Sokrates’in Okuduğunuz Zaman Her Birinden Farklı Farklı Dersler Çıkaracağınız 15 Sözü

Sokrates’in Okuduğunuz Zaman Her Birinden Farklı Farklı Dersler Çıkaracağınız 15 Sözü

Atina’nın güneyindeki bir kasabada doğup, yaşamını kendisi ve halkının ahlak olarak zenginleşmesi ve olgunlaşması için adamış, bu yolda verdiği emekler sayesinde felsefenin bugünkü halini aldığı gerçeğini unutmayarak Antik Yunan filozoflarından Sokrates’in her biri ders niteliğinde olan sözlerini inceleyeceğiz. İşte felsefenin neredeyse kurucusu sayılan Sokrates’in harika sözleri.

Sokrates M.Ö. 469 yıllarında Atina’da doğdu, Perslerin Yunanistan’ı işgalinden yaklaşık 10 yıl sonra Platea Savaşı’nda yer aldı. Atina’nın emperyal bir güç olarak tüm Yunan dünyasına hükmettiği bir dönemde büyüdü. Platon’un hocası ve Antik Yunan felsefesinin kurucularından biridir. Sokrates arkasında hiç yazılı eser bırakmamıştır.

Sokrates’i tanımamızı sağlayan en büyük yapıt ise kuşkusuz Sokrates hakkında açılan dava sonrasında Platon tarafından kaleme alınan Sokrates’in Savunması’dır. Bu eserde Sokrates’in felsefe hayatını görürüz. Amacı sürekli bir şeyler sorgulamak, bilge insanı aramaktır. Cehalet insanları etkisine alarak özgüven sahibi yaptığını görmüş, bu sayede kendisinin hiçbir şey bilmediğini kabul etmiştir. Hazırsanız tarihin en köklü, derin filozofu, insanlara çarşı, pazar gezerek, sokaklarda nutuk atarak, sorgulamalarını, düşünmelerini sağlayan, onları uyuşukluğundan çıkartarak kendilerine gelmeleri için bir nevi rahatsızlık veren, lakabının ise “at sineği” olduğu Sokrates’in harika sözlerine başlayalım.

  • Sözler günümüz Türkçesine çevrilmiş baskılardan alıntılanarak eklenmiştir.

Her biri ders niteliğindeki harika Sokrates sözleri:

‘Kötü insanlar yemek ve içmek için yaşar. İyi insanlar yaşamak için yer ve içerler.’

‘Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan, işe önce kendisinden başlamalıdır.’

‘Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.’

‘Hayret etmek bir filozofun hissidir ve felsefe hayret etmekle başlar.’

‘Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşünmelisin.’

‘Cahil insan kendisinin bile düşmanı iken, başkasına nasıl dost olsun?’

‘Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır…’

‘Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar. Yaşlı ve ağır olan ben, ağır hareket eden ölüme yenildim, hızlı ve kötü olan suçlayıcılarım ise daha hızlı olan kötülüğe yenildiler. Şimdi ben, sizler tarafından ölüme mahkûm edilerek buradan ayrılırken, onlar doğruluk tarafından fesatlık ve haksızlığa mahkûm edilerek ayrılıyorlar. Ben kendi cezama, onlar da kendi cezalarına katlanacaklar.’

‘Eğer istediğin olmazsa acı çekersin, eğer istemediğin bir şey olursa yine acı çekersin, hatta istediğin şey tam olarak var olsa da yine acı çekersin…’

‘Çünkü onu kaybetme riskin vardır. Zihin böyle belalı bir şeydir. Değişimden özgür olmak, hayatın koşullarından ve ölümden özgür olmak ister. Fakat değişim hayatın kanunudur ne kadar direnirsen bu gerçeği değiştiremezsin.’

‘Ne kadar özür dilersen dile, o yara daima orada duracaktır…’

“Babası oğluna bir torba çivi verir ve ona kontrolünü, sabrını her kaybettiğinde ceviz sandığının üzerine bir çivi çakmasını söyler. Birinci gün çocuk tam 37 çivi çakar. Haftalar ilerledikçe çocuk kendini kontrol etmeyi öğrenir ve daha az çivi çakmaya başlar. Nitekim haftalar ilerledikçe, kendini kontrol etmesinin sandığa çivi çakmasından daha kolay olduğunun farkına varır. Her çivi çakılmadığı günün sonunda durumu babasına bildirir. Bu defa baba oğluna, kendini kontrol ettiği her günün sonunda sandıktan bir çivi sökmesini ister. Haftalar geçer, çocuk hem sabır hem de kendini kontrol etmenin idrakiyle, tüm çivileri sökmüş olur ve babasını çağırır. Babası çocuğun elinden tutar ve sandığın yanına götürüp ona şöyle der:

Çok çalıştın ve artık kendini kontrol ederek sandığın üzerinde delik açmamayı öğrendin. Ancak, sandığın üzerindeki deliklere bir bak, o delikler hiçbir zaman kapanmayacak ve eskisi gibi olmayacaklar. Her sabırsızlığın, duygusal tepkimen karşındaki kişinin yüreğinde böyle yaralar açar. Ne kadar özür dilersen dile, o yara daima orada duracaktır. Sözlü bir saldırı da en az fiziksel bir saldırı kadar yara verir.” demiştir Socrates.

‘Hayatta gütmemiz lazım gelen biricik gaye ruhumuzu yükseltmektir…’

‘Düşüncemizin, ahlaki kudretlerimizin ilerlemesini sağlamak, düşüncemizi her an biraz daha aydınlatmak; kendimizi günden güne daha hür ve mükemmel duymaktır.’

‘Kimse bile bile kötü değildir, her kötülük bilgi sanılan bir bilgisizlikten gelir.’

‘Yeşillikler toprağın çirkinliğini kapattığı gibi, tatlı sözde insanın birçok kusurlarını örter.’

‘Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.’

‘En faziletli insan, rûhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.’

‘İyice bilin ki bir değil, bin kez ölmem gerekse de doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim.’

At sineğinin son vızıldayışı ne zaman oldu: Sokrates nasıl öldü?

Yıllar boyunca ünlü ressamlar sadece Yunan filozoflarını değil, aynı zamanda onların felsefesine dair bir şeyleri de yansıtmaya çalışarak tablolarını çizmişlerdir. En ünlü Antik Yunan filozoflarından biri olan Sokrates’in ölümünü de baz alan epey bir tablo çizilmiştir fakat en bilindik olanı Jacques Louis David’in ‘Sokrates’in Ölümü’ adlı tablosudur. Bu tablo Sokrates’in hayatının son anlarını betimlemektedir. Sokrates hayatının son demlerinde araştırdığı sorulara cevap bulamamıştır ancak sorduğu sorular çok güçlü kişilerin otoritesini sarsınca birçok düşman edinmiştir.

Bu da kendisinin “şehrin tanrılarına inanmamak ve gençliği yoldan çıkarmak” gibi uydurma bir ithamla yargılanmasına neden oldu. Bununla ilgili öğrencisi Platon “Sokrates’in Savunması” adlı kitabı yazmıştır, kitapta yazılanlara göre Sokrates savunmasında özür dileyerek hatasını kabul etmek yerine ne olursa olsun felsefi araştırmalarını sürdüreceğini söylemiştir. Sokrates bu dava sonucunda idam cezasına mahkûm edilmiştir. Sokrates son ana kadar çok neşeli ve keyiflidir. Kendisine sunulan baldıran otu (zehirli bir bitki) kadehini sakin bir şekilde kabul etmiştir. Bu tablo da Sokrates’in gösterdiği metanet, cesaret ve dürüstlüğü simgeler.

Bugün sizinle Antik Yunan felsefesinin kurucularından olan ‘At Sineği’ olarak bilinen Sokrates’in ders niteliğindeki harika sözlerini paylaştık. Kendisinin her şeyden önce harika bir insan olduğu apaçık ortada, onunla ilgili fikirlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın.