Hikayesini Okudukça Askeri Dehasına Hayran Kalacaksınız: ‘Dünya Tarihini Değiştiren’ Fransız İmparator Napolyon Bonapart

Hikayesini Okudukça Askeri Dehasına Hayran Kalacaksınız: ‘Dünya Tarihini Değiştiren’ Fransız İmparator Napolyon Bonapart

Adı dünya tarihine geçmiş en önemli liderlerden bir tanesi olan Napolyon Bonapart, basit bir asker olarak başladığı mücadelesinde askeri dehası sayesinde hızla yükselerek Avrupa’nın büyük bölümünü ele geçirmiş ve bir imparator olmuştur. Gelin Napolyon Bonapart kimdir yakından bakalım ve tarih sahnesindeki rolünü görelim.

Dünyanın ve evrenin tarihine baktığımız zaman birkaç bin yıllık insanlık tarihi yanında çocuk oyuncağı kalır ama maalesef bu kısa süre içerisinde bol bol savaştığımız için bol bol da kahramanımız var. İşte Napolyon Bonapart da bunlardan bir tanesi. Napolyon Bonapart, adını dünya siyasi tarihine altın harflerle yazdırmayı başarmış en ünlü Avrupalı liderler arasında kabul edilir.

Napolyon Bonapart ismini bu kadar önemli yapan, basit bir asker olarak başladığı mücadelesinde hızla yükselerek askeri dehası sayesinde neredeyse tüm Avrupa’yı ele geçiren bir imparator olmasıdır. Yaptıkları tartışmalı olsa bile ne kadar önemli olduğunun bilinmesi gereken Napolyon Bonapart kimdir sorusuna yakından bakarak tarih sahnesindeki rolünü görelim.

Napolyon kimdir? Korsikalı sıradan bir ailenin oğlu:

Napolyon Bonapart, 15 Ağustos 1769 tarihinde Fransa’ya bağlı bir Akdeniz adası olan Korsika’da dünyaya geldi. Babası bir avukat olan Napolyon, ailenin sekiz çocuğunun ikincisiydi. Napolyon doğduğu zaman Korsika adası henüz bir yıl önce Fransızlar tarafından İtalya’dan satın alınmıştı. Bu nedenledir ki Bonapart ailesi adanın soylularından olmalarına rağmen zengin de olmadıkları için Fransa anakarasında taşralı görülüyorlardı.

Aİlenin şanslı çocuklarından olan Napolyon, babası tarafından Fransa anakarasındaki bir okula yazdırıldı ve burada Fransızca öğrenip hemen ardından askeri akademiye yazıldı. Akademiden mezun olup üsteğmen olarak topçu alayına katıldı. Nedendir bilinmiyor ama askerliğinin ilk yıllarında sık sık izin aldı ve memleketi Korsika’da uzun zaman geçirdi.

Fransız Devrimi sırasında Napolyon orada değildi:

1789 yılında yaşanan Fransız Devrimi ile birlikte monarşi yıkıldı ve yerine bir cumhuriyet ilan edildi. Napolyon bu dönemde demokrasi yanlısı bir grup olan Jakobenlere üyeydi ve vaktini daha çok izinli olarak memleketi Korsika’da geçiriyordu. Adada yaşanan çatışmaların ardından Bonapart ailesi Fransa anakarasına kaçmak zorunda kaldı.

Bu noktadan sonra işler ilginçleşiyor. Napolyon Bonapart, jakoben devrimci lider Maximilien Robespierre’nin kardeşi Augustin Robespierre ile yakın ilişki içerisindeydi ve devrim karşıtlarıyla mücadele ediyordu. Yaptığı çalışmalar sayesinde tuğgeneral oldu. Robespierre’in idam edilmesi üzerine ise Napolyon ev hapsine mahkum edildi. Kralcı bir isyanın bastırılmasında kilit rol oynadığı zaman ise tümgeneral oldu. Adım adım iktidara yükselen bir isimdi.

Napolyon büyük bir komutan haline geliyor:

Fransa o dönem hem devrim karşıtlarıyla mücadele ediyor hem de bir yandan diğer devletlerle arasını bozuyordu. Çok geçmeden 1796 yılında Fransa, Avusturya ile savaşmaya başladı. Fransızların komutanı Napolyon Bonapart’tı. Savaş sonunda yapılan antlaşma Fransa lehine sonuçlandı ve büyük toprak kazanıldı.

Bu sırada İngiltere’yi işgal etme düşüncesi ortaya çıktı. Napolyon henüz yeterince güçlü olmadıklarını söyledi ama İngilizlerin gücünü kesmek için Mısır’a saldırıldı. Fransızlar, küçük bir galibiyet alsalar da 1798 Nil Muharebesi’nde İngilizler tarafından dümdüz edildiler.

Oraya kadar gitmişken boş durmak istemeyen Napolyon Bonapart, o dönem Osmanlı toprağı olan Suriye’yi işgal etti. Fakat bu sırada Fransa’da siyasi bir istikrarsızlık hakimdi. Bunun üzerine Napolyon, Mısır’daki ordusunu geride bıraktı ve Fransa’ya döndü.

Napolyon Bonapart en sonunda Fransız iktidarına geliyor:

Napolyon Bonapart, Mısır’dan döndükten sonra Fransa’da 18 Brumaire darbesi yapıldı ve kurulan yeni düzende Napolyon konsül seçildi. Bu değişim sonrası Avusturyalıların yenilmesi, Napolyon’un elini güçlendirdi. 1802 yılında İngilizlerle imzalanan barış antlaşması sonrası Napolyon Bonapart iyiden iyiye güçlendi.

1804 yılında konsüllük bir imparatorluğa dönüştü ve Napolyon Bonapart imparator olarak taç giydi. Bu dönemde pek çok yenilik yapan Napolyon, Amerika’daki Fransız toprağı olan Louisiana bölgesini sattı. İngiltere’ye karşı eli hala güçsüz olsa da Avustralyalılara ve Ruslara karşı önemli zaferler elde etti.

Napolyon Bonapart, diğer devletlere karşı savaşlarda önemli galibiyetler elde edip Fransa topraklarını genişletirken bir yandan da ülke içinde gücünü pekiştiriyordu. Fransız Devrimi ile ortadan kalkan aristokrasiyi yeniden kurarak arkadaşlarına ve ailesine soylu unvanlar dağıttı.

İşler yolunda gitmemeye başladı:

1812 yılının yaz ayında Napolyon Bonapart, gözünü Rusya’ya dikti ve büyük bir ordu ile ülkenin içlerine doğru ilerledi. Fakat işler yolunda gitmedi ve 600 bin kişilik Fransız ordusu Rusya’dan 100 bin kişi olarak çıktı. Hemen ardından yaşanan Yarımada Savaşı’nda İngiliz destekli İspanyollar ve Portekizliler, Fransızlara büyük kayıp verdiler.

1813 yılındaki Milletler Savaşı’nda Avusturya, Prusya, Rus, İsveç birliklerinden oluşan bir ordu Fransızları dümdüz etti ve 1814 yılındaki Leipzig Savaşı sonrası birlik, Paris’i ele geçirdi. Tahttan çekilmek zorunda kalan Napolyon Bonapart, Elba adasına sürgüne gönderildi.

Napolyon son bir hamle daha yapmak istedi:

Bir yıllık bir sürgünden sonra Elba adasından kaçan Napolyon Bonapart, bin kişilik küçük bir grupla Paris’e girdi. Onu büyük bir kalabalık karşılayınca kral XVIII. Louis kaçmak zorunda kaldı ve Napolyon yeniden imparator oldu.

Tabii Napolyon Bonapart’ın yeniden şehre döndüğü haberi gelince ondan iyiden iyiye nefret eden birlik yeniden toplandı. Belçika’yı işgal eden Fransızlar Brüksel’de Prusyalılarla karşı karşıya geldiler. İngiliz destekli Prusya ordusu Fransızları yenilgiye uğratınca Napolyon Bonapart, 22 Haziran 1815 tarihinde tekrar tahtan çekilmek zorunda kaldı.

Büyük komutan Napolyon Bonapart kendi halinde bir adam olarak öldü:

Son kez tahttan çekilen Napolyon Bonapart, İngilizlerin kontrolündeki Saint Helena adasına sürgüne gönderildi. 5 Mayıs 1821 tarihinde henüz 51 yaşındayken kesin olmamakla birlikte muhtemelen mide kanseri nedeniyle de hayatını kaybetti. Napolyon Bonapart’ın külleri 1840 yılında Fransa’ya getirildi ve milyonlarca kişinin katıldığı bir törenle Les İnvalides anıtına defnedildi.

Napolyon Bonapart neden önemli biri?

Her ne kadar demokrasi naraları atıyor olsalar da Fransızların da gönlünde bir lider ihtiyacı vardı. İşte bu lider Napolyon Bonapart oldu. Napolyon, iktidarda olduğu süre boyunca hukuk, eğitim, bankacılık, din ve daha pek çok konuda önemli reformlar yaparak Fransızları kalkındırmıştır. Orduyu güçlendirmesi, diğer ülkelere kafa tutması, ülkenin topraklarını genişletmesi ise onu halk gözünde gerçek bir kahraman yapmıştır.

Peki Napolyon kompleksi ne oluyor?

Napolyon Bonapart yalnızca 1.68 metrelik, bir erkeğe göre kısa kabul edilen bir boya sahipti. Kısa boylu bir adam olduğu için kendini başka konularda geliştirerek bu eksikliğini kapattığını düşünülen Napolyon Bonapart’ın bu durumu literatüre Napolyon kompleksi olarak geçmiş ve kısa boylu ama başarılı olan insanlar için kullanılır hale gelmiştir. Dünyada önemli işler yapan pek çok kişinin kısa boylu olduğunu düşünürsek mantıklı bir kavram diyebiliriz.

Dünya tarihinin en önemli isimlerinden bir tanesi olan Fransız imparator Napolyon Bonapart kimdir sorusunu yanıtlayarak tarih sahnesindeki rolünden bahsettik. Büyük liderlerin en büyük sorunu, eninde sonunda yenilerek geride koca bir enkaz bırakmalarıdır. O yüzden güçlü liderler değil, güçlü toplumlar yetiştirmek temel hedef olmalıdır.