Türkiye'yi Sinsi Bir Yöntemle II. Dünya Savaşı'na Sokmak İsteyen İngiltere'nin Milas İlçemizi Bombaladığı Gizemli Olay

Türkiye'yi Sinsi Bir Yöntemle II. Dünya Savaşı'na Sokmak İsteyen İngiltere'nin Milas İlçemizi Bombaladığı Gizemli Olay

Fiilen II. Dünya Savaşı’na girmemiş olsak da bu süreçte topraklarımızın bombalandığını hatta bu saldırılarda hayatını kaybeden kişilerin olduğunu daha önce duymuş muydunuz?

1939 – 1945 yıllarında Mihver ve Müttefik Devletler arasında yaşanan ve 85 milyon insanın hayatını kaybettiği II. Dünya Savaşı’nda, hem yeni Cumhuriyet'in düzeninin oturması hem de Millî Mücadele’nin getirdiği kayıplardan ötürü tarafsız bir tutum sergilemiştik.

Her ne kadar tarafsız bir tutum sergilemiş olsak da özellikle Birleşik Krallık tarafından, Müttefik Devletler saflarında savaşa katılmamız için çeşitli baskılara uğramıştık. Bugün sizlerle beraber bu siyasi baskılardan biri olan Milas Bombardımanı’na değineceğiz.

Milas’ta karanlık gece: 15 Mart

1942 yılında, 14 Mart’ın 15 Mart’a bağlandığı gece, saat 00.55 sularında Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Topbaşı Mahallesi’ne üzerinde Alman bayrakları bulunan 3 savaş uçağı tarafından 15 bomba bırakıldı ve genişçe bir alan makineli silahlarca tarandı.

Kimsenin beklemediği ve anlamlandıramadığı bu saldırı sonucunda 25 ev hasar görürken; Türk resmî kaynaklarına göre 1 bekçi yaşamını yitirdi ve 1 kişi yaralandı. Pek çok tarla harap olurken; bölge halkı, uzunca süre akşamları yeni saldırıların korkusuyla yaşadı.

Saldırının ardından araştırmalar yapıldı

Saldırının görgü tanıkları, saldırı öncesinde Almanya bayraklı savaş uçaklarının alçak uçuş gerçekleştirdiğini ifade edince tüm gözler Almanya'ya çevrildi. Araştırma ekiplerince, bazı tarlalarda henüz patlamamış Alman bombaları ve içi boş mermi çekirdekleri bulundu.

Elde edilen bulgulara rağmen savaşa katılmamakta ısrarcı olan Türk hükûmeti, araştırmaların devam edeceğini açıkladı. Aynı gün Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de savaşa karşı tarafsız kalacağımızı bir kez daha tekrar etti.

Devam eden araştırmalar, işin rengini değiştirdi

Olayın üzerinden henüz bir hafta geçmemişti ki; Milas Bombardımanı’nda kullanılan bombaların Alman ordusundan Birleşik Krallık ordusuna geçen mühimmatlar olduğu ve uçakların da Birleşik Krallık ordusu tarafından makyajlanarak Alman uçaklarına benzetildiği Türk ve Alman araştırma ekiplerince tespit edildi.

Almanya, araştırma boyunca Türk heyetine çok ciddi desteklerde bulunmuştu çünkü Almanya, savaşta Türkiye’nin kendisine karşı savaşmasını istemiyordu.

Belgeler ortaya çıkınca Birleşik Krallık suçu üstlendi

19 Mart 1942’de, acı saldırıdan 4 gün sonra Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi; “14 Mart akşamı Rodos’u bombalamak için havalanan 3 Birleşik Krallık savaş uçağının olumsuz hava koşullarından ötürü YANLIŞLIKLA Milas’ı bombaladığını, yaşanan kazadan ötürü meydana gelen zararı tazminatla beraber ödemeye hazır olduklarını” açıkladı.

Ayrıca, Birleşik Krallık resmi kaynakları, Türkiye’nin aksine 1 değil 2 kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

Nereden bakarsak bakalım, kaza bunun neresinde?

Her ne kadar Birleşik Krallık tarafından saldırı, bir kaza olarak açıklansa da pek çok kişi bu açıklamaları samimi bulmadı. Açıkçası bugün bile bu saldırının bir kaza olmadığı açıkça tartışılmakta ve ifade edilmektedir. İsterseniz şimdi hep birlikte neden bu saldırının kaza olmaktan bir hayli uzak olduğuna göz atalım.

Milas nerede, Rodos nerede…

Birleşik Krallık’ın “Rodos’u vuracakken olumsuz hava şartlarından ötürü kazara Milas’ı vurduk” ifadesi, pek çok kişiye samimi gelmiyor çünkü Rodos ile Milas arasında 100 km’den daha fazla mesafe var. Saldırının kaza olmadığını savunanlar, hiçbir olumsuz hava olayının 3 pilotu birden yanlış bir rotaya sokacağına inanmıyor.

Saldırıya verilen Alman süsleri

Saldırının kaza olmadığına inananlar; olumsuz hava şartlarından ötürü Birleşik Krallık uçaklarının rotalarını kaybedip, 100 km ötedeki bir hedefi yanlışlıkla bombalamasından da öte; uçakların Alman uçakları gibi makyajlanıp, Alman mühimmatları kullanmasını, saldırının en büyük kanıtı olarak görüyor. Ayrıca, saldırıda hayatını kaybeden kişinin cephane bekçisi ve bombalanan yerlerden birinin de önemli bir cephanelik olması, saldırı şüphelerini kuvvetlendiriyor.

Tarafsız kalan Türkiye’yi Almanya’dan uzaklaştırma çabaları

İddialara göre; II. Dünya Savaşı’nda tarafsız bir tutum sergileyen Türkiye, Almanya’ya başta krom madeni olmak üzere pek çok ham madde ihraç ediyordu. Bu durumdan rahatsız olan ve Türkiye’yi kendi safında savaşa çekmek isteyen Birleşik Krallık, Milas Bombardımanı’nı gerçekleştirdi.

Tüm bu sürecin ardından yaşananlar

Yaşanan hava saldırısından sonra uzunca bir süre Milas halkı geceleri ışıkları söndürerek karartma uyguladı çünkü Milas halkına göre saldırılar devam edebilirdi. Neyse ki bölge halkının korktuğu olmadı ve yeni bir saldırı gerçekleşmedi.

Birleşik Krallık, saldırıda hasar gören 25 bina ve tarlalar için 20.600 TL; hayatını kaybeden kişiler için ise 1.500 Sterlin ödeme yaptı.

Yaşanan olayın ardından Ula ve Milas’ta Birleşik Krallık’ın Rodos’a daha yakın olması için 2 askerî havalimanı inşa edildi. Ula ve Milas havalimanlarının açılmasından sonra ortaya atılan iddia ise “Birleşik Krallık’ın Milas Bombardımanı’nından önce Ankara ile bu konuyu görüştüğü ve olumsuz yanıt alınca; Milas Bombardımanı’nı gözdağı vermek için gerçekleştirdiği, sonunda da istediğini elde ettiği”dir.

1994 yılında, bölgede görev yapmış Teğmen Mirat Erdöl tarafından kaleme alınan Küçük Kitap-Türk Yunan Dostluğu adlı kitapta, tüm bu iddialara genişçe yer verilmişti.

Peki ya sizler Milas Bombardımanı hakkında neler düşünüyorsunuz?

Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 /

İLGİLİ HABER