Gerçeklikten Kopmuş Gibi Hissediyorsanız Bu 4 Maddeyi İyi İnceleyin: Bir Psikolojik Bozukluk Olan 'Derealizasyon'un Etkisinde Olabilirsiniz!

Gerçeklikten Kopmuş Gibi Hissediyorsanız Bu 4 Maddeyi İyi İnceleyin: Bir Psikolojik Bozukluk Olan 'Derealizasyon'un Etkisinde Olabilirsiniz!

Zaman zaman size de etrafınızdaki her şey gerçek dışı geliyorsa, yaşadığınız yerler ve tanıdığınız insanlar yabancı geliyorsa nedeni toplumda %1 görülen bu psikolojik bozukluk olabilir.

Dejavu yaşamayanımız yoktur. Bazen hiç bulunmadığımız yerler, hiç tanımadığımız kişiler bize tanıdık gelir. Bazen ise bildiğimiz yerler, tanıdığımız kişiler bize yabancı gelir.

Bunlara ek olarak çok nadiren de olsa etrafımızı farklı ve canlı absürt renklerle gördüğümüz de olur. Bu canlı absürt renkler bizi şaşırtsa da bu şekilde görmemizin bir nedeni de psikolojik bozuklukların sınıflandırıldığı ve açıklandığı DSM 5 ve ICD10 kitaplarında tanımı yapılan bir bozukluk olan derealizasyon bozukluğudur.

Artık gerçeklerden kopmanızın bir nedeni var!

Depersonalizasyon(kendine yabancılaşma) ile sık sık karıştırılan derealizasyon yani gerçekdışılık, aynı bozukluk kategorilerinde olmalarına rağmen aslında ikisi de birbirinden çok bağımsız olan iki bozukluk. Depersonalizasyonda kişi kendi bedenine yabancılaşırken derealizasyonda kişi bulunduğu ortama yabancılaşır. Nedeni çoğunlukla bilinmese de kişinin hissettiği stres yükünün artmasının kişiye bu tür deneyimler yaşattığı düşünülüyor. Kişi artan stres yüküne karşı bulunduğu ortamdan uzaklaşarak kendisini kendisinden korumaya çalışıyor olabilir.

Depersonalizasyonda kişi kendi vücudunda sanki dışarıdan bir gözlemciymiş gibi hisseder. Hatta zaman zaman kendisinden üçüncü tekil şahıs gibi bahseder. Adınızın Gözde olduğunu farz edelim. Bu bozukluğa sahipseniz bir şeyden hoşlanmadığınızı belirtirken sık sık ‘Gözde bunu hiç sevmedi’ deme ihtimaliniz yüksek.

Derealizasyon ise DSM 5’te (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) “Çevredekilerle ilgili olarak gerçekdışılık ya da kopukluk yaşantıları (Örn: insanlar ya da nesneler gerçek dışı, düşsel, sisli, cansız ya da görsel açıdan çarpık olarak yaşantılanır.)” şeklinde tanımlanır.

Derealizasyonunuz varsa sık sık “dejavu yaşıyorum galiba” dediğiniz durumlar başınıza gelebilir. Bildiğiniz gibi dejavuda daha önce içinde hiç yaşamadığımız yerler, bir olay, kişi bize tanıdık gelir ve o anı daha önce yaşamışız gibi hissederiz. Bu duruma halk arasında dejavu denilse de tıp literatüründe gördüm sanı olayı denir. Bunun bir de “hiç görmedim sanı olayı (jamais vue)” olan versiyonu da vardır. Bunda ise daha önce yaşadığınız bildiğiniz yerler, tanıdığınız kişiler size yabancı gelir ve hiç görmemişsiniz gibi hissedersiniz.

Derealizasyonunuzun olduğundan şüpheleniyorsanız bu maddelere dikkat edin!

Ama ben delirmedim de neden böyle hissediyorum!

Hem derealizasyonda hem de depersonalizasyonda sizin gerçeği değerlendirme yetinizde herhangi bir bozulma olmaz. Her ikisi de genelde genç yaştaki bireylerde daha çok görülür ve geçicidir. Dolayısıyla zaman zaman sanki kendinizi bu dünyaya ait değilmiş, uzaydan geliyormuş gibi hissediyorsanız korkmayın, delirmediniz; sadece bir psikolojik rahatsızlık geçiriyor olma ihtimaliniz var, o kadar.

Bu yaşadıklarım yüzünden çevremle aram bozuluyor, kasıtlı yaptığımı düşünüyorlar!

Psikolojide bir belirtinin hastalık seviyesinde olup olmadığı, sizin yaşamınızı ne kadar etkilediğiyle ölçülür. Farz edelim ki tanıdığınız insanlar size yabancı gelmeye başladı, bunun doğal sonucu olarak siz de onlara soğuk davrandınız. Bu artık öyle bir seviyeye geldi ki etrafınızdakiler sizin normal davranmadığınızı düşünmeye başladılar, işte böyle bir durumda bu bozukluğa sahip olma ihtimaliniz yüksek. Çünkü bu psikolojik bozukluk; doğası itibarıyla sizi toplumsal, işle ilgili alanlarda sıkıntıya düşürür, işlevselliğinizde düşme yaşanmasına sebep olur.

Tamam ama kafam da güzel değil ki, neden bunlar benim başıma geliyor?

Bu bozukluğa sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız sizi yaşamın dışına itmek, bulunduğunuz ortama yabancı hissettirmek gibi yan etkiler sağlayan herhangi bir kötüye kullanılabilen madde ya da ilacın etkisinde olmadığınızdan emin olmanız gerekiyor. Eğer bundan emin olmanıza rağmen aynı şeyleri deneyimlemeye devam ediyorsanız nedenleri şunlar olabilir; günlük bunaltılar, aşırı uykusuzluk, yorgunluk, kaygı verici yaşam olayları, belki aşırı çay, kahve, alkol ve başka toksik nedenler.

Şizofren miyim acaba?

Şizofreni, panik bozukluk, depresyon, kaygı gibi psikolojik bozukluklarda da derealizasyon bozukluğunun semptomlarına benzer semptomlar sık sık görülür. Kişi bulunduğu ortama yabancı hisseder. Uzaylı olduğunu düşünür. Fakat bu tür durumlarda sahip olduğunuz bu rahatsızlığa artık derealizasyon demezsiniz, var olan diğer psikolojik bozukluğu söylersiniz. Dolayısıyla sadece ve sadece derealizasyon bozukluğunun semptomlarının olması gerekiyor.

Tanı ve tedavi işlemleri için ne yapılmalı?

Yukarıda sayılan maddelerin sizde olduğundan şüpheleniyorsanız yapmanız gereken ilk şey bir psikiyatri kliniğini ziyaret etmek olacaktır. Söz konusu bozukluğun ara ara düzeldiği fakat tekrar kendisini yenilediği dönemler olur. Tam bir tedavisi olmamakla beraber hastalığın tedavisinde kullanılan ve tedavi edici etkisi olduğu düşünülen ilaçlar bulunuyor. Bunlarla beraber farklı terapi teknikleri de hastalığın tedavisinde kullanılır.

Not: Bu yazıda verilen bilgiler sizin kendinize dair farkındalığınızı artırmanız amacıyla yazılmıştır. Bu bilgilerle ne kendinize ne de bir başkasına tanı koyamazsınız. Tanı ve tedavi işlemleri için psikiyatri klinklerine başvurmayı unutmayın.

Kaynaklar: DSM 5, Ruh Sağlığı ve Bozuklukları kitabı (Orhan Öztürk)