Küçük Bir Beylikten Koca Bir İmparatorluğa Dönüşen Osmanlı'nın Kurucusu: Osman Gazi Kimdir?

Küçük Bir Beylikten Koca Bir İmparatorluğa Dönüşen Osmanlı'nın Kurucusu: Osman Gazi Kimdir?

Yüzlerce yıl boyunca dünyanın dört bir yanında hüküm sürmüş olan ve bir imparatorluğa dönüşen Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi hakkında bilinenler az ancak onun yalnızca bir devletin değil, bir kültürün de kurucusu olduğunu biliniyor. Gelin Osman Gazi kimdir yakından bakalım ve hayatı üzerinden bir devletin nasıl kurulduğunun detaylarını görelim.

Yerini bugün yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakmadan önce Anadolu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına yüzlerce yıl boyunca hükmetmiş olan Osmanlı Devleti adını, kurucusu olan Osman Bey’den almıştır. Osman Gazi olarak anılan Osman Bey, Anadolu’ya yerleşen ilk Türk aşiretlerinden biri olmakla kalmamış aynı zamanda Türk – İslam kültürünün bugün bile sürmekte olan pek çok geleneğinin temellerini atmıştır.

Osman Gazi’nin attığı en önemli adım elbette Osman Devleti’ni kurmaktır ancak daha da önemlisi göçebe Türklerin artık bir yeri yurdu olması ve kalıcı eserler bırakması düşüncesini ele geçirdiği topraklar sayesinde oluşturmuştur. Maalesef kendisi hakkında bilinenler, ölümünden çok sonra yazılan kaynaklardan elde edilmiştir. Gelin Osman Gazi kimdir yakından bakalım ve hayatı üzerinden bir devletin nasıl kurulduğunun detaylarını görelim.

Malazgirt zaferi sonrası Türkleşen Anadolu’nun o dönemki durumu:

Her şey 1071 Malazgirt Savaşı ile başladı. O güne kadar Türkler Orta Asya ve çevresinde pek çok devlet kurmuş olsalar da halkın geneli göçebe kültürü ile yaşıyordu ve Anadolu yalnızca bir göç rotasıydı. 1071 yılının 26 Ağustos gününe geldiğimizde ise işler değişti çünkü Alp Arslan komutasındaki Selçuklu ordusu Bizanslıları mağlup ederek Anadolu’nun kapılarını Türklere açtı.

O zamana kadar kısım kısım Müslüman olmuş olan Türkler, bu zafer ile birlikte Anadolu’da ve Ortadoğu’da hızla toprak kazanmaya başladılar. Bizans giderek küçülmüştü. Ancak bölgedeki Selçuklu güçleri de pek çok nedene bağlı olarak giderek etkisini kaybetmiş ve merkezi yönetim güç kaybederek yerel güçler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu dönüşüm sürecinde yaşanan mücadelede, Türk aşiretleri kendi beyliklerini kurmayı başarmışlardı.

Osman, babası Ertuğrul Bey ölünce aşiretin başına geçiyor:

O dönem Anadolu’da bulunan beylikleri pek de gözümüzde büyütmemek gerekiyor. Bunlar daha çok göçebe halkların bir arada güvenle yaşamalarının sağlandığı bölgelerdi. Bunlardan bir tanesi de Osman’ın babası Ertuğrul Bey’in aşiretiydi. Bu bölge, Ertuğrul Bey’in zamanında Selçuklu sultanına yaptığı hizmetlerin bir ödülü olarak ona verilmişti.

Bu bölge Söğüt ve civarındaydı. İşte Osman burada, 1258 yılında dünyaya geldi. Bir bey oğlu olarak elbette ayrıcalıkları vardır ancak o dönemin yapısı gereği tüm çocuklar ve gençler gibi büyüdü. 1280 yılına geldiğimizde Ertuğrul Bey hayatını kaybetti ve Osman onun yerine geçerek Osman Bey oldu. Onun planları, babasınınkinden çok daha büyüktü.

Osman Gazi kimdir? Rüyasında dünyaya hükmedeceği haber verilen bir aşiret beyi:

Osman, bey olduktan sonra o dönemin önemli din adamlarından ve en yakın arkadaşlarından bir tanesi olan Şeyh Edebali’nin kızı Malhun ile evlenmek istedi. Şeyh Edebali önce bu evliliğe karşı çıktı. Ancak Osman Bey bir rüya gördükten sonra fikri değişti ve Osman Bey ile Malhun evlendi.. Bu rüya, Osman Bey’e bir müjdenin haberini veriyordu.

Osman Bey’in gördüğü rüyada bir ay yükseliyordu. Ayın içinden bir ağaç filizleniyordu. Filizlenen ağaç insanlara gölge oluyor, su veriyordu. Bu ağacın filizlerinden biri de Şeyh Edebali’nin göğsüne giriyordu. İşte bu rüya ile Osman Bey’e, sahip olduğu beyliğin çok daha büyüyeceği ve bir imparatorluğa dönüşerek tüm dünya insanlarına hükmedeceği müjdeleniyordu.

Osman Bey, Osmanlı’nın vazgeçilmez unsuru olan akıncıları kuruyor:

Osman Bey yönetime geçtikten sonra yaptığı ilk icraatlerden biri uç beyleri görevlendirmekti. Bu beyler, sınırlardaki bölgelerden sorumlulardı. Askerleri hafif süvari akıncılardan oluşuyordu. Görevleri, ileride yapılacak savaşlar için adam toplamak ve düşman kuvvetler hakkında istihbarat almaktı. Bu sistem, yüzlerce yıl boyunca Osmanlı Devleti’nde akıncılar olarak uygulanmıştır.

Bu uç beyliklerinden biri Bizans kalesi Nikomedia’ya, biri İznik’e, biri de Karadeniz’e karşı olan sınırda bulunuyordu. Osman Bey, bu uç beylerinin destekleriyle eski Türk akıncı taktikleri uygulayarak küçük yerleşim yerlerini ele geçiriyor ve adım adım ilerliyordu. Ele geçirdiği yerleşimler arasında Yenişehir ve Eskişehir vardı. Osman Bey, bu süreçte Osman Gazi adını almıştı.

Osman Gazi’nin İznik kuşatması bütün gözleri onun üzerine çeviriyor:

Nicaea şehri, bugünkü adıyla İznik; o dönem Bizans’ın idari merkeziydi. Güçlü surlar ve kalabalık bir ordu ile korunan İznik’i Osman Gazi gözüne kestirdi ve bir kuşatma başlattı. Bu kuşatma tam iki yıl sürdü. Maalesef şehir alınamadı ama bu bir mağlubiyet değildi. Çünkü İznik, 1198 yılında yapılan Haçlı Seferi sırasında bile alınmamıştı. Bu kuşatma ile Osman Gazi, diğer Türk beylerinden farklı olduğunu herkese göstermiş oldu.

Osman Gazi’yi fark edenlerden bir tanesi de dönemin Bizans imparatoru Andronicus Paleologus’tu. Paleologus, Osman Gazi’yi kendi imkanlarıyla yok edemeyeceğini bildiği için önce İlhanlılarla, daha sonra da Katalan paralı askerlerle anlaştı. Ancak her iki grup da sözlerinden dönünce Osman Gazi’nin yükselişi önlenemedi ve sonunda Bursa kuşatması başladı.

Osman Gazi, Bursa’nın ele geçirildiğini göremeden hayatını kaybetti:

Osman Gazi gözünü bir kez Bizans topraklarına dikmişti, vazgeçmeyecekti. O dönem Bitinya Krallığı’nın merkezi olan Prusa yani Bursa kuşatması başladı. 1308 yılında başlayan kuşatma zorluydu çünkü Bursa’nın Konstantinopolis başta olmak üzere pek çok bölge ile deniz bağlantıları vardı. Bu bağlantılar yıllar içinde tek tek kesildi.

Bursa kuşatması on yıldan uzun sürdü. Maalesef Osman Gazi 1324 yılında hayatını kaybetti ve yıllarca kuşattığı bu şehrin alındığını göremedi. Vefatı sonrası yönetime geçen oğlu Orhan Bey, bu kuşatmayı nihayete erdirdi ve Bursa’yı topraklarına katarak başkent yaptı. Beyliğin sınırları Orhan Bey döneminde Konstantinopolis’e kadar genişledi.

Osman Gazi neler yaptı?

Osman Gazi döneminden günümüze kalan herhangi bir eser yoktur. Çünkü onun döneminde hala bir Selçuklu beyliği gibi hareket ediliyordu. Kültür ve siyaset bu şekilde yön bulmuştu. Zaten beylikteki insanlar da hala eski Türkler dediğimiz insanlar oldukları için göçebe bir hayat tarzını benimsiyor ve oldukları yeri kalıcı kabul etmiyorlardı.

Bursa’da Hacı Özbek Camii’nin inşa edilmesi, nüfusun kademeli olarak yerleşik hayata geçmesi gibi gelişmeler Orhan Gazi zamanında yaşanmış olsa da tüm bunların temeli Osman Gazi tarafından atılmıştır. Çünkü kendisi babasından aldığı küçük beyliği idare etmekle yetinmemiş ve Bizans gibi dönemin büyük güçlerine meydan okuyarak kendilerinin geçici ziyaretçiler olmadıklarını, bu bölgenin yeni sahipleri olduklarını duyurmuştur.

Osman Gazi, babasından aldığı toprakları üç katına çıkarmıştır. Bilecik, Eskişehir, Sakarya, Kütahya, Yenişehir ve Bursa çevresindeki bazı bölgeler onun döneminde beyliğe katılmıştır. Şeyh Edebali’nin de etkisiyle Osman Gazi döneminde Türk – İslam kültürü oluşmuş ve bugün bile devam eden pek çok geleneğin temelleri atılmıştır.

Yüzlerce yıl boyunca dünyanın dört bir yanında hüküm sürerek bir imparatorluğa dönüşen Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi kimdir sorusunu yanıtlayarak hayatı üzerinden bir devletin kuruluş hikayesini anlattık. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.