Ne Kedi Ne de Gelincik... Farelerle Akraba Olduğu Bile Söylenen İlginç Bir 'Kedimsi' Türü: Fossa

Ne Kedi Ne de Gelincik… Farelerle Akraba Olduğu Bile Söylenen İlginç Bir 'Kedimsi' Türü: Fossa

Ne kedi ne maymun ne de gelincik… Bu içeriğimizde sizlere tam olarak neye benzediği çözülemeyen fossalar hakkında bilgi vereceğiz. Gelin, bilimsel adı Cryptoprocta ferox olan bu canlıya yakından bakalım.

Sizlere daha önce tanıttıklarımızdan oldukça farklı bir hayvandan bahsedeceğiz. Farklı çünkü bir dönem hangi türe ait olduğu konusunda tartışmalara neden olmuştu.

Aslında tam olarak kedi diyemeyiz çünkü kendisi kedimsi türüne ait. 1993 yılında yapılan bir araştırmada fossaların firavun fareleriyle bir akrabalığı olduğu öne sürüldü ancak sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda kedigillerden olduğu netlik kazandı.

Madagaskar’ın en büyük etçil memelisi fossa; kedileri andıran bir vücuda, pençeye ve dişlere sahip.

Ayrıca maymunlar gibi uzun bir kuyruğa, bir sansar gibi yuvarlak ve küçük kulakları olan bir yüze sahip. Bu yüzden de yukarıda da belirttiğimiz gibi birçok hayvana benzetilir. Kısa ancak gür bir kürk yapısı olan fossaların kürkleri kahverengidir.

Bu hayvanın en dikkat çekici özelliklerinden biri de boyları kadar kuyruğa sahip olmasıdır. Boyları 60 ila 80 cm arasında değişen fossaların kuyrukları da 50 ila 70 cm arasında değişir. Kiloları ise 5,5 kg ile 8,5 kg kadardır.

Bilimsel isminin anlamı ise birazcık garip.

Fossanın bilimsel adı Cryptoprocta ferox. Parça parça Türkçeye çevirdiğimizde ise ortaya ilginç ve garip bir anlam çıkıyor. Crypto “gizli” demek, procta ise “anüs”. Bu ikisi birleştiğinde gizli anüs gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Ferox’un anlamı ise “vahşi, korkusuz, gaddar” demek.

Fossaya Cryptoprocta denmesinin sebebi, anüsünün anal kese tarafından gizlenmesidir. Ferox denmesinin sebebi ise oldukça vahşi olmasıdır. Çünkü kendisi Madagaskar’ın en büyük yırtıcısı olarak kabul ediliyor.

Fossa gece-gündüz ağaç veya yer demeden her ortamda avlanabilme yeteneğine sahip.

Genellikle balık, kertenkele, kuş, kurbağa, böcek ile besleniyor. Yani tam bir etobur ve en çok da lemurla beslenmeyi sever. El değmemiş ormanlarda yaşamayı tercih eden fossalar, Madagaskar’ın bilinen bütün ormanlarında yaşayabilirler. Ancak büyük çoğunluğu adanın sık yağmur ormanlarında yaşar.

Çoğu zaman yalnız olmayı seçen fossalar genellikle dinlendikleri ya da uyudukları yerlerde çok durmazlar. Yaklaşık dört kilometrekarelik bir alanda tek başlarına gezebilirler. Ancak anne fossalar yavrularıyla birlikte yavru bir yıllık olana kadar beraber yaşarlar.

Çoğunlukla çiftleşme zamanı ses çıkaran fossalarda, çiftleşme konusunda ipler dişinin elindedir.

Bir dişi, ağacın tepesinde durur ve çiftleşme için ağacın altında kavga eden erkeklerden kavgadan galip ayrılanı ya da kendi istediğini seçer. Hatta öyle bir durum olur ki dişi isterse sonraki haftalar boyunca birkaç adayı daha çiftleşmek için seçebilir. Fossaların çiftleşmelerinin birkaç saat sürdüğü biliniyor. Bunun nedeni ise erkek fossanın cinsel organındaki geriye doğru bakan dikenlerdir.

Dişi fossa ortalama altı yavru doğurabilir. Bebekler 4,5 ay sonra sütten kesilir ve bir yıl sonra bağımsız şekilde yaşamaya başlar. Bir fossanın ortalama ömrü 20 yıldır.

Peki nasıl iletişim kuruyorlar?

Fossalar göğsünde ve kuyruğunda bulunan salgı bezlerinden salgıladığı madde ile bölge işaretleyerek iletişim kurarlar. Korkan ya da rahatsız olan bir fossa oldukça keskin bir koku yayar. Aynı zamanda dişi fossa erkek fossayı etkilemek için miyavlar ya da mırıldar. Erkekler ise kavga ederken ulur.

Son yıllarda yaşadıkları alanların yüksek oranda tahrip edildiği için soyları yüksek derecede tehdit altındadır. Dünyada 2.500 kadar fossa kaldığı tahmin ediliyor.

  • Kaynaklar: NationalGeographic, ZooAtlanta, Ungo
İLGİLİ HABER