Titanik’te Kâfi Sayıda Cankurtaran Filikası Bulunmamasının Birbirinden Beter Sebepleri

Bu derece göz kamaştırıcı ve herkes tarafından konuşulan bir gemide nasıl oluyor da kâfi filika bulunmuyordu? Üstelik gereğince filika olsaydı, tahminen de birçok yolcu hayatta olacaktı.

Tüm vakitlerin en çok konuşulan kazasını yapan Titanik’te gereğince cankurtaran filikasının bulunmamasının tek bir sebebi yoktu ancak tüm sebepler birbirinden beterdi.

1912 yılının 15 Nisan sabahı, tarihin en çok konuşulacak kazalarından biri meydana geldi.

Sabahın erken saatlerinde, okyanus gemisi Titanik, buz dağına çarparak batışa geçti. Gemide mürettebatla birlikte çabucak hemen 3.300 kişi vardı ve dehşet verici kazada en az 1.500 kişi hayatını kaybetmişti.

Ölü sayısının bu derece yüksek olmasının en kıymetli nedeni ise gemide yalnızca 20 cankurtaran filikasının olmasıydı. Tüm filikalar sağlıklı bir biçimde doldurulsa bile insanların azamî yarısı kurtarılabilirdi.

Peki, neden gemideki herkese yetecek kadar cankurtaran filikası yoktu? Üstelik düşününce en temel gereksinimlerden biri olmasına rağmen!

Nedenlerden birincisi, birinci sınıf yolcuların refahıydı.

Titanik’in orijinal dizaynında 64 cankurtaran filikası bulunuyordu. Bu sayı daha sonra yarıya indirildi. Sonra bir daha yarıya indirildi. Geriye sadece 20 filika kalmıştı.

Geminin sahipleri, çok fazla cankurtaran filikası olursa güvertenin dolacağını ve “first class” yolcuların görüşlerinin engelleneceğini düşünmüştü. Bu atak, birinci sınıf yolcularının da vefatına sebep oldu.

Titanik, en büyük yolcu gemilerinin 10.000 ton yükünde olduğu periyotta ortaya çıkan güvenlik düzenlemeleri uyarınca yola çıktı.

1894 tarihli Ticari Denizcilik Yasası; 10.000 tondan fazla tartıya sahip gemilerin, en az 16 cankurtaran filikası taşımasını mecburî kılıyordu. 

Titanik’in yükü ise 45.000 tondu ve yasaya nazaran 16 filikaya sahip olmaları kafiydi. Hatta 20 filikaları vardı. Bu kadar büyük bir gemi için 16-20 üzere sayılar çok yetersiz elbette.

Geminin kendisinin, devasa bir cankurtaran filikası olduğunu düşünüyorlardı.

Hepimizin bildiği üzere gemiler bir anda batmıyor. Hatta kimileri, 2 günden bile uzun sürebiliyor. Örneğin Republic isimli bir gemi, 1909 yılında çarpışma sonucunda batmaya başlamıştı ve 24 saatten uzun müddet boyunca 742 yolcu ve mürettebatın tamamı kurtarılmıştı.

Titanik’in de devasa bir cankurtaran filikası misyonu göreceği varsayılmıştı. Gemi batana kadar ellerindeki filikalarla yolcuları gemiye gidip gelerek birkaç seferde inançlı bir yere taşıyabileceklerini düşünmüşlerdi. Lakin gemi, iddia edilenden çok daha süratli battı. Birinci kurtarma gemisi, Titanik battıktan iki saat sonra geldi.

Güvenlik müfettişinin son uyarısı dikkate alınsaydı her şey çok farklı olabilirdi.

2012 yılında ortaya çıkan bir evrakta, güvenlik müfettişi Maurice Clarke’ın gemi yola çıkmadan 5 saat önce yazdığı bir not bulundu. Notta, 10 cankurtaran filikasının daha eklenmesi gerektiği yazıyordu.

Eğer Clarke’ın ikazını uygulasalardı çabucak hemen 700 kişi daha hayatta olabilirdi. Tek bir ihmal bile yüzlerce kişinin canına işte bu halde mal olmuştu.

Yaşanan bu felaket, yönetmelikte tekrar değişikliğe gidilmesini sağladı.

Titanik faciasından sonra yönetmeliklerde büyük bir revizyona gidildi. Artık gemilerin, tüm yolculara ve mürettebata yetecek kadar cankurtaran filikası taşıması gerektiğine karar verildi.