Sahte Bir Dünyanın İçinde Her An İzleniyor Gibi Hissettiğiniz 'Truman Show Sendromu' Nedir?

Sahte Bir Dünyanın İçinde Her An İzleniyor Gibi Hissettiğiniz 'Truman Show Sendromu' Nedir?

Günün her anı kameralar aracılığıyla dünyaya bir reality şov olarak yayınlanan bir adamın anlatıldığı The Truman Show filmi, izleyicilerin beğenisini kazanmasının yanı sıra kişinin her an izlendiğini düşündüğü bir tür sanrıya da isim vermiştir. Gelin Truman Show sendromu nedir tüm detaylarıyla inceleyelim.

Sanatın, özellikle de sinemanın büyülü bir dünyası var. Film süresi boyunca yaşadığımız gerçek dünyadan kopuyor ve film dünyası içinde bir maceraya atılıyoruz. Ancak bazı filmler anlattıkları hikayeler nedeniyle gerçek hayatımızda da bir etki yaratıyor. The Truman Show filmi de bunlardan bir tanesi. Yapım, o kadar etkileyiciydi ki psikoloji alanında bir sanrı türüne Truman Show sendromu adı verildi.

Yanlış anlaşılmasın, The Truman Show izleyenler bu sanrıyı görmüyor. Zaten resmi olarak sanrıya bu isim verilmiyor ancak bir büyüklenme sanrısı olarak kişi her anının kameralarla tüm dünyaya yayınlandığını düşünebiliyor ve bu sanrı filmin hikayesi ile örtüştüğü için bu ismi alıyor. Paranoid hale gelirse ciddi sonuçları olabilen Truman Show sendromu nedir gelin yakından bakalım ve toplumda nasıl bir karşılığı olduğunu görelim.

Öncelikle The Truman Show filmini hatırlayalım:

8.2 IMDb puanı ile dikkat çeken 1998 yapımı The Truman Show filminin yönetmen koltuğunda Peter Weir bulunuyor. Filmin başrollerinde ise Jim Carrey, Ed Harris, Laura Linney, Noah Emmerich gibi önemli oyuncuları izliyoruz. En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo gibi dallarda Oscar adayı olan The Truman Show, vizyona girdiği yıl pek çok farklı ödüle layık görülmüş ve büyük ses getirmiştir.

Filmde Truman Burbank adlı bir adamın hikayesini izliyoruz. Truman, henüz anne karnındayken bir şirket tarafından evlat edinilmiştir. Bu şirket, sayısı her geçen artan kameralarla Truman’ı canlı olarak yayınlandığı Truman Show isimli bir tür realty şov yapmaktadır. Büyük bir sete dönüştürülmüş bir adada yaşayan Truman, yaşadığı hayatı gerçek zannetmektedir ancak ailesi ve arkadaşları başta olmak üzere etrafındaki herkes birer oyuncudur ve ona söylenen her söz aslında oyuncunun kulağına fısıldanmaktadır.

Truman’ın en büyük hayali Fiji’ye gitmektir ancak senaryo gereği yıllar önce babası bir deniz kazasında öldüğü için denizden korkmaktadır. Yaşadığı hayatı asla sorgulamaması için bu şekilde doğduğu günden beri manipüle edilen Truman, bir gün bir şeylerin yanlış olduğunu fark eder. Dış dünyada Truman Show sayesinde gerçek bir dünya yıldızı olan Truman, tüm engellere rağmen gerçek dünyaya adım atmaya karar verir.

Gelelim asıl meseleye, Truman Show sendromu nedir?

Psikoz bağlantılı kişinin kendine zulmettiği büyüklenme sanrılarının bir türü olarak kabul edilen Truman Show sendromu, kişinin her an kameralarla kaydedilerek bir reality şov ile hayatının tüm dünyaya yayınlandığını düşündüğü bir sanrıdır. Bu sendroma sahip kişi, tıpkı filmde olduğu gibi ailesinin ve arkadaşlarının sahte olduğunu, gizli kameralarla devamlı izlendiğini, hayatının tüm dünyaya yayınlandığını, yani hayatındaki her şeyin sahte olduğunu düşünür.

The Truman Show delusion yani Truman Show sendromu ismi, ilk kez 2008 yılında bir psikiyatrist ve bir nöro filozof olan Joel Gold ve Ian Gold kardeşler tarafından kullanılmıştır. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Teşhis ve İstatistik El Kitabında yer almadığı için resmi bir teşhis değildir ancak bir tür büyüklenme sanrısı olduğu için British Journal of Psychiatry gibi önemli tıp dergileri tarafından tanımı yapılmaktadır.

Truman Show aslında bu tür bir hikayeye sahip tek yapım değil:

Girişte de belirttiğimiz gibi insanlar Truman Show filmini izleyip de bu tür bir sendroma yakalanmıyor. Çünkü gelişen teknoloji ile birlikte insanlar zaten çok daha önceden de hayatlarının bir şekilde kaydedilip yayınlanabileceği korkusu taşıyorlardı. Hatta Truman Show filminden önce bu korku üzerine kurulmuş pek çok hikaye de vardır.

Kült televizyon dizilerinden The Twilight Zone’un Special Service bölümünde, banyo aynasında kamera bulan bir kişi anlatılmıştır. Bilim kurgu yazarı Robert A. Heinlein, 1941 yılında yayımlanan They isimli romanında, kişinin dünyadaki gerçek birkaç insandan biri olduğuna inanması üzerine hikaye kurulu bir anlatmıştır. Usta bilim kurgu yazarı Philip K. Dick tarafından kaleme alınan Time Out of Joint romanında da kişinin aile ve arkadaşlarına para ödenerek yanında tutulduğu bir hikaye vardır.

Tüm bu yapımlara baktığımız zaman aslında insanın en temel korkularından bir tanesinin, hayatının bir yalan üzerine kurulu olması olduğunu görüyoruz. Örneğin Capgras sendromunda kişi, ailesinin ve akrabalarının sahte benzerleriyle yer değiştirildiği sanrısı yaşar. Truman Show sendromunda kişi yalnızca bu işi biraz daha ileri taşır ve bu oyunun tüm dünya tarafından izlenildiği sanrısına kapılır.

Bu tür sanrılar ilerlerse kötü sonuçlar doğurabilir:

Truman Show sendromuna isim veren Joel Gold ve Ian Gold kardeşler bu tür vakaları inceledikleri zaman çok ilginç örneklerle karşılaştılar. Örneğin ABD’de yaşayan bir kişi 11 Eylül saldırılarının kendi kişisel şovunun bir parçası olup olmadığını anlamak için farklı bir eyaletteki FBI binasına giderek başka bir şova geçmek istediğini söylemiştir.

Başka bir vakada, daha önce bir reality şovda asistan olarak çalışmış bir kişi 2004 yılındaki ABD seçimlerinin kameralarla gizlice kaydedildiğini ve George W. Bush’un Yahuda olduğunu söylemiştir. Daha ciddi bir vakada ise eski bir savaş gazisi artık bu şovda yer almak istemediğini söyleyerek intihar etmeye çalışmıştır.

Maalesef çok daha kötü bir örnek daha var. Avustralya’da yaşayan genç bir kişi, Truman Show sendromuna bağlı sanrılar nedeniyle babasının ve kız kardeşinin kendisini kameralarla kaydederek yayınladıklarını düşündüğü için ikisini de öldürmüştür. Yani adı eğlenceli gibi gelse de paranoid noktaya vardığı zaman Truman Show sendromu kaynaklı sanrılar intihar ve cinayetle sonuçlanabilir.

Peki Truman Show sendromu tedavisi var mı, neden böyle bir şey yaşıyoruz?

Yukarıda da örneklerini verdiğimiz gibi insanların uzun yıllardır en büyük korkusu hayatlarının bir yalan üzerine kurulu olmasıdır. Evet, zaman zaman hepimiz maruz kaldığımız filmler, romanlar ve hikayeler nedeniyle ufak şüpheler yaşayabiliriz ya da bir tür simülasyonda yaşayıp yaşamadığımızı merak edebiliriz. Özellikle de artık teknolojiye bu kadar boğulduğumuz bir dönemde bu tür korkular pek de yersiz değildir.

Bu tür şüpheler yaşıyorsanız ve artık günlük hayatınızı bile etkileyecek noktaya geldiyse mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız. Tamam, abi TC simülasyonu çok yorucu gibi şakalar yapmak eğlenceli ama ne yaşarsak yaşayalım unutmayın, ‘burası dünya yahu, burası bu kadar işte.’

Kişinin her an izlendiği ve kameralarla bir reality şovda yayınlandığı sanrısı yaşadığı Truman Show sendromu nedir sorusunu yanıtladık. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu tür bir sanrı yaşadığınızı ya da etrafınızdaki birinin bu tür bir sanrı yaşadığını düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışmalısınız.