Tahtta Oturduğu Süre Boyunca Yüzlerce İnsanın Kazıklara Bağlanıp Yakılmasına Neden Olan İngiltere Kraliçesi: Kanlı Mary

Tahtta Oturduğu Süre Boyunca Yüzlerce İnsanın Kazıklara Bağlanıp Yakılmasına Neden Olan İngiltere Kraliçesi: Kanlı Mary

I. Mary aslında İngiltere tahtına oturan ilk kadındır ve tarihte bu şekilde anılmalıydı. Ancak saltanatı sırasında yüzlerce kişinin diri diri yakılmasını emrettiği için adı bugüne Kanlı Mary olarak gelmiştir. Hırslarla dolu taht sürecini kana boyamış olan İngiltere Kraliçesi Kanlı Mary kimdir gelin yakından bakalım ve tüm bunlara neden olan olayları görelim.

İngiltere tahtında bir kraliçe görmeye alışık olsak da aslında 16. yüzyıla kadar böyle bir durum söz konusu değildi. Tüm monarşiler gibi İngiltere tahtına da erkekler geçiyordu, ta ki I. Mary’ye kadar. I. Mary, İngiltere tahtına çıkan ilk kadındır. Bu kadar önemli bir olay tarihte bu şekilde anılmalıydı ancak kendisi saltanat sürecinde o kadar kanlı olaylara imza attı ki bugüne kalan adı Kanlı Mary oldu.

İngiltere Kraliçesi I. Mary’nin Kanlı Mary olarak anılmasının nedeni, yüzlerce kişinin kazığa bağlanarak canlı canlı yakılması emrini vermesidir. Üstelik böyle bir ceza verilmesinin tek nedeni bu insanların Protestan olmasıdır. Neyse ki Mary’nin salatanatı sadece beş yıl sürmüştür ve böylece belki binlerce insan ölümden kurtulmuştur. Hırslarla dolu bir kadın olan Kanlı Mary kimdir, tüm bunları neden yaptı gelin tüm detaylarıyla inceleyelim.

Bir türlü gelmeyen erkek evlat: Kanlı Mary kimdir?

Kral VIII. Henry ile Aragonlu Catherine’in beş kız çocuğunun beşincisi olan Mary, 1516 yılında dünyaya geldi. Mary dışındaki tüm kardeşleri bebeklik dönemindeyken ölmüştü. Çocukluğunda Latince eğitimi alan Mary, aynı zamanda babası gibi usta bir müzisyendi.

Mary, o dönemin geleneklerine göre 6 yaşındayken İspanya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru V. Charles ile nişanlandı ancak nişan üç yıl sonra atıldı. Bu durum Henry’nin canını sıktı çünkü kendisinden sonra tahta geçmesi için bir varise ihtiyacı vardı. Karısından boşanmak için dönemin papası Papa VII. Clement’e başvurmuş ancak reddedilmişti.

Mary sürgüne gönderiliyor:

Kral VIII. Henry, boşanma isteği reddedilince İngiliz Kilisesi’nin tek karar vericisinin İngiltere Kralı olduğunu söyleyerek papalık kararlarının onu bağlamayacağını söyledi. Aragonlu Catherine’inden boşandı ve Anne Boleyn ile evlendi. Anne’den daha sonra I. Elizabeth adıyla tahta geçecek bir kızı oldu.

Artık kral ile evli olmadığı için Aragonlu Catherine ve kızı Mary, Cambridgeshire’da bir kaleye gönderildi. Catherine, 1536 yılında hayatını kaybetti. Henry daha sonra üç kere daha evlendi ve en sonunda Edward isimli bir oğlu oldu. Kral VIII. Henry, 1547 yılında hayatını kaybettikten sonra oğlu, henüz çocuk yaşta VI. Edward adıyla tahta çıktı.

VI. Edward üzerinde Protestanların büyük baskısı var:

Bu noktadan sonra yaşananları ve Mary’nin kanlı lakabını nasıl aldığını anlamak için biraz geçmişe gitmek gerekiyor. Kral VIII. Henry tahta geçtikten sonra 1534 yılında İngiltere, Katoliklerin merkezi olan Roma Kilisesi’nden ayrıldı ve İngiliz Kilisesi kuruldu. Lordların da etkisiyle Protestanlık mezhebine büyük haklar verildi. Ancak yapılan bu reform hareketlerinden Katolikler hiç de memnun değildi.

Kral VIII. Henry’nin ölümünün ardından VI. Edward tahta geçince, başta Somerset ve Northumberland lordları olmak üzere Protestan mezhebinin önde gelen isimleri kazandıkları hakları kaybetme endişesine girdikleri için zaten daha bir çocuk olan VI. Edward üzerinde büyük bir baskı kurmaya başladılar.

Lordların yaptıkları bir hamle ise Mary için bardağı taşıran son damla oldu. Lordlar taht sırasını değiştirerek VI. Edward’dan sonra yerine yeğeni jane Gray’in gelmesi için bir dizi düzenleme yaptılar. 1553 yılında VI. Edward ölünce gerçekten de yerine Jane’nin geçmesine karar verildi. Ancak Mary, ülkenin diğer lordlarını arkasına alarak büyük bir ordu topladı ve üvey kardeşi Elizabeth ile birlikte saraya yürüdü

Mary, I. Mary adıyla tahta çıkıyor ve İngiltere’nin ilk kraliçesi oluyor:

Mary, I. Mary adı ile 1553 yılında tahta çıktı ve İngiltere’nin ilk kraliçesi oldu. Kışı atlatmış ama yediği ayazı unutmamış olan I. Mary, Jane Gray’i tahta çıkarmak isteyen tüm Northumberland lordlarını idam ettirdi. Kurduğu danışma meclisinde hem Katolikler hem de Protestanlar vardı ancak zaman için Protestan sayısı yavaş yavaş azaldı.

1554 yılında I. Mary’nin İspanya Prensi Philip ile evleneceğini açıklaması Protestanlarda büyük endişe yarattı çünkü bu evlilik, Katolikliği güçlendirecekti. Tüm itirazlara rağmen I. Mary ile İspanya Prensi Philip evlendi. Mary iki kez hamile kaldı ancak doğurmadı. Söylenenlere göre ikili arasındaki bu evlilik yalnızca bir formaliteden ibaretti.

I. Mary, kanlı lakabını alacağı kararlara imza atmaya başlıyor:

Mary, babasının Katolik haklarını kısıtlayan kararlarını asla beğenmemişti. Protestan lordlarının yaptıkları ise bu işe iyice tuz biber ekmişti. 1555 yılında İngiltere’de bir dizi sapkınlık yasası çıkarıldı. Bu yasalara göre Protestanlar, bir numaralı sapkınlardı.

Protestanlar art arda tutuklanmaya başladı. Canterbury başpiskoposu Thomas Cranmer başta olmak üzere 300’e yakın Protestan, sapkın oldukları gerekçesiyle kazıklara bağlanarak diri diri yakıldı. Bir o kadar insanın da hapishanelerde öldüğü tahmin ediliyor. Bu dönemde bine yakın Protestan kaçarak Almanya ve Cenevre’ye sığınmıştır.

Artık Kanlı Mary olarak anılmaya başlayan kraliçe bu dönemde para reformu girişimlerinde bulundu, Katolik ülkelerle yapılan ticareti geliştirdi, Fransa ile kısa süren bir savaş bile başlattı. 1558 yılında öldükten sonra yerine üvey kardeşi Elizabeth tahta geçti. I. Elizabeth çok daha sevilen bir kraliçe oldu.

Mary tüm bunları neden yaptı?

Tarihçilere göre Mary’nin tüm bu kanlı olaylara imza atmasının asıl nedeni babasına karşı duyduğu nefretti. Sırf erkek çocuğu olsun diye onu ve annesini saraydan uzaklaştıran babasının saltanatını güçlendirmek için Katolik karşıtı kararlar alarak Protestanlığı güçlendirmesi, onun yıktığı bir baba figürüydü.

Tüm bunların diğer bir nedeni ise Protestanların siyasetteki rolüydü. Ülkenin pek çok önemli lordu Protestan olduğu için bu mezhebe verilen haklar sayesinde siyasi bir güç elde ediyorlardı. Kraliçenin karar mekanizmasını bile etkileyen bu gücü ortadan kaldırmanın ona göre tek yolu, Protestanlara verilen hakları ve hatta bizzat ortadan kaldırmaktı.

Bazı tarihçiler ise I. Mary’nin bir kadın olduğu için bunları yaptığını söylüyorlar. Dönemin şartlarını göz önüne aldığımız zaman tahta oturan bir kadın ne kadar yetenekli olursa olsun ciddiye alınmayacaktı. Bu nedenle Mary, dosta düşmana gücünü göstermek ve onları korkutmak amacıyla çok daha radikal ve kanlı kararlar almıştır.

İngiltere’nin ilk kraliçesi olan ve yüzlerce kişiyi canlı canlı yaktırarak bu adı alan Kanlı Mary kimdir sorusunu yanıtladık ve bu sıra dışı tarihi figür ile ilgili bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.