Rüyalarınızda Bunları Görüyorsanız Anksiyete Bozukluğuna Sahip Olabilirsiniz!

Rüyalarınızda Bunları Görüyorsanız Anksiyete Bozukluğuna Sahip Olabilirsiniz!

Düsseldorf Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yapılan yeni araştırma, anksiyete bozukluğuna sahip olan bireyler ile sağlıklı bireylerin rüyalarındaki farklılıklarına odaklandı. Arada uçurum kadar farklar ortaya kondu.

Rüyalarımızda ne gördüğümüz ile duygusal durumumuz ve akıl sağlığımız arasındaki ilişki uzun bir zamandır bilim dünyasının merceği altında. Düsseldorf Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir çalışma da bu konuya odaklandı. Çalışma, anksiyete bozukluğu olan kişilerin rüyalarında ne gördüğünün sağlıklı bireylere göre önemli ölçüde farklı olabileceğini öne sürdü.

Bu gerçekle birlikte bilim insanları, anksiyete hastalarının rüyalarında daha yaygın olarak görülen üç temayı da tanımladı. Bilim insanlarına göre rüyanızda eski sevgilinizi/aşkınızı görmek, duygusal olarak daha yoğun rüyalar görmek ve yüksek hızlı görüntüler görmek, anksiyete hastası olduğunuzun işareti olabilir.

Rüyalarınızda bu durumları yaşamanız, anksiyete bozukluğuna sahip olduğunuzu gösterebilir:

38 anksiyete hastası ve 38 sağlıklı bireyin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada gönüllülerin rüya günlükleri, bire bir rüya analizleri ve yapılan anketlere verdikleri cevaplar birbirleriyle karşılaştırıldı. Anksiyete hastalarında sağlıklı bireylere göre farklı olan durumlar şu şekilde açıklandı:

  • Kovalanma, fiziksel saldırıya uğrama, korkudan donma, sevdiklerinin ölümü ve uçak kazası gibi rüyalar görmek.
  • Daha az sayıda arkadaşça etkileşim veya başarı gibi az olumlu olaylar ve durumlar görmek.
  • Daha az karakter, yer, seyahat, ulaşım ve sözlü iletişime yer vermek.
  • Öfke, korku, endişe ve üzüntü gibi daha fazla olumlu duygu, mutluluk gibi daha az olumlu duygu yaşamak.

Bilim insanları, yaptıkları çalışmada örneklemin küçük olduğu konusuna da değindi. Anksiyete sahibi katılımcıların daha çok yaygın olarak görülen anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu ve panik bozukluğu olan hastalardan oluştuğu bildirildi. Spesifik fobileri olan, ayrılık anksiyetesi bozukluğu ve agorafobisi olan hastaların yeterince temsil edilmediğini, bu nedenle bu konuda daha fazla katılımcı ile daha fazla araştırma yapılabileceğini bildirdi.

İLGİLİ HABER