Tarihin Gördüğü En Azılı Mafya Önderlerinden Biri Olup Hukuk Tarihine Geçecek Kadar Enteresan Bir Sistemle Cezaevine Atılan Al Capone’un Sinemaları Aratmayan Öyküsü

Daha evvel buradaki yazımızda da anlattığımız üzere 19. yüzyıldan sonra mafya yapılanmaları ABD topraklarını hayli karıştırmaya başladı. Özellikle İtalyan göçmeni Amerikalılardan oluşan bu cürüm örgütleri, bir devir devletten bile daha güçlü pozisyona gelmişlerdi. Elbette bahis mafya olunca aklımıza birinci gelen isimlerden bir tanesi de elbet Al Capone oluyor. 

Sayısız sinema ve diziye bahis olacak kadar sıra dışı bir hayat yaşamış olan Al Capone, etkin olduğu devirde tüm ülkenin en güçlü mafya önderlerinden biri haline gelmişti. Öyle ki federal casuslar onun hatalı olduğunu bilmelerine karşın tek bir delil bulup da mahpusa atamıyorlardı. En sonunda dünya hukuk tarihine geçecek kadar farklı bir usul ile Al Capone ceza aldı ve mevti de en az tutuklanması kadar farklı oldu.

Al Capone kimdir? Erken yaşta suça bulaşan bir çocuk:

Tam ismiyle Alphonse Capone, 17 Ocak 1899 tarihinde Napoli’den Amerika Birleşik Devletleri’ne göçmüş İtalyan bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluk ve gençlik devri New York’un Brooklyn kentinde geçen Al Capone, 14 yaşında okulu bırakıp olağan işlerde çalışmaya başladı ancak kısa vakit sonra suça bulaştı.

James Street Boys isimli bir çeteye giren Al Capone, burada Johnny Torrio ile tanıştı ve 16 yaşındayken Five Points çetesine katıldı. Bu devirde sayısız hata işledi. Bir bar hengamesinde yüzüne aldığı bıçak yarası nedeniyle ‘Scarface’ yani ‘Yaralı Yüz’ lakabını aldı. 1919 yılında Chicago’ya taşındı ve işte burada işler onun için daha da hızlandı.

Genç gangster süratle mafya liderliğine yükseliyor:

Al Capone, Johnny Torrio’nun daveti ile Chicago’ya geldikten kısa bir mühlet sonra Colosimo çetesinin başkanı öldürüldü ve Torrio çetenin başına geçti. Herkes bu işi kimin yaptığını biliyordu lakin ispat yoktu. Çete o sıralar kumarhane ve genelev işleterek içki kaçakçılığı yapıyordu. Natürel bunların yanında sayısız şiddet kabahati daha vardı.

1925 yılında Torrio rakip çete tarafından vurularak yaralandı ve çabucak sonrasında kaçak içki ürettiği suçlamasıyla mahpus cezası aldı. Hapisten yorgun bir adam olarak çıkan Torrio mafyayı bıraktı ve İtalya’ya gitti. Ortadaki otorite boşluğunu âlâ pahalandıran Al Capone, çetenin başına geçti. Artık o bir mafya önderiydi.

Sevgililer Günü Katliamı herkesin kanını dondurdu:

Al Capone mafya liderliğine süratli başladı. Kentteki tüm polisleri ve siyasetçileri kendine bağlayarak basında başarılı bir iş insanı olarak tanıtıldı. Fakat bu sırada kent kaynıyordu. Çünkü Chicago’da birden çok hata örgütü vardı ve Al Capone bunlardan bir tanesi olmak değil, tek olmak istiyordu.

Çeteler ortası rekabetin en kanlı olayı ise 1929 yılının 14 Şubat günü yaşandı. Basında Sevgililer Günü Katliamı olarak anılan olayda Al Capone’un rakip çetesi olduğu bilinen Bugs Moran üyesi yedi kişi, polis kılığına girmiş bir küme gangster tarafından kurşuna dizildi.

Olay kolay bir çatışmadan fazlası olduğu için bütün ülkede yankı uyandırdı. Tabii gözler çabucak Al Capone’a çevrildi ama olay sırasında Florida’da olduğunu söyledi ve bunu kanıtladı. Yani temizdi. Bu nedenle fecî bir katliamın azmettiricisi olduğu bilinmesine karşın ceza almadı. Neyse ki FBI bu işin peşini bırakmaya niyetli değildi.

Al Capone’un mahkeme günleri başlıyor:

12 Mart 1929 tarihinde Al Capone mahkemeye çağrıldı lakin gitmedi. Federal mahkemeye itaatsizlik ettiği için para cezası aldı. 17 Mayıs 1929’da muhafazası ile birlikte ruhsatsız silah bulundurma kabahatinden Philadelphia’da tutuklandı ve 1 yıl ceza aldı. Düzgün hal indirimi alarak 9 ay hapishanede kalıp çıktı.

28 Şubat 1931 tarihinde tekrar federal mahkemeye itaatsizlik suçlamasıyla 6 ay mahpus cezası aldı. Arka arda yaşanan bu olaylar gösteriyordu ki FBI Al Capone’un peşindeydi. Fakat kabahatlerle ortasına o denli bir duvar çekmişti ki bir türlü temas kurulamıyordu. Derken devreye ABD Hazine Bakanlığı girdi ve aranan cürüm bulundu.

Eli kanlı mafya önderi vergi kaçakçılığından mahpusa girdi:

O devir FBI’ın elindeki yetki bugünkü kadar geniş olmadığı için hatalı olduğu bilinmesine karşın pek çok mafya başkanı dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyordu. Herkes onların bir açığını ararken devreye ABD Hazine Bakanlığı girdi. Al Capone başta olmak üzere tüm mafya başkanlarının hesapları didik didik inceleniyordu.

En sonunda Al Capone’un vergi kaçakçılığı yaptığı kanıtlandı ve 18 Ekim 1931 tarihinde 11 yıl mahpus cezası aldı. Bu cezaya, daha evvel almış olduğu 6 ay mahpus cezası da eklendi. Temyizler reddedilince Al Capone evvel Atlanta Hapishanesine, daha sonra da Alcatraz Hapishanesine gönderildi. 

Tarihin en büyük mafya babalarından Al Capone’un vefatı frengiden oldu:

Silahla yaşayan silahla ölür derler lakin Al Capone için bu geçerli değil. Zira kendisi cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan frengiye sahipti ve durumu oldukça ilerlemişti. 1939 yılında Alcatraz Hapishanesinden ayrıldığı vakit 12 yaşında bir çocuk zekasına sahip olduğu söylenir.

Frengi yüzünden sırf zihni değil, fiziki yapısı da çökmüştü. Bütün bu işlerden elini ayağını çekip, Palm Adası’ndaki konutuna kapandı. 1947 yılının 25 Ocak günü felç ve zatürre nedeniyle hayatını kaybetti. 

Godfather kıssasına ilham verenlerden birinin Al Capone olduğu söylenir:

Mario Puzo tarafından kaleme alınan ve daha sonra üç sinemadan oluşan bir seri olarak sinemaya uyarlanan Godfather’da izlediğimiz Don Vito Corleone karakteri gerçek bir karakter değildir lakin pek çok farklı ve gerçek mafya önderinin bir karışımıdır. Puzo’nun bu karakteri yaratırken Vito Genovese’nin yanı sıra Al Capone’dan da ilham aldığı söylenir.

1987 imali The Untouchables, 2020 imali Capone, 1959 üretimi Al Capone, 1967 üretimi The St. Valentine’s Day Massacre, 1975 imali Capone, 1995 imali Dillinger and Capone başta olmak üzere pek çok farklı sinema ve dizide ya Al Capone’u izledik ya da ondan ilham alınarak yaratılmış karakterler gördük. 

Tarihin gördüğü en azılı mafya başkanlarından bir tanesi olan Al Capone kimdir sorusunu yanıtlayarak hayatı hakkında merak edilen ayrıntıları anlattık. Vergilendirilmiş yarar kutsal diye boşuna dememişler, bak ödemeyince neler oluyor.