Muhabbet Kuşları ve Papağanlarda En Sık Görülen Rahatsızlıklar: Depresyona Bile Girebiliyorlar!

Muhabbet Kuşları ve Papağanlarda En Sık Görülen Rahatsızlıklar: Depresyona Bile Girebiliyorlar!

Muhabbet kuşu ve papağan gibi evde bakımı oldukça kolay olan bu sevimli canlılar, şen şakrak sesleriyle ve arkadaş canlısı olmalarıyla, beslemekten keyif aldığımız en yakın dostlarımızdan. Peki ne gibi rahatsızlıklara karşı dikkatli olmak gerekiyor?

Ortalama 7-8 yıl, evde iyi bir bakımla 11-12 yıla kadar yaşamını sürdürebilen muhabbet kuşlarının yanında bir muhabbet kuşu türü olan papağanlar için ise bu süre, türüne göre değişmekle birlikte 50 yıla kadar ulaşabilir.

Bilinenin aksine oldukça hassas olan bu kafes hayvanlarının, çeşitli hastalıklara yakalanması bir hayli kolay, iyileşmesi de bir o kadar zorlu olabilir. Bu dostlarımızın uzun bir yaşam sürmesi ve sağlıklarını koruyabilmeleri için ihtiyaçları olan ilgiyi göstermeli, onları her daim gözetim altında tutmalıyız.

Soğuk algınlığı, astım, ishal, bronşit gibi rahatsızlıklar sadece insanlara özgü değil.

Muhabbet kuşları, hepimizin aşina olduğu ve daha önce geçirdiği bu tarz hastalıklara yakalanabilir. En sık görülen rahatsızlıklar arasında olan soğuk algınlığı, kuşların bulunduğu ortamın sıcak-soğuk dengesinin doğru ayarlanamamasından kaynaklanır.

İnsanlar gibi zaman zaman bazı maddelere karşı alerjik reaksiyon gösterebilmelerinin yanında, astım ve bronşit gibi çeşitli solunum yolu hastalıklarına maruz kalabilirler. Bu tarz rahatsızlıklarda ağzını sürekli açıp kapatan kuş, kuyruğunu sürekli olarak sallama eğilimindedir.

İshal durumunda ise beslenme programının yeniden düzenlenmesi gerekir. Sadece ince yem ve yulafla beslenmesi gereken kuşa, haşlanmış patatesle de takviye yapılır. Temiz su ve temiz yem kullanımı, bu hastalığın iyileşme sürecinde oldukça önemli bir etken.

Ayrıca kuşlar, kanser ve tümör gibi hastalıklarla da savaşabilir.

Kuşların ara ara tüy değiştirdiğini biliyoruz ama ya bu tüy dökümü hiç bitmiyorsa?

Muhabbet kuşlarının ve papağanların haftalarca hatta aylarca tüy dökmesine sebep olan Fransız tüy dökümü, henüz dünyaya yeni gelen yavruları etkisi altına alır.

Bu hastalık ölümcül değildir fakat ilerlediği takdirde kuşların uçmalarını engelleyecek hale gelebilir.

Yalnızca kuşlarda görülen bir hastalık türü: Polyoma.

Genellikle genç kuşları etkisi altına alan ve ölümcül olma özelliği taşıyan Polyoma virüsü, papağanlarda da görülmekle birlikte ağırlıklı olarak muhabbet kuşlarında rastlanır.

Virüse sahip bir kuştan diğerine geçen Polyoma’nın belirtileri; karında şişlik, kilo kaybı, kusma ve iştahsızlık şeklinde seyreder. Bu virüsten korunmanın en etkili yolu aşıyken, virüse yakalanmış bir kuş için bilinen herhangi bir tedavi bulunmamakta.

Üreme, taşınma ya da arkadaşının ölümü gibi stresli durumlara maruz kalan kuşlarda görülebilen “Pacheco hastalığı”.

Ağırlıklı olarak papağanlarda ortaya çıkabilen, uyuşukluk, titreme ve yeşil dışkı gibi semptomların varlığıyla anlaşılan bu rahatsızlık viral ve ölümcüldür. Stres altında kalan kuşlarda kendini gösteren Pacheco, genellikle sümük ve dışkı ile bulaşır.

Erken teşhis oldukça önemlidir. Tedavi edilmediği takdirde kuşu etkisi altına alan bu virüs, böbreklerde kalıcı hasar bırakır.

Kuşunuzun sesinde bir kalınlaşma hissediyorsanız sebebi Guatr olabilir.

Çoğu kuş türünde görülebilen guatr, özellikle muhabbet kuşlarında sıklıkla rastlanır. Çeşitli beslenme hatalarından kaynaklanabidiği gibi kuşların iyot tüketiminin yetersiz oluşuyla da ortaya çıkabilir.

Kuşlarda denge problemi yaratan “Romatizma”.

Banyonun ardından ıslak ya da nemli tüylerle geceyi geçiren kuşlarda ağırlıklı olarak ortaya çıkabilen romatizma, kuşların tüneklerinde tutunamayıp düşmesine sebep olur. Düştükten sonra ayağa kalkamadıkları gözlemlenir, hatta yürümekte zorluk çekerler.

Kuşlardan insanlara bulaşan hastalıklar kategorisine giren Psittakoz, bir diğer adıyla “Papağan Ateşi”.

Kuşlarda sık rastlanan rahatsızlıklardan olan papağan ateşi, genellikle papağanlarda görülür. Nefes darlığı ve göz çapaklanması en yaygın belirtilerindendir.

Ayrıca grip ile benzerlik gösteren bu rahatsızlıkta kuş, hasta olduğundan haberdardır ve başkalarına bulaşmasına engel olmak için insanlardan ve diğer canlılardan uzaklaşma eğilimindedir.

İnsanlara bulaşması durumunda ateşli zatürre gibi ağır bir gribal enfeksiyonla kendini gösterir. Papağan, kafesin bir köşesine çekilmesiyle dikkati çeker ve karantina altında iyileşme sürecine hazırlanmalıdır.

Parazit içeren organizmaların sebep olduğu “Knemidocoptes Akarları”.

Bu organizmalar, hava yolu ile taşınarak muhabbet kuşlarının gaga ve bacaklarına bulaşır. Kuşlarda görülen pul pul dökülmeler ve küçük oyuklar bu hastalığın habercisi olabilir.

Bunun yanında kuşların vücudunda yaşayan iç parazitler de zaman zaman bazı hastalıklara davetiye çıkarabilir. Bu parazitlerin belirtileri halsizlik, iştah kaybı ve ishaldir.

Kuşunuz, kaşınmaktan tüylerini yolma derecesine getiriyorsa “Kırmızı Akar” isimli dış parazitlerin etkisi altında olması muhtemeldir.

Bir başka parazitin sebep olduğu bu rahatsızlık, kuşların kanatlarının içinde yaşar. Kırmızı Akarlardan muzdarip olan canlı, kaşıntısını hafifletmek için tüylerini yolmaya çalışır. Bu tarz rahatsızlıkların önüne geçmek için ise kuş ve kafes temizliğine oldukça dikkat edilmelidir.

Kafes temizliğine dikkati çeken başka bir rahatsızlık ise “Giyardiya Kisti”.

Papağanlarda bir kistin sebep olduğu ve bir kuştan diğerine bulaşarak geçen Giyardiya, antibiyotik ile tedavisi mümkün bir hastalık. Kuşu bu hastalıktan korumanızın en etkili yolu ise yaşadığı ortamın temizliğini düzenli olarak yapmak.

Muhabbet kuşlarının deri ve tüy sağlığını etkisi altına alan “Ema Sendromu”.

Ema, kanatlarda morarma ve kabuklanmayla ortaya çıkar. Bu sendroma sahip kuşlarda kan izlerine rastlamak da mümkün.

Yemek yemeyi bırakan ve stresten tüylerini yolma eğiliminde olan bir kuşunuz varsa “depresyon” geçiriyor olabilir.

Dışarıdan gözlemlenebilen hastalıkların aksine, depresyon içerden bir sebeple ortaya çıkar. Bu noktada kuş sahiplerine çok iş düşüyor. Kuşunuzun kendini iyi hissetmesi ve modunun yükselmesi için çaba sarf etmezseniz, bu depresyon ölümle sonuçlanabilir.

Acil bir müdahale gerektiren “Çiçek hastalığı”.

Kuşların göz çevresi, gaga ve ayaklarında belirtileri görülen çiçek hastalığı, oldukça bulaşıcıdır. Gerekli olan tedavi hızlı bir şekilde uygulanmazsa kuş, kısa süre içinde hayatını kaybedebilir.

“Kursak İltihabı”, bir diğer ölümcül hastalıklardan.

Muhabbet kuşlarını, yakalandıklarında bir hayli etkisi altına alan kursak iltihabı, çeşitli sebze ve meyvelerdeki zirai ilaç kalıntıları sebebiyle ortaya çıkan bir hastalık.

Gaganın kirli görünümü, pembeleşmiş bir cilt ve iştah kaybı bu hastalığın belirtileri arasında. Kursak iltihabına yakalanan bir kuşun ortalama yaşam süresi ise 3-5 gün aralığında.

Dişi kuşların üreme organlarına saldıran “Kahverengi Hipertrofisi”.

Yaşlı ve dişi kuşlarda görülen bu hastalık, hormonal bir bozukluktur. Üreme organlarında tümör oluştuğunda ve bu hormonal değişiklikler gerçekleştiğinde, muhabbet kuşunun burun deliklerinin yer aldığı bölümdeki cere kısmının renk değiştirdiği görülür.

Belirtilerinin aynı olması sebebiyle birbirine karıştırılabilen “Mantar ve Uyuz”.

Muhabbet kuşlarında rastlanan mantar hastalığı, kızarıklık, pullanma ve tüylerin bitliymiş gibi gözükmesiyle kendini gösterir.

Uyuz rahatsızlığında ise Knemidocoptes isimli akarlar, kuşların ayaklarında ve gagalarında ortaya çıkar. Deri kıvrımlarına yerleşen bu parazitler, kızarık ve pullanmanın yanında derinin kalınlaşması ve çatlaması ile ayırt edilebilir.

Dostlarımızın sağlığı için düzenli takip ve gözlem, yapabileceğimiz en iyi şeydir. Doğru ve birebir teşhise, yalnızca veteriner hekimlerin muayenesi doğrultusunda ulaşabileceğimizi hatırlatmak oldukça önemlidir.

  • Kaynaklar: Candan Veteriner Kliniği, Avrasya Veteriner Kliniği, Dost (Hayvanları Koruma Derneği), Vet Class Veteriner Kliniği, Anatolia Pet, Miyhav
İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER

İLGİLİ HABER