Ses Sistemlerinin Dev Markası JBL'e İsminin Baş Harflerini Veren James B. Lansing ve Sonu İntiharla Biten Öyküsü

Ses Sistemlerinin Dev Markası JBL'e İsminin Baş Harflerini Veren James B. Lansing ve Sonu İntiharla Biten Öyküsü

Yıllardır ses sistemleri dünyasına yön veren bu şirketin kurucusunun kim olduğunu biliyor musunuz? Gelin, JBL’in kurucusu ve isim babası James B. Lansing’in kısa ömrüne neler sığdırdığına yakından bakalım.

1946 yılında James Bullough Lansing tarafından kurulan JBL, hoparlörlerden kulaklıklara kadar birçok alanda ses sistemi ürünleri üretiyor. Bugün JBL’in hikayesinden değil şirkete ismini veren James B. Lansing’in hayatından bahsedeceğiz.

Lansing’in hayatı kargaşa, başarılar ve yenilgilerin tuhaf bir karışımıydı. Bununla birlikte Lansing, yaptıklarıyla ses sistemi endüstrisinin şekillenmesinde büyük bir rol oynadı. Endüstriye bıraktığı en büyük miras ise adının baş harflerini taşıyan JBL oldu.

James B. Lansing, 1902 yılında Greenridge’de dünyaya geldi.

Babası kömür madenciliğiyle uğraşan Lansing, on dört çocuklu ailenin dokuzuncu çocuğuydu.

Hem babasının işinden hem de Greenridge’deki madenin kapanmasından dolayı oradan oraya giden Lansing’in çocukluğu hakkında pek bilgi yok. Bilgilerin çoğu kardeşlerinden, eşinden ve çocukları sayesinde elde edilmiş durumda.

Anlatılanlara göre James Lansing, Litchfield IL’deki Bullough ailesiyle birlikte gemide çalıştı. Daha sonra Bullough adını göbek adı olarak belirledi ve bunu kimliğine de kaydettirdi. Doğduğunda soyadı Martini’ydi ancak daha sonra bunu Lansing olarak değiştirdi. Bu değişimin sebebi hakkında ise herhangi bir bilgi bulunmuyor.

İlkokul ve liseyi Springfield’de okuyan Lansing, aynı şehirde küçük bir işletme kolejinde de eğitim aldı.

Küçüklüğünden beri elektrik ve mekanik her şeye ilgi duyan Lansing, henüz 10 yaşındayken arkadaşlarına şaka yapmak amacıyla içine elektrik depolanan bir kavanoz olan Leyden Kavanozu yapabiliyordu.

12 yaşına geldiğinde ise sıfırdan küçük bir radyo vericisi yaptı. Denilene göre vericinin sinyalleri o kadar güçlüydü ki Illinois’teki Great Lake Deniz Üssü’ne kadar ulaştı. Donanma personeli bu sinyallerin kaynağını bulup Lansing’in radyo vericisini sökmesini sağladı.

Bir süre otomobil tamircisi olarak Springfield’de çalışan Lansing, ardından Detroit’te bir otomotiv mekanik okuluna gitti.

Henüz 22 yaşındayken annesinin vefatının ardından evini terk etti ve Salt Lake City’e taşındı. Burada eşi Glenna Lansing’le evlenen ve dört çocuğu olan Lansing, 1920’li yıllarda JBL’in temellerini atmasını sağlayacak kişi olan Ken Decker ile tanıştı.

Lansing ve Decker, 1927 yılında Los Angeles’ta Lansing Üretim Firması adını verdikleri bir şirket kurdu. İkili burada radyo setlerinde ve konsollarda kullanılan hoparlörler üretti.

1939 yılında, Lansing’in ortağı olan Ken Decker, ABD Hava Kuvvetleri’nde yedek subay olarak görev yaparken vefat etti.

Decker olmadan Lansing’in işleri zarar gördü ve 1941 yılında şirketin satışının onu ayakta tutacak tek yol olduğunu fark etti. 4 Aralık 1941 yılında Altec Service, şirketin bütün haklarını satın aldı. En az beş yıl boyunca Lansing adıyla iş yapmayacağını kabul eden James Lansing, şirkette mühendislik başkan yardımcısı unvanıyla çalışmaya başladı.

Beş yıl boyunca Altec firması ile anlaşmazlıklar yaşasa da Lansing sözleşmedeki taahhüdü yerine getirdi.

Beşinci yıla yani 1946 yılına gelindiğinde ise yeni bir şirket kurmak için Altec Lansing’den ayrıldı. Böylece günümüzde JBL olarak bilinen şirketin temelleri atılmış oldu.

Şirketin adı ilk olarak Lansing Sound’du. Altec Lansing firması buna itiraz etti ve şirketin adı James B. Lansing Sound (JBL) olarak değiştirildi. Şirket, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından yaşanan ekonomik çöküş döneminde kurulmuştu. Hem ekonomik sorunlar hem de Lansing’in hiçbir zaman kurnaz ve başarılı bir iş insanı olmamasından dolayı beklenen başarı bir türlü elde edilemedi.

1948 ve 1949 yılında hiç kâr edemeyen şirketin borcu 20.000 dolara kadar yükseldi. İflas etmesi beklenen şirketin bugünkü durumuna gelmesinin en büyük sebeplerinden biri de Lansing’e ve yaptığı işe hayranlık duyan Robert Arnold olduğu düşünülüyor. Arnold’un yardımları sayesinde şirket ayakta kalmayı başardı.

Günümüzün popüler psikolojisinde, Lansing’in ruh hali değişimlerini “bipolar” olarak nitelendirebiliriz.

Çünkü Lansing, uzun depresyon nöbetleri, ardından olağanüstü enerji ve yaratıcılık dönemleri gibi birçok semptomu gösteriyordu. Hafta sonlarının çoğunu iş yerinde geçirirdi. Pazartesi sabahları ise onu kanepede uyur halde sekreterler fark ederdi.

24 Eylül 1949 günü, James B. Lansing, hem işlerinin kötüyü gidişi hem de kişisel problemleri nedeniyle kendini asarak intihar etti.

Lansing’in mezar taşında “sevgili babamız” yazıyor.

Lansing her ne kadar sadece hafta sonlarını çocuklarıyla geçirse de; mezar taşındaki bu yazı, onun, ailesi tarafından çok sevildiğini gösteriyor. Lansing, sadece ailesi tarafından değil, iş arkadaşları ve ortakları tarafından da sevilen biriydi.

Bilgisi, samimiyeti ve sıcak kanlılığıyla tanınan Lansing, ölümünden çok sonra bile iyi şekilde hatırlanıyor ve anılıyor.

Lansing için kurnaz ve başarılı bir iş insanı değil demiştik ancak zeki birisi olduğu kesindi.

Çünkü Lansing, şirketin geleceğini kurtarmak için bir hayat sigortası yaptırmıştı. 10.000 dolarlık bir anlaşmaya imza atan Lansing, son ortağı William Thomas’ın bu parayı almasını sağlamış ve JBL ayakta kalmıştı.

Aynı zamanda Lansing, şirketin üçte bir hissesini de karısına bıraktı. Ancak bir süre sonra Thomas, hisseleri Lansing’in eşinden satın almış ve şirketin tek sahibi olmuştu.

Günümüzde Samsung’un yan kuruluşu olan Harman International Industries’e ait olan JBL, ses ekipmanları konusunda bir dünya markası haline geldi.

Yukarıda da yazdığımız gibi Lansing, tüm ailesi ve arkadaşları tarafından sevgiyle anılan birisi oldu. JBL’in kurucusu olarak ses dünyasında pek çok yeniliğe öncülük etti.

Kaynaklar: AudioHeritage, JBLPro