Su Şişelerinin Üzerinde Neden 'Son Kullanma Tarihi' Yazar? Sular Gerçekten de Bayatlar mı?

Su Şişelerinin Üzerinde Neden 'Son Kullanma Tarihi' Yazar? Sular Gerçekten de Bayatlar mı?

Vücudumuzun yaklaşık %60’ını oluşturan ve pek çok canlı için yaşam kaynağı olan suyun sizce bir son tüketim tarihi var mı ya da suyun bayatlaması gibi bir durum söz konusu olabilir mi?

Özellikle de sıcakların arttığı bu yaz günlerinde belki de pek çoğumuzun gün içerisinde en sık tekrar ettiği eylemlerden biri de su içmektir. Nitekim havaların ısınmasıyla birlikte yaşadığımız su kaybını, sadece su içerek dengeleyebiliriz.

Su içerken ister istemez şişelerin üzerindeki sayılara gözümüz kayar, içmeden önce hiç dikkat etmediğimiz şişenin üzerinde suyun son kullanma tarihi (SKT) yazdığını fark ederiz. Sahi, suyun SKT’si olur mu? SKT’si geçen su, bizlere zarar verir mi?

Her ne kadar içmeden önce çoğumuz su şişelerinin üzerini kontrol etmesek de SKT’si geçmiş suyu içmek, kısa vadede ölümcül bir zarar vermez.

Plastik, cam, çelik ya da alüminyum şişe fark etmeksizin, elinize hazır su aldığınızda şişenin üzerinde suyun son tüketim tarihini (STT / SKT / TETH / EXP / BEST BY / BF) ifade eden bir tarih görürüz. Kabul etmek gerekiyor ki bu tarihleri hiçbir zaman kontrol etmiyoruz çünkü bilinçaltımız, suyun bir SKT’si olduğunu kabullenebilmiş değildir. Aslında bilinçaltımız bu konuda haksız da sayılmaz.

Su şişelerinin üzerinde ifade edilen tarihler suyun değil, şişenin SKT’sidir.

Özellikle plastik şişeler bu konuda tehlike saçmaktadır çünkü suyun içerisine, plastik şişeden insan sağlığı için son derece zararlı olan Bisfenol A ya da bizim duymaya ve görmeye alışkın olduğumuz adıyla BPA sızma riski vardır.

Olur da SKT’si geçmiş bir su içiyorsanız, suyun içerisine BPA karışmış olabilir; daha da kötüsü diğer ihtimalde de BPA karışmış olabilir.

Hazır su tercih ederken pek çok kez uzmanlar plastik şişe kullanmanın sağlık yönünden zararlı olduğunu ifade ederler. Plastik, ayrıca doğa için de çok ciddi bir tehlikeli atıktır fakat cam ve alüminyum şişelerin maliyeti çok yüksek olduğu için günümüzde halen ağırlıklı olarak plastik şişe tercih ediliyor.

Plastik şişelerin üzerinde genellikle 2 yıllık bir SKT süresi gösterilir. Bu, SKT sonunda plastikten suya BPA sızma ihtimalini ifade eder fakat kabul edersiniz ki, 2 yıldan önce de BPA sızabilir. Bu sebeple plastik şişelerde su içmek aslında ciddi bir tehlike barındırmaktadır. Hele ki bazen birden fazla kez kullandığımız plastik şişeler, insan sağlığı için çok büyük tehdittir.

BPA en çok kadınlara zarar verse de herkes için büyük tehlike saçıyor.

Yapılan bilimsel araştırmalar, östrojen hormonunu taklit etmesiyle bilinen BPA’yı tüketen kişilerde; regl düzensizliği, meme kanseri, kalp rahatsızlıkları, kısırlık ve astım gibi problemlerle karşılaşıldığını gösteriyor. Ayrıca yine BPA’ya maruz kalan kanser hastalarında kemoterapinin olumsuz yanıt verme yüzdesinin de daha yüksek olduğu ifade ediliyor.

BPA, içerdiği yüksek tehlikeden ötürü pek çok ülke tarafından bebek ürünlerinde kullanılması yasaklanmış bir maddedir. Yine de bizler biberon ve emzik başta olmak üzere bebeklerimiz için aldığımız her üründe BPA olup olmadığını kontrol etmeliyiz.

Eğer ki çeşme suyu kullanıyorsak, çeşme suyunda da dikkat etmemiz gereken hususlar var.

İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde çeşme suyu içilebilecek kadar temiz olmasa da ülkemizdeki pek çok şehirde içme suyu olarak çeşme suyu tercih edilmektedir. Uzmanlar, çeşme sularının da bir ömrü olduğunu ifade ederken, içme suyuna uygulanan işlemlerin ömrünün yaklaşık 6 ay kadar olduğunu söylüyorlar. Yani olur da çeşmeden su doldurdunuz, suyu 6 ay kadar muhafaza ettiniz ve daha sonra bu suyu içmek istediniz. Yüksek ihtimalle bu su artık sağlıksız bir su olacaktır.

Suyun sağlıksız tadının nasıl olduğunu anlamak için ufak bir test yapabilirsiniz.

Belki de şu ana kadar sağlıksız suyun nasıl bir şey olduğunu farketmemiş olabilirsiniz ama bu konuda ufak bir test yapabilirsiniz. Plastik bir bardağa ya da şişeye biraz su doldurun. Bu suyu 1-2 gün bekletin ve daha sonra bir yudum için. Suyun, karbondioksit ve bakteriler tarafından tadının nasıl değiştirildiğine şahit olacaksınız.

Eğer daha önce doğrudan güneş ışığına maruz kalmış bir suyu içtiyseniz bu testi yapmanıza gerek yok çünkü doğrudan güneşe maruz kalan sular da sağlıksız sudur. Bu tür sularda hafif bir acı tat vardır ve bu sular için “kan gibi” tabiri kullanılır. Hatta bu sebeple pek çok gıdanın üzerinde “doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayınız” uyarısı bulunur çünkü zararlı bakteriler güneş ışığında daha kolay çoğalır.

Az miktarda sağlıksız bir çeşme suyu içerseniz problem yok ama içmeye devam ederseniz soluğu hastanede almak zorunda kalabilirsiniz.

Birkaç yudum sağlıksız çeşme suyu içmek ishal, mide ağrısı, bulantı ya da kusma gibi sonuçlar doğurabilir fakat genelde ciddi problemler yaratmaz. Eğer birkaç yudumdan fazlasını tüketirseniz, hastaneye gitmekten başka çareniz de kalmayabilir.

Her ne kadar çok nadir yaşanan bir vaka olsa da, gereğinden fazla su içerseniz su zehirlenmesinden ötürü hayatınızı kaybedebilirsiniz. Hiponetrami adı verilen bu nadir vaka için 1 saat içerisinde yaklaşık 20 litre su içmiş olmanız gerekir. Genellikle dayanıklılık sporu ile ilgilenen kişilerde su zehirlenmesi görülmektedir.

Hatırlatmakta fayda var, cam sağlıktır!

Günlük hayatta sağlığımız için cam şişe kullanarak, elbette kilonuz ile orantılı olacak şekilde, günde ortalama 3 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Eğer az su içerseniz baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, yüksek tansiyon, astım, kramp, migren ve ciddi böbrek sorunları gibi daha pek çok sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 /