Obeziteden Kaçmak İçin Yemek Saatlerinin Nasıl Olması Gerektiği Açıklandı

Obeziteden Kaçmak İçin Yemek Saatlerinin Nasıl Olması Gerektiği Açıklandı

ABD’de yapılan bir araştırma, obezite ile yemek saatleri arasındaki ilişkinin nedenlerini ortaya çıkardı. Uzmanlara göre geç yemek yemek, vücuttaki hormon dengesini bozuyor ve bu da daha az kalori yakımına yol açıyor…

Günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından bir tanesinin obezite olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Hal böyle olunca da bilim insanları, obezite ile mücadele ilgili yöntemleri tespit etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. ABD’de hizmet vermekte olan Longwood Tıp Akademisi bünyesinde kurulmuş Brigham & Kadın Hastanesi’ndeki bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırma ise akşam yemeğini birkaç saat öne çekmenin obezite ile mücadelede neden kritik önem arz ettiğini gözler önüne serdi.

Aslına bakacak olursak yemeklerin zamanlaması ile kilo arasında bir bağ olduğu zaten biliniyordu. Bu bağlamda; geç yemek yemenin kilo alımını hızlandırdığı ve vücuttaki yağ oranını artırdığı daha önceden ispat edilmişti. Yapılan yeni araştırma ise bu durumun nedenlerini ortaya koydu. Gelin hep birlikte, kilo ile mücadelede zamanlamanın neden önemli olduğunu ortaya koyan o araştırmanın detaylarına bakalım.

Akşam yemeğini saat 21:00 yerine 18:00’de yerseniz, obeziteye karşı en güçlü silahı kullanmış oluyorsunuz!

Vücut kitle endeksi açısından yüksek kilolu veya obez olan 16 katılımcı ile yürütülen araştırmada, katılımcılar önce sabah 9’da kahvaltı, öğlen 1’de öğle yemeği ve akşam 6 civarında da akşam yemeği yediler. Sonra da saatlerde kaydırma yapıldı. Araştırmanın ikinci aşamasında ise öğlen 1 gibi kahvaltı yapan katılımcılar, akşam yemeklerini ise 21:00 sularında yediler. Bu süreçte de kan testleri alındı, ölçümler yapıldı ve katılımcılarla anket yapıldı.

İLGİLİ HABER

Yemek saati geciktiğinde, tokluk hormonunun seviyesi de düşüyordu

Yapılan araştırma, geç yemek yemenin tokluk hormonu olarak da bilinen leptinin vücuttaki miktarının düşmesine yol açtığını ortaya çıkardı. Hal böyle olunca da insanlar, doyduklarını tam olarak anlayamıyorlardı. Ayrıca leptinin azalması, vücuttaki kalori yakımı da azalmıştı. Zira kalori yakımının azalması, yağ dokularını oluşturan adipogenez isimli süreci artırıyor, yağların parçalanması anlamına gelen lipoliz sürecini de yavaşlatıyordu. Yani doyduğumuzu anlayamamak, vücuttaki yağ depolama dengesini de doğrudan bozuyordu.

Obezite, bu basit bilgi sayesinde tarih olabilir

Uzmanlara göre elde edilen bulgular, obezitenin tarih olmasına neden olabilir. Çünkü yemek saatini birkaç saat erkene çekmek, obezite ile mücadelede uygulanan diyet gibi yöntemlerle kıyaslandığında, çok daha kolay bir şekilde uygulanabilir. Uzmanlar şimdi bu araştırmanın kapsamını genişletmek için çalışıyorlar. Daha fazla katılımcıyla yapılacak çalışmalarda, yemek saati ile uyku arasındaki ilişkinin de anlaşılması amaçlanacak.