Keşke Şimdi de Zorunlu Olsa: Bir Dönem Uzay Bilimine Âşık Liseli Gençler Yetiştiren "Kosmografya" Ders Kitabı

Keşke Şimdi de Zorunlu Olsa: Bir Dönem Uzay Bilimine Âşık Liseli Gençler Yetiştiren “Kosmografya” Ders Kitabı

Daima bilimin izinde yürüyen Mustafa Kemal Atatürk’ün, ilk Türk astronomi kitabının yazılmasına öncü olduğunu ve Ay’da bir kraterin Atatürk adını taşıdığını daha önce duymuş muydunuz?

1933’ten başlayarak tam 1979’a kadar tüm liselerde zorunlu bir ders olarak okutulan ve kitabını Ali Yar Bey’in yazdığı kozmografya, Atatürk’ün bu ülkeye kazandırdığı en kıymetli değerlerden birisiydi.

Kopernik, Galileo’dan gezegenler, uzay, kara delik hakkında her şeyi ele alan bu ders, okutulması zorunluyken 1979’dan sonra müfredattan kaldırılmıştır. Hem siyasi hem askeri bir karakter olup hem de bilime bu denli önem veren Atatürk, bilimin içinde yetişen nesiller yetiştirilmesi için elinden geleni yapmıştı.

Yeni kurulan Cumhuriyet’in eğitimli nesiller yetiştirmesi için Atatürk, verdiği talimatlarla yazılan “Kozmografya” kitabını tüm liselere zorunlu kılarak Türkiye’nin ilk astronomi kitabının yazımına da öncülük etti.

Ülkenin tek kurtuluşunun bilime dayalı eğitim ve öğretim olduğu öngörüsüne sahip olan Ulu Önder Atatürk, bağımsızlık mücadelesinden sonra kurduğu Cumhuriyet’i daha da ileriye taşımak amacıyla talimatları doğrultusunda hazırlanan kitaplarla eğitim seviyesini yükseltmeye gayret etti.

Savaş sonrası fakirlik, hastalık ve cehaletle mücadele eden ülkede diğer yandan bilim ve sanatla Cumhuriyet inşa ediliyordu. Yeni eğitim modeli benimseniyor, yurt dışına eğitim için öğrenciler gönderiliyor ve örnek bir ülke yaratılıyordu.

O dönemde insanlar inançları doğrultusunda Dünya’nın düz olduğunu ya da bir boğanın boynuzları üstünde durduğunu düşünüyorlardı.

Sağdan üçüncü kişi Ali Yar.

Astronominin ne olduğu hakkında hiç kimsenin bir fikri yoktu. İşte tam böyle bir zamanda “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” sözleriyle bilime verdiği önemi özetleyen, kendisi de bir geometri kitabı yazmış olan Atatürk, astronomi alanında bir kitap yazması için Ord. Prof. Dr. Ali Yar’a istekte bulundu. İsteği doğrultusunda da 1929’da “Kozmografya” isimli bu kitap basıldı.

Kitabın yazarı Ali Yar, dünyanın ilk üç uçak mühendisinden biri olmuştur.

Bugünkü Galatasaray Lisesi olan Mektebi Sultani’den mezun olan Ali Yar, 1912’de Paris Yüksek Tayyarecilik Mektebi’nden mezun olmuştur. Böylece dünyadaki ilk uçak mühendislerinden biri olma şansını elde etmiştir. Ayrıca bizim şimdiki haliyle bildiğimiz İstanbul Üniversitesi olan Darülfünun’da o dönemlerde cebir, astronomi dersleri verirdi.

Astronomi için kaynak niteliğindeki Kozmografya kitabı, 1933 yılında tüm liselerde okutulmaya başlatıldı.

286 sayfa, 21 bölümden oluşan kitabın her bir bölümünde farklı konulara yer verilmişti. 13. bölümünde Ay’daki krateri gösteren bir fotoğrafa da yer verildi. Bu fotoğraftaki kraterin ismi ise Mustafa Kemal Atatürk’ün adını taşıyor.

İLGİLİ HABER

İçerik olarak astronomiyi anlatsa da bir bütün olarak Atatürk’ün bilime, eğitime verdiği önemi de gözler önüne seriyor. İçerisindeki gökyüzü haritaları, teleskop bilgileri, gezegenlerin yapısı ve kainatın yapısıyla o dönemde pek çok öğrencinin bilime büyük ilgi duyarak bu yolda ilerlemelerine vesile oldu.

Bu öğrencilerden birisi de Fahrettin Akbulut’tur. Akbulut, ilgi duyduğu bu kitabı okuyarak bilime önem verecek ve ilerleyen dönemlerde de önemli bir matematik profesörü olacaktır.

Kitapta ismi yazanlar: Fahrettin Akbulut ve Fatih Akbulut / Fotoğraf: Selman Akbulut

Atatürk’ün yazdırmış olduğu bu kitabın birçok öğrenciye ilham kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu isimlerden birisi olan Fatih Akbulut, Kozmografya kitabını alıp incelerken gezegenlerin, yıldızların ve koca bir kâinatın fotoğraflarını görünce astronomiye ilgi duymaya başlar. Sonrasında ise kendisine harika bir kariyer planı çizmiş olacaktır.

California (Berkeley) Üniversitesi Matematik bölümünden mezun olur, Wisconsin ve Michigan üniversitelerinde profesörlüğe kadar yükselir. Bu esnada çok önemli bir cevabın peşine düşer: “Yaşadığımız uzay Öklid uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı?” sorusunu araştırırken İngiliz Astronomi profesörü Zeeman’ın 1963’te yaptığı tahmin içeren bir çözümünü bulur. Bu bulgusu onu birçok ödüle götürür, bunlardan biri de TUBİTAK Bilim Ödülü’dür. Oğlu Prof. Dr. Selman Akbulut da tıpkı babası gibi bilime aşık olarak yetişir.

“İstikbal göklerdedir!”

Kitabın önemini ise Atatürk’ün bu meşhur sözüyle daha rahat kavrıyoruz. Lise sıralarında oturan Selmanlar, Fahrettinler, Aliler, Mehmetler… Daha birçok isme ilham olan ve ufkunu açan bu önemli kitabın müfredattan kaldırılması da kuşkusuz olumsuz gelişmeleri de beraberinde getirdi.

Günümüzde birçok olaya şahit olduğumuz ve bilimden uzak kalan nesiller, Atatürk’ün 1929’da düşünüp geliştirdiği bu sisteme baktığında, şimdi zamandan geriye gitsek günümüzden daha fazla yol kat edeceğimizi tahmin edebilirler miydi?

Atatürk’ün bilim sevgisinin onu ne kadar ileri görüşlü bir lider yaptığını günümüzde de hala devam eden toplumsal sorunlarımızın başlangıç noktasına baktığımızda çok iyi anlayabiliriz. Eğitimli nesiller için ömrünü adayan Ulu Önder’imize saygı ve özlemle.

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER