Türkiye Bir Zamanlar Lav Püskürten Yanardağlara Sahipti: İşte Ülkemizde Eskiden Aktif Olan Yanardağlar ve Özellikleri

Türkiye Bir Zamanlar Lav Püskürten Yanardağlara Sahipti: İşte Ülkemizde Eskiden Aktif Olan Yanardağlar ve Özellikleri

İçinde yaşadığımız Anadolu topraklarının jeolojik oluşumu, günümüzden milyonlarca yıl önce meydana geldi. Bu süreçte fay kırıkları ile yükseltiler yani dağlar ortaya çıktı. Bugün hayranlıkla izlediğimiz pek çok dağ, aslında bir zamanlar aktif olarak lav püskürten yanardağlardı. Gelin Türkiye’deki yanardağlara ve öne çıkan özelliklerine gelin yakından bakalım.

İçinde yaşadığımız Anadolu toprakları, bulunduğu bölge nedeniyle tarih boyunca tüm jeolojik oluşumların merkez noktası konumunda olmuştur. Tersiyer olarak adlandırılan üçüncü jeolojik zamanda yani günümüzden yaklaşık 20 milyon önce ise bölgede volkanik alanlar oluşmuştur. Evet, ülkemizde volkanik alanlar vardır. Üstelik bugün etrafında şehir merkezlerinin kurulduğu pek çok önemli alanda bu yanardağlar bulunmaktadır.

Elbette Türkiye’deki yanardağlar aktif değildir ama bir zamanlar oldukça aktiflerdi. Yani ülkemizdeki yanardağlar sönmüş olarak kabul ediliyor fakat bunların tamamen sönmüş olduğundan bahsetmek mümkün değil çünkü çok yoğun olmasa bile bazı yanardağlarda hala buhar ve gaz çıkışı olduğu görülmüştür. Gelin Türkiye’deki yanardağlara ve öne çıkan özelliklerine yakından bakalım.

Türkiye’deki yanardağlar:

Hasan Dağı
Tendürek Dağı
Ağrı Dağı
Nemrut Dağı
Erciyes Dağı
Süphan Dağı
Göllü Dağ
Kula Tepeleri
Acıgöl-Nevşehir
Akyarlar
Karaca Dağ
Karadağ
Erzurum-Kars Platosu
Karapınar Düzlüğü

Hasan Dağı

Aksaray sınırları içerisinde bulunan Hasan Dağı, 3268 metre yüksekliktedir. İki krateri, Büyük Hasan ve Küçük Hasan olarak anılmaktadır. Ülkemizdeki en genç volkanik dağlardan bir tanesidir. Püsküren magmalarla genişlediği için volkanik koni görünümüne sahiptir. 20 Eylül 2020 tarihinde bölgede meydana gelen 5.3 şiddetindeki depremde basınçlı gaz çıkışı yaşanmıştır. Daha da önemlisi, 2021 yılının Kasım ayında yapılan çalışmalarda magma düzeyinde yükselmeler olduğu görülmüştür. 

Tendürek Dağı

Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesi ile Van’ın Çaldıran ilçesi sınırları içinde bulunan Tendürek Dağı, 3533 metre yüksekliğindedir. Büyük Tendürek ve Küçük Tendürek olarak adlandırılan ikiz volkanik koniden oluşmaktadır. Küçük Tendürek’te içinde 50 derece sıcaklıkta suyun olduğu bir krater gölü bulunmaktadır. Tendürek Dağı’nda en son 1855 yılında bazı volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir.

Ağrı Dağı

Iğdır ve Ağrı sınırları içerisinde bulunan Ağrı Dağı, 5137 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek dağıdır. Tarih boyunca heybetiyle pek çok kültürde kendine yer edinen Ağrı Dağı’nın, Nuh Tufanı sonrası Nuh’a tanrı tarafından yaptırılmış olan gemiye ev sahipliği yaptığı düşünülüyor. Zirvesinde dört mevsim boyunca erimeyen Türkiye’nin en büyük buzulu vardır. Ağrı Dağı’nda en son 1840 yılında bazı volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir.

Nemrut Dağı

Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırlarında bulunan Nemrut Dağı, 2948 metre yüksekliğindedir. Van Gölü’nün batısında bulunan Nemrut Dağı, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki en yüksek dağlardan bir tanesidir. Nemrut Dağı’nın zirvesinde bulunan kraterde Nemrut Gölü bulunmaktadır. Serin ve nemli bir iklime sahip olduğu için dağın bazı bölgelerinde Akdeniz iklimi görülmektedir. Nemrut Dağı’nda en son 1692 yılında bazı volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir.

Erciyes Dağı

Kayseri sınırların içerisinde bulunan Erciyes Dağı; sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş konik biçimli bir stratovolkandır. 3916 metre yüksekliğinde olan Erciyes Dağı, İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan en yüksek dağdır. Kuzey yamacında buzul bulunur. Bölgesinde soğuk ve orta nemli bir iklim yaşanmasına neden olur. Erciyes Dağı’nda en son milattan önce 253 yılında bazı volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir.

Süphan Dağı

Bitlis sınırları içerisinde bulunan Süphan Dağı, 4158 metre yüksekliğindedir. Van Gölü’nün kuzeyinde bulunan Süphan Dağı; sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş konik biçimli bir stratovolkandır. Dağcılık faaliyetlerinin yaygın olarak yapıldığı Süphan Dağı’nın doğu ve güney yamaçlarına Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında tırmanış yapılır. Süphan Dağı’nda en son günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Holosen dönemde volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir. 

Göllü Dağ

Niğde sınırları içerisinde bulunan Göllü Dağ, 2172 metre yüksekliğindedir. Göllü Dağ’ın zirvesindeki kraterde bir göl bulunmaktadır. Göllü Dağ üzerinde milattan önce 8 yılına tarihlenen Hitit medeniyetine ait kalıntılar bulunmuştur. 1996 yılında yapılan kazılarda, ilk insanların Afrika’dan Avrupa’ya geçerken bu bölgeyi kullandıklarına dair izler bulunmuştur. Göllü Dağ’da en son günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Holosen dönemde volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir. 

Kula Tepeleri

Manisa’nın Kula ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kula Tepeleri, ülkemizde bulunan en genç volkanik alanlardan bir tanesidir. Bölgede yapılan çalışmalarda bazı ilkel ayak izleri tespit edilmiştir. Kula Tepeleri yaklaşık 750 metre yüksekliğindedir. Kula Tepeleri’nde en son günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Holosen dönemde volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir. 

Acıgöl-Nevşehir

Nevşehir sınırları içerisinde bulunan Acıgöl-Nevşehir alanı, 1689 metre yüksekliğindedir. 400 metre genişliğinde olan Acıgöl-Nevşehir, volkanik bir patlama sonrası toprağın çökmesi nedeniyle oluşmuş bir kalderadır. Acıgöl-Nevşehir’de en son günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Holosen dönemde volkanik faaliyetler yaşandığı tespit edilmiştir. 

Akyarlar

Muğla’nın Bodrum ilçesi sınırları içerisinde bulunan Akyarlar, 172 metre yüksekliği ile ülkemizdeki en küçük yanardağdır. Akyarlar altında hala enerji bulunmaktadır. Bu nedenle sönmüş olarak değil, uykuda olarak değerlendirilir. Akyarlar’da en son ne zaman volkanik faaliyetler yaşandığı kesin olarak bilinmiyor. 

Karaca Dağ

Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa illerinin sınırları içerisinde bulunan Karaca Dağ 1952 metre yüksekliğindedir. 120 kilometrelik bir çapı ve 8 bin metrekarelik bir alanı vardır. Bazaltik lavlardan oluşmuş olan Karaca Dağ’ın %2 gibi son derece düşük bir eğimi vardır. Günümüzden 100 bin yıl önce olduğu tahmin edilse de Karaca Dağ’da en son ne zaman volkanik faaliyetler yaşandığı kesin olarak bilinmiyor. 

Karadağ

Karaman sınırların içerisinde bulunan Karadağ, 2288 metre yüksekliğindedir. Beştepe, Kızıltepe ve Mahalaç Tepe olarak adlandırılan üç farklı tepenin birleşmesiyle oluşmuştur. Karadağ’da pek çok ikincil tepe bulunmaktadır. Bunun anlamı, bu yanardağın farklı zamanlarda pek çok kez patlamış olmasıdır. Karadağ’da en son ne zaman volkanik faaliyetler yaşandığı kesin olarak bilinmiyor. 

Erzurum-Kars Platosu

Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğu bölümünde yer alan Erzurum-Kars Platosu, volkanik bir alandır. Yüksekliği yaklaşık 3 bin metre olan Erzurum-Kars Platosu, Arap Levhası ve Anadolu Levhasının çarpışması sonrası oluşmuştur. Günümüzden 2.5 milyon öncesine kadar sürdüğü tahmin edilse de Erzurum-Kars Platosu’nda en son ne zaman volkanik faaliyetler yaşandığı kesin olarak bilinmiyor. 

Karapınar Düzlüğü

Konya’nın Karapınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Karapınar Düzlüğü, 1302 metre yüksekliğindedir. Karapınar Düzlüğü içerisinde kül konisi, Meke Krater Gölü ve Acıgöl bulunmaktadır. Uydu görüntüleri incelendiği zaman bölgenin Ay yüzeyine benzediği görülmüştür. Karapınar Düzlüğünde en son ne zaman volkanik faaliyetler yaşandığı kesin olarak bilinmiyor. 

Bir zamanlar aktif olan ama bugün bile zaman zaman tehlikeli olabilecek Türkiye’deki yanardağları listeledik ve kısaca öne çıkan özelliklerinden bahsettik. Unutulmuş olsa bile aslında büyük bir deprem sonucunda bu yanardağların ansızın aktif hale gelebileceği tehlikesini göz ardı etmemek gerekiyor.