MIT'de Çalışan Canan Dağdeviren ve Ekibinden Bir Buluş Daha: Kişiye Özel Tıbbi Maske Teknolojisi Geliştirildi, Patenti Alındı

MIT'de Çalışan Canan Dağdeviren ve Ekibinden Bir Buluş Daha: Kişiye Özel Tıbbi Maske Teknolojisi Geliştirildi, Patenti Alındı

İçinde Türk bilim insanı Canan Dağdeviren’in de bulunduğu MIT araştırmacıları, maskelerin yüzümüze tam uymasını sağlayabilecek bir teknoloji geliştirdi. cMask ismi verilen sistem, sensörler aracılığıyla bir maskenin yüzümüze ne kadar uyumlu olduğunu gösterebiliyor. Teknolojinin, yüz şekillerine ve boyutlarına göre daha uygun maskeler üretilmesine yardımcı olması umuluyor.

COVID-19 ile artık hayatımızın önemli bir parçası hâline gelen maskeler, bizi hastalıklardan korumak gibi hayati öneme sahiptir. Ancak virüslerin yayılmasını engelleyen bu maskelerin etkisi, yüzümüze tam oturmazlarsa ciddi oranda düşebilir.

İşte bu yüzden de ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) içinde ünlü Türk bilim insanı Canan Dağdeviren’in de bulunduğu bir ekip, yeni bir teknoloji geliştirdi. Araştırmacılar, cMask ismini verdikleri teknolojiyi bir maskenin kullanıcıya ne kadar iyi uyduğunu hızlı ve kolay bir şekilde değerlendirmek için ortaya çıkardı. Çalışma bulguları, Nature Electronics üzerinden yayınlandı.

cMask’teki sensörler, maskelerin yüzümüze ne kadar uygun olduğunu anlayabiliyo:

cMask olarak bilinen araç, genellikle hastaneler gibi yerlerde bulunan ve maskelerin uyumluluğunu test eden makinelere oranla daha ucuz ve erişilebilir bir alternatif olarak tasarlandı. Açıklamalara göre maskeler için geliştirilen sensörler, maske ile kullanıcının yüzü arasındaki fiziksel teması ölçebiliyor ve her türlü maskeye uygulanabiliyor. Sistemin ayrıca solunum hızı, ateş gibi önemli şeylerin yanı sıra nem gibi çevresel koşulları izlemede de kullanılabileceği söyleniyor.

cMask’i biraz daha açacak olursak teknoloji, benzer sistemlerden farklı bir yaklaşım benimsiyor. Temel olarak bu sistem, bir maskenin iç kısmındaki kenarlara yapıştırılıyor ve poliimid adı verilen bir polimerden yapılmış esnek bir dikdörtgen çerçeve kullanıyor. Bunun içinde de 17 kapasitif sensör, iki sıcaklık/nem sensörü bir de hava basıncı sensörü bulunuyor. Ayrıca bir ivmeölçer de sistemde yer alıyor.

Kapasitif sensörler, kullanıcı maskeyi taktığında ciltle hangi kısımların temas ettiğini ve etmediğini anlayabiliyor. Sıcaklık, nem, basınç sensörleri ise kullanıcının öksürme veya konuşma gibi eylemlerini tespit edebiliyor. Öte yandan ivmeölçer de yürüme ve koşma gibi vücut hareketlerini algılayabiliyor. Toplanan tüm bilgiler, Bluetooth aracılığıyla bir mobil uygulamaya aktarılıyor. Uygulama da verileri analiz ederek kullanıcıya maskenin ne kadar uyumlu olduğunu, farklı fiziksel aktivitelerin bunu nasıl etkileyebileceğini kullanıcıya gösteriyor.

Teknoloji, herkese uygun maskeler üretilmesine yardımcı olabilir:

Uzmanlar, beş kadın beş erkek üzerinde cMask’ı test etti. Cerrahi maske takan denekler, konuşma, yürüme ve koşma gibi çeşitli aktiviteler gerçekleştirirken araştırmacılar da sensörlerden gelen verileri inceledi. Yapılan incelemeler sonucunda, yüz şekli ve boyutundaki farklılıklar nedeniyle maskenin uyumluluğunun kadınlarda erkeklerden çok daha kötü durumda olduğu görüldü.

Canan Dağdeviren de bununla ilgili, “Çalışmadaki bireylerden topladığımız verilerde, günlük hayatımızda kullandığımız maskelerin kadınlar için pek de uygun olmadığını gördük” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte daha küçük maskelerin kadınlara daha uygun olabileceği de belirtildi. Ek olarak çalışma, sakallı bir erkekte de maske uyumunun kötü olabileceğini gördü. Bunun nedeni ise sakalın maske ve cilt arasında boşluk oluşturmasıydı.

İLGİLİ HABER

Araştırmacılar, teknolojinin insanların kendilerine daha uygun maske seçmelerine yardımcı olabileceğini umuyor. Bunun yanı sıra bulguların, maske üreticilerinin farklı yüz şekillerine ve boyutlarına göre maske üretmesini sağlayabilmesi ve özellikle kadınlara yardımcı olabilmesi amaçlanıyor. Dağdeviren ve ekibi, cMask’ın seri üretimi üzerinde çalışmayı planladıklarını da açıklamalarına ekliyor.