Piyanist Filminde Gördüğümüz Bu 'İyi Kalpli Nazi' Aslında Gerçek: İşte Wilm Hosenfeld'in Hayat Hikayesi

Piyanist Filminde Gördüğümüz Bu 'İyi Kalpli Nazi' Aslında Gerçek: İşte Wilm Hosenfeld'in Hayat Hikayesi

İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanın ölümüne neden olsalar bile bütün Nazilerin kötü olmadığını daha sonra Piyanist filminde anlatılan Władysław Szpilman’ın hikayesinden öğreniyoruz. Kötü olmayan Nazilerden bir tanesi olan Yüzbaşı Wilm Hosenfeld’in hayatı, bir esir kampında sonlandı. Gelin Wilm Hosenfeld kimdir, nasıl bir hayatı vardı tüm detaylarıyla görelim.

1939 – 1945 yılları arasında yaşanan İkinci Dünya Savaşı sırasında onlarca ülke amansız bir savaşın içinde girdi ve 61 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Bu dönemde fiili savaş dışında sistematik olarak insan öldüren Nazilerin yaptıkları tarihimizde kara bir lekedir. Bazıları gerçek birer şeytan olan bu insanlar arasında Yüzbaşı Wilm Hosenfeld gibi giydiği üniforma ile kirlenmeyen insanlar olduğunu bilmek biraz içimizi rahatlatıyor.

2002 yapımı Piyanist filmi ile sinemaya uyarlanan Władysław Szpilman’ın bu dönemde yaşadıklarını anlattığı kitaba göre Polonya’da görevli bir SS Yüzbaşı olan Wilm Hosenfeld, etrafında yaşanan tüm bu katliama sessiz kalmamış ve kurtarabildiği kadar Yahudi kurtarmıştır ama kendisinin sonu maalesef bir Sovyet esir kampında olmuştur. Gelin Wilm Hosenfeld kimdir, nasıl bir hayatı vardı tüm detaylarıyla görelim.

Wilm Hosenfeld kimdir? Birinci Dünya Savaşı gazisi bir öğretmen:

Tam adıyla Wilhelm Adalbert Hosenfeld, 2 Mayıs 1895 tarihinde bugün Almanya’nın Hessen bölgesine bağlı Hünfeld şehrindeki küçük bir kasabada dünyaya geldi. Muhafazakar bir Katolik olan ailesinin altı çocuğunun dördüncüsüydü. Ailesi ve çevresine uygun şekilde Katolik olarak yetişen Wilm, 1913 yılında liseden mezun oldu.

1914 yılında Birinci Dünya Savaşı patlak verince her vatansever gibi gönüllü olarak Alman İmparatorluk Ordusuna katıldı. Sayısız çatışmaya girdi ve pek çok yara aldı. 1917 yılında çok ağır bir şekilde yaralanınca gazi olarak ülkesine gönderildi. Yaptığı hizmetlerden ötürü II’nci Sınıf Demir Haç Nişanı ile ödüllendirildi.

1918 yılına geldiğimizde Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve hayat normale dönmeye başlamıştı. Wilm de hayali olan öğretmenlik mesleğine başlayarak bir ortaokul öğretmeni olmuştu. Ancak Almanya’da savaşın sonuçlarından biri olarak kurulan Nazi Partisi giderek güçleniyordu ve Wilm gibi genç gazileri tarafına çekmeye başlıyordu.

Almanya’nın sana ihtiyacı var Wilm:

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi yani bildiğimiz adıyla Nazi Partisi ülkede giderek güçleniyor ve küçüklü büyüklü pek çok organizasyon oluşturuyordu. Wilm Hosenfeld önce 1933 yılında Kahverengi Gömlekliler adı verilen yarı askeri yapıya, daha sonra 1935 yılında partinin kendisine çağrıldı.

Wilm, Nazi Partisinden ve ideolojilerinden hoşlanmamıştı ancak muhafazakar bir Katolik olarak devletine önem veriyordu. İkinci Dünya Savaşı başlayınca 1939 yılının Ağustos ayında ülkenin ordusuna katılan Wilm, Polonya işgali sonrası uzun yıllar görev yapacağı Polonya’da göreve gönderildi.

Wilm Hosenfeld’in ilk görev yeri Pabianice şehriydi. Burada bir zindanın inşa ve yönetim görevini yürüttü. 1939 yılının Aralık ayında Węgrów şehrinde bir taburda göreve başladı ve bu ekiple birlikte Jadow içlerine kadar ilerledi. 1940 yılının Temmuz ayına geldiğimizde Varşova’ya gönderildi ve Yüzbaşı olarak savaşın sonuna kadar Varşova Muhafız Alayının en üst kademelerinde görev yaptı.

Wilm Hosenfeld, Nazilerin katliamlarına göz yumamıyor ve Yahudilerle tanışıyor:

Tarih boyunca yapılan her katliamda bir kılıf olarak kullanılsa bile aslında hiçbir dini yapı sivillerin öldürümesine izin vermez. Bunun bilincinde bir Katolik olan Wilm Hosenfeld, ilk günden beri bir türlü anlam veremediği Nazilerin Yahudi nefreti karşısında günden güne daha da ürpermeye başladı.

Üst rütbeli bir subay olarak Nazilerin bu katliamlarından kendini sorumlu tutuyor ve vicdan azabı çekiyordu. Bu dönemde okuduğu kitaplardan Yahudi tarihini öğrenmiş, Lehçe dilini geliştirmeye başlamıştı. Kendi gibi düşünen az sayıda da olsa birkaç subay arkadaşı ile birlikte kimsenin gözüne batmadan Yahudileri kurtarma çalışmaları yapmıştı.

Władysław Szpilman’ın anlattığına göre Wilm Hosenfeld:

2002 yapımı Piyanist filmi, Władysław Szpilman isimli Yahudi bir müzisyenin Polonya’nın işgali sırasında yaşadıklarını anlattığı bir romandan sinemaya uyarlanmıştır. Hem filmde hem de romanda açık bir şekilde görüyoruz ki Szpilman’ın hayatta kalmasını sağlayan ve Hayatımı Kurtaran Alman olarak adlandırdığı kişi Wilm Hosenfeld’dir.

Władysław Szpilman’ın saklandığı yerdeki sesleri duyarak yanına gelen Hosenfeld, onu ihbar etmemiş ve nerede kaldığını sormuştur. Aylar boyunca gizlice Szpilman’a yemek vermiş ve hayatta kalmasını sağlamıştır. Bu ve benzeri şekilde sayısız kez emre karşı geldiği için Gestapo tarafından tutuklanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.

Savaş bitince tutuklanan Wilm Hosenfeld bir Sovyet esir kampında hayatını kaybediyor:

17 Ocak 1945 tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği askerlerinden oluşan Kızıl Ordu, Varşova’yı kurtardı ve tüm Nazi askerlerini tutukladı. Wilm Hosenfeld ile birlikte pek çok üst rütbeli Nazi subayı savaş suçu işledikleri gerekçesiyle 25 yıl zorunlu çalışma cezasına çarptırıldılar.

Wilm Hosenfeld, Stalingrad’da bulunan bir esir kampına gönderildi ve burada sonu gelmez işkencelerden geçti. Władysław Szpilman ve kurtardığı diğer Yahudilere ulaşmaya çalışsa da maalesef sonuç alamadı. Hatta 1950 yılında Szpilman’ın Polonya Gizli Polis Şefi Jakub Berman’a ulaştığı ancak Berman’ın bilerek hiçbir şey yapmadı söylenir.

Maruz kaldığı sayısız işkence dolu sorgulamada Nazilerin aleyhinde ifadeler vermesine ve Yahudilerin tarafında olduğunu açık bir şekilde söylemesine rağmen Sovyetleri buna bir türlü ikna edemeyen Wilm Hosenfeld, 13 Ağustos 1952 tarihinde artık yaşadığı kötü muameleye dayanamayarak kan kaybından hayatını kaybetti.

Geç de olsa Wilm Hosenfeld’in itibarı iade edildi:

Władysław Szpilman’ın kaleme aldığı anılarından sinemaya uyarlanan 2002 yapımı Piyanist filmi ile birlikte Wilm Hosenfeld gibi pek çok Nazi subayının aslında genel işleyişten farklı olarak esirlere iyi davrandığı ortaya çıkınca İkinci Dünya Savaşı’nın aslında bilinmeyen daha insani bir yönü olduğu da keşfedildi.

2007 yılının Ekim ayında dönemin Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczyński, Wilm Hosenfeld’e gıyabında Polonya Hizmet Nişanı vererek onurlandırdı. İsrail’in Kudüs kentinde Yad Vaşem isimli bir anıt bulunur ve burada soykırım kurbanları anılır. Szpilman’ın oğlu Andrzej Szpilman, Uluslararası Dürüstler bölümünde Hosenfeld adının olması için büyük mücadele verdi ve en sonunda 2008 yılında bunu başardı. Wilm Hosenfeld’in adı aynı zamanda 2011 yılında Varşova’da yapılan bir anıtta da yer almaktadır.

Piyanist filminde Władysław Szpilman’ı kurtaran Nazi subayı olarak tanıdığımız Wilm Hosenfeld kimdir sorusunu yanıtlayarak bu dünyada hala umut kırıntıları olduğunu yeniden hatırlatan bu iyi kalpli adamın hayatı hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.