Gelmiş Geçmiş En Büyük Gökyüzü Haritası Daha da Büyüdü: 1 Milyardan Fazla Galaksiye Sahip!
Gelmiş geçmiş en büyük 2 boyutlu gökyüzü haritasının yeni verilerle güncellenerek daha da büyüdüğü açıklandı. 1 milyardan fazla galaksiyi içeren haritanın amacı, karanlık enerjiyi araştırmak.
Evren, milyarlarca yıldız, gezegen ve farklı cisimlerden oluşuyor. Bilim insanları da sürekli olarak hâlen hakkında bilmediğimiz çok fazla şey bulunan evren hakkında yeni bilgiler edinmeye ve haritalar oluşturmaya çalışıyor.
Gökyüzünde yer alan yıldızlar, gezegenler, takımyıldızlar ve diğer gökcisimlerini gösteren ve ‘gökyüzü haritası’ olarak nitelendirilen haritalar da bunlardan biri. Araştırmacılar, şimdi de gelmiş geçmiş en büyük 2 boyutlu gökyüzü haritasının güncellendiğini duyurdu. Karanlık Enerji Spektroskopik Enstrümanı’ndan (DESI) gelen son veriler, dev haritanın boyutunu ciddi oranda artırdı.
Çalışmanın amacı, karanlık enerjiyi daha iyi anlamamızı sağlamak
Bu çalışmanın amacı, evrenin son 12 milyar yılda nasıl genişlediğini haritalandırarak karanlık enerji anlayışımızı geliştirmek. Bunu yapmak için de dünyanın dört bir yanından teleskoplardan elde edilen veriler bir araya getiriliyor ve güçlü bilgisayarlar yoluyla gökyüzünün haritası oluşturuluyor.
Hakkında oldukça az şey bildiğimiz karanlık enerji, evrenin genişlemesini sağlayan güce verilen isim. Karanlık enerjinin, evrenin %68’ini oluşturduğu tahmin ediliyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, bu konu hakkında bazı önemli iddialar ortaya atmış, karanlık enerjinin kaynağının kara delikler olabileceğini göstermişti.
Haritada 1 milyardan fazla galaksi bulunuyor
Haritaya dönecek olursak NOIRLab’e göre yeni veriler, Karanlık Enerji Kamerası’nın (DECam) güney ekstragalaktik (Samanyolu dışı) görüntülerinden alındı. Şu ana kadar yayınlananların 10.’su olduğu belirtilen yeni verilerin, gökyüzü haritasının kapsamını 20.000 derece kare arttırdığını ve kabaca tüm gökyüzünün yarısına yaklaştırdığını söylüyor. Haritada milyarlarca yıl uzaklıkta yer alan bir milyardan fazla galaksi yer alıyor.
Son olarak kızılötesi dalga boyu verilerinin görüntülere eklendiğini belirten araştırmacılar, bunun hem galaksilerden gelen ışıkların Dünya’ya ulaşma süresini hem de gök adaların kırmızıya kaymasını hesaplamalarına yardımcı olabileceğini söylüyor.