Freud Tarafından Ortaya Atılan ve Kadınları Hedef Aldığı İçin Günümüzde Çok Eleştirilen İlginç Teori: Penis Kıskançlığı

Freud Tarafından Ortaya Atılan ve Kadınları Hedef Aldığı İçin Günümüzde Çok Eleştirilen İlginç Teori: Penis Kıskançlığı

Penis kıskançlığı, psikanalist Sigmund Freud tarafından 1900’lü yıllarda ortaya atılan oldukça ilginç bir teori. ”Günümüzde halen bunlar mı tartışılıyor?” şeklindeki eleştirileri üzerine çeken bu teoriyi inceledik!

Freud’a göre; kadın olarak doğan kişilerin, bir penis sahibi olamadıklarını gördüklerinde yaşadıkları üzüntünün adı penis kıskançlığıdır. Yani psikanalistimiz kısaca, ”kadınlar, erkeklerin cinsel organını kıskanıyor” diyor.

Hatta daha da ileri götürerek kadınlar, ”sırf bu kıskançlıkları sebebiyle erkeklerle cinsel ilişki yaşıyor” şeklinde bir görüş bildiriyor. Velhasıl ”bir kadın, penise sahip olabilmek için seks yapar” anlayışını ortaya çıkarıyor bu yorum. O zaman gelin, bu teoriye dair diğer detaylara da bir bakalım.

Bu teoriye göre bir kadının cinsel kimliğinin gelişmesi için penis kıskançlığı yaşaması gerekiyor.

Aslında Freud tüm çocukların, penise ve penis eksikliğine kafayı taktığı fallik (cinsel organ dönemi / 3-6 yaş) bir dönem olduğundan söz ediyor. Teorisyen bu durumu yaşayan çocukların (kız çocuklarını kastediyor), doğuştan anneye bağlı olduğunu ancak erkeklik vasıfları ellerinden alındığı (iğdiş edilmek) için annelerine kızgın olduklarını söylüyor. Bir bakıma ”neden beni erkek doğurmadınız?” sitemi gibi anlayabilirsiniz bu durumu.

Sigmund Freud

Ardından bu kişiler; psikanaliste göre, babalarına takıntılı olmaya başlayarak onlara karşı cinsel arzular geliştiriyor. Gel gelelim anne sevgisine de ihtiyaç duyan bu bireyler, annelerini kaybetmemek için onlara da bağlılık duymaya başlıyor. Sonrasında ise annelerinin yaptığı kadınlık hareketlerini taklit edip babalarına olan arzularını, başka erkeklere yönelik bir arzuya çeviriyorlar.

Kısacası başka erkeklerden hoşlanmaya başlıyorlar diyebiliriz. Bir başka psikanalist Carl Gustav Jung ise Freud’un bu tanımlamalarını Elektra Kompleksi (en basit haliyle kızların, annelerini babalarından kıskanması) olarak yorumluyor. Ancak Freud’un penis kıskançlığı ile kastettiği şey çok daha farklı.

İLGİLİ HABER

Aslında penis kıskançlığının başlama sebebi, penise sahip olmanın avantajlarını deneyimleme isteğinden geliyor.

Hatta Freud, kişinin çocuk sahibi olma isteğinin ve heteroseksüelliğin bile bu duygudan kaynaklandığını söylüyor. Psikanalist, kadınların özellikle erkek çocuk sahibi olma arzusunun bundan dolayı meydana geldiğini de ekliyor.

Modern psikolojinin gelişmesiyle birlikte birçok uzman, Freud’un bu teorisine yönelik eleştiriler getirmeye başlıyor.

Mesela bazıları, Freud’u demode olmakla suçluyor ve bu tip teorilerin modasının geçtiğini düşünüyor. Araştırmacılar, Freud’un, tüm kadınların doğal olarak bir penisi arzuladığı fikrini benimsediğini ve bunun yanlış olduğunu söylüyor. Çünkü bu fikir, kadınlığın ancak erkeklikle var olabilecek şekilde kabul görmesine yol açıyor. Böylece bu teori, okuyucularına oldukça cinsiyetçi bir bakış açısı sunmuş oluyor.

Diğer eleştirmenler; psikanalistin, sadece anatomiye ve cinselliğe odaklanarak bu teoriyi ortaya attığını, kişinin benlik duygusu gibi daha psikososyal gelişim süreçlerini hesaba katmadığını dile getiriyor. Ben size kısaca şöyle anlatayım: Yani Freud’u, biyolojik cinsiyete odaklandığı, bu nedenle cinsel kimlik mevzusunu görmezden geldiği yönünde eleştiriyorlar. Örneğin “kişi belki trans birey olabilir, bu nedenden ötürü sadece biyolojik cinsiyet baz alınmamalı” diyorlar. Ayrıca birçok psikoloğa göre penis kıskançlığı, modern toplumda karşılık bulabilecek bir kavram değil.

Demin de dediğimiz gibi bu kurama bakarak sadece içine doğulan cinsiyet baz alındığında, cinsellik açısından bir tek heteroseksüelliği normal kabul eden bir yaklaşım ortaya çıkıyor. İşte bu nedenle uzmanlar, cinsel kimlik çeşitliliğinin daha fazla görünür olduğu (LGBTİ+) günümüz dünyasında bu teoriyi geçerli bulmuyor.

Yapılan araştırmalar cinsel kimliğin 3 yaşına kadar belirlenebileceğini söylüyor. Bu da yine Freud’un teorisini çürütüyor çünkü o, 3-6 yaş arasındaki kadınlarda bunun görülebileceğini ifade ediyor. Penis kıskançlığının günümüzde kabul edildiği tek düşünce: Kadınların, aslında erkeklerin penislerini değil, statülerini kıskandıklarıdır.

Mesela bu konuyla ilgili yapılan bir araştırmada, 20 farklı kültürden olan kadınların rüyaları inceleniyor. Ortaya çıkan sonuçlara göre, kadınların sosyal konumları ne kadar yüksekse penis kıskançlığını çağrıştırabilecek fanteziler içeren rüyaları da o kadar az görüyorlar. Velhasıl Freud’un ortaya attığı bu teori, geleneksel dönemde karşılık bulabilecek bir kuram olarak görülürken, günümüzün psikolog ve psikoterapistleri bunun şimdilerde ancak bir metafor olabileceğini söylüyor.

Çünkü ataerkil sistemde kadın, sırf kadın olduğu için değersizleştirilip ikinci plana atılıyor. Ancak şimdilerde kadınlar daha fazla bireyselleşen, bilinçlenen ve kendi güçlerini daha çok ortaya koyan bir profile bürünüyor. Böylece kadının, kadınlık hakları için mücadele etmeye başladığı bir zamanda, penis kıskançlığı tarzı perspektifler üzerinden değerlendirilmesi birçok teorisyene anlamsız geliyor.

Yani yukarıda da söylediğimiz gibi, güç mücadelesi veren bir kadın olsa olsa ancak sosyal konum açısından erkeğe yönelik bir kıskançlık sergileyebilir diye düşünülüyor. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda açıklayabilirsiniz.

  • Kaynaklar: Healthline, Live Science
  • Görsel Kaynakları: Apple Music, Freud Org, The Times, New York Post, The Atlantic, Metro
İLGİLİ HABER