokta da Ferrari’nin yarışa kendine güvenerek çok daha az araçla katılmasıydı. Ferrari, yarışa sadece 2 adet P3 ile katılmıştı. Ford ise tam 8 adet araç ile katıldı. Ferrari kendisine çok güveniyordu ve yeni araçları ve tecrübeli sürücülerden olan John Surtees’in başaracağına inanıyorlardı. İşler pek yolunda gitmedi ve John, yarışa katılamayacağını açıkladı. Yarışın sıralama turlarında ilk 4 sırayı böylece Ford aldı. Ferrari John’un eksikliğinin ve oldukça az araçla katılmasının bedelini ağır ödeyecekti. Ford ve Ferrari’nin ezeli rekabetinin en büyük sembolü olan 1966 Le Mans yarışı başlıyordu.

1966 Le Mans Ford için hiç de iyi başlamamıştı:

Yarış 16.00’da başladı ve Ford ilk sıralarda kendinden emin bir şekilde yarışa başlamış bulundu. Gece saatlerinde durumlar Ford için korkutucu bir hal aldı ve Ferrari ekibi ilk 2 sırayı almayı başardı. Bunun yanında Ford’un ise toplam 4 aracı yarış dışı kalmış durumdaydı. Bu noktada Ford ekibi oldukça gerilmiş durumdaydı ve takım, sürücülere tam gaz vermemelerini söyledi. İşler sabaha doğru tekrar Ford lehine doğru yönelmeye başlamıştı. Ferrariler kabusu yaşayacaktı.

Ferrariler yarış dışı kalıyor ve Ford 3 aracıyla ilk 3 sıraya yerleşiyor:

Sabah saatlerinde Ferrari araçları kaza ve bozulmalar sonucunda yarış dışı kaldı ve yarış Ford’un lehine döndü. İlk üç sıra öğlen saatlerine doğru artık Ford’un araçlarına aitti. Efsane pilot Ken Miles’ın yönettği araç birinci sıraya yerleşmişti. Ford, 2 yıldır hedeflediği zaferi kazanmak üzereydi. Bitiş çizgsine gelirken Ford yarış hakemi Leo Beebe, sürücülerden ilginç bir şey istedi. Üç Ford aracının da yarışı beraber bitirmesi istendi. İlk 3 sırada yer alan Ford araçları yarışı beraber bitirecek ve Ford için unutulmaz bir photo finish yapılacaktı.

Ford 1966 Le Mans yarışını üç arabasıyla birlikte kazanıyor ve Ferrari bozguna uğruyor:

Ford, 1963 yılındaki gerginlik sonrası başlayan büyük rekabette rakibi Ferrari’yi bu efsane yarışta mağlup etmeyi başarmak üzereydi. Ken Miles, diğer Ford sürücülerini beklemek için yavaşladı. Arkadan Bruce McLaren’ın gelmesiyle birinci sıraya Bruce McLaren geçti. Üçüncü olarak da 12 tur geriden gelse de yarışı üçüncü bitirmeyi başaran Ford, Ronnie Buckmun’ın gelmesiyle birlikte Ford yarışın galibi oldu ve ilk üç sırayı tamamen ele geçirdi. Böylece Ferrari, yıllardır gösterdiği üstün başarıdan sonra büyük bir bozguna uğramış oldu.

Aynı yıl Efsane pilot Ken Miles, bir araç testinde hayatını kaybediyor:

Ford’un 1966 Le Mans galibiyetini almasında çok büyük katkısı olan efsane pilot Ken Miles’ın ölümü de oldukça trajikti. Le Mans zaferinin ardından Ağustos 1966’da Ford, GT 40 MKII’nin ardından J-Car adlı bir araç projesi başlattı ve testlerini gerçekleştirme kararı aldı. Testlerde yer alan Ken Miles, aracın testi sırasında 320 km/h hızla giderken birden devrildi ve taklalar atmaya başladı. Araç alev almaya başladı ve Miles, taklalar sırasında araçtan fırladı. Riverside pistinde efsane pilotun cansız bedeni yatıyordu. Ford’un mekanik bir arıza sebebiyle ortaya çıktığını belirttiği trajik kaza sonucu efsane pilot Miles, tam da ait olduğu yerde hayatını kaybetmiş oldu ve aramızdan ayrıldı. Daha da trajik olan bir konu da Ken Miles’in 1966 yarışını ikinci bitirmesiydi. Ford’un özel bitiriş isteği sonrası yavaşlayan Miles, mesafe hesaplaması sıkıntısından dolayı birinciliği ekip arkadaşlarına kaptırmıştı. O sene birinci olamasa da Ford’un yarış tarihinde unutulmaz pilotlar arasında yerini almayı hak eden bir pilot oldu.

İLGİLİ HABER

Ford GT40 art arda 4 sene boyunca yarışların galibi oluyor:

Ford, İstediğini elde etmekle kalmayıp bir de üstüne 3 arabasıyla ilk üç sıraya yerleşmeyi başarmıştı.1966 Le Mans efsanesinden sonra art arda düzenlenen 1967,1968 ve 1969 Le Mans yarışlarını da Ford GT 40 aracı kazanmayı başardı. Ferrari’yi satın alamayan ve üstüne 64 ve 65 yıllarında büyük hüsrana uğrayan Ford, şimdi ise 4 sene art arda yarışların galibi olmuş durumdaydı. Ferrari için işler daha da zorlaşıyordu.

Ferrari hisselerinin çoğunu Fiat’a satılmak zorunda kalıyor:

1969 yılına gelindiğinde Ferrari’nin maddi olarak dayanacak gücü kalmamıştı. 1963 yılında yapılan teklif reddedilmiş ve 1966 yılından itibaren art arda 4 yenilgi alınmıştı. İyice bozulan maddi durum sonrası Ferrari, hisselerinin yarısını Fiat’a satmak zorunda kaldı. 1988 yılına gelindiğinde ise Fiat, Ferrari’nin hisselerinin %90’ına sahip durumdaydı. Ford, Ferrari karşısında aldığı galibiyetler ile Ferrari’nin büyük sıkıntılara girmesine sebep oldu.

Efsane yarış popüler kültürdeki yerini alıyor:

Yarış yıllar sonra bile hala popülerliğini koruyor ve çoğu yerde konusu geçiyor. Popüler kültürdeki örneklerinden birisi olan ‘’Go Like Hell’’ kitabı 2009 yılında piyasaya çıkıyor. Türkçesi ‘’Cehennem Gibi Git’’ olarak çevrilebilecek olan kitabın ismi Bruce McLaren’ın takım arkadaşı Chris Amon’a bağırarak ‘’Go Like Hell’’ demesinden gelmekte. Yarışı konu alan bir diğer eser ise ”The 24 Hour War” adı verilen 2010 yapımı bir belgesel. Bu belgeselde de yarışın hikayesi izleyiciye sunuluyor. Son olarak ise başlığımızda da yer alan 2019 çıkışlı Türkçesi ”Asfaltın Kralları” olarak belirlenen Ford v Ferrari sinema filmi, yarışın popüler kültürdeki en önemli yapımlarından birisi durumunda. Filmde başarılı aktörler Matt Damon ve Christian Bale de yer almakta. Film IMDb üzerinde 8.1 puana sahip ve 2 saat 32 dakikalık uzun bir süreye sahip. İzlemediyseniz mutlaka izlemenizi öneriyoruz.

Bu yazımızda 1966 Le Mans yarışının gerçek hikayesine değindik. Sizler yarış ve Ford ile Ferrari arasındaki bu büyük rekabet hakkında neler düşünüyorsunuz? Ford v Ferrari filmini izlemiş miydiniz? Değerli görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.