‘Türkler Bizim Atalarımız’ Diyen ve Bir Dönem Osmanlı Eyaleti Olmak İstemiş Açe Sultanlığı'nın İlginç Hikayesi

‘Türkler Bizim Atalarımız’ Diyen ve Bir Dönem Osmanlı Eyaleti Olmak İstemiş Açe Sultanlığı'nın İlginç Hikayesi

Bugün hala Endonezya’ya bağlı bir bölge olarak varlığını sürdüren Açe’de, bir zamanlar bölgenin en büyük Müslüman ülkesi olan Açe Sultanlığı adıyla bir devlet vardı. İşgal edilmemek için Osmanlı’nın eyaleti olmak istemiş ve büyük yardımlar almış olan Açe Sultanlığı ile Türkler arasında sürmekte olan bir dostluk hikayesi var.

Pek çoğunu bilmiyor olsak bile aslında dünyanın pek çok farklı noktasında tarih boyunca küçüklü büyüklü sayısız devlet kuruldu. Bunlardan bir tanesi olan Açe Sultanlığı, resmi varlığını sona erdirmiş olsa bile bugün Endonezya sınırları içerisinde özel bir bölge olarak varlığını sürdürüyor. Devletin var olduğu dönemde Açe Sultanlığı, bölgesindeki en büyük Müslüman ülkelerden bir tanesiydi.

Açe Sultanlığı’nı bu yazının konusu yapan ise Türkler ile aralarındaki tarihi dostluktur. Bugün bile Açeli biriyle konuştuğunuz zaman Türkler bizim atamız sayılır der çünkü Osmanlı İmparatorluğu uzun zaman bu bölgeye yardım göndermiş ve hatta Açe Sultanlığı, bir Osmanlı eyaleti olmak istemiştir. Günümüzde bağımsızlık mücadelesini sürdüren Açe topraklarındaki Açe Sultanlığı tarihine gelin biraz daha yakından bakalım.

Açe Sultanlığı nedir, ne zaman kuruldu, nerede?

Açe Sultanlığı, bugün Endonezya sınırları içerisinde bulunan Hint Okyanus’u kıyıaındaki bir bölgede 1514 yılında kurulmuş bir devlettir. Sultanlıkla yönetilen ülke, doğal kaynakları nedeniyle ilk olarak Sumatra, daha sonra ise Portekizliler tarafından işgal edilmeye çalışılmıştır. Sonraki yıllarda ise bölgenin hakimi Hollandalılar olmuştur.

Uzun yıllar Hollanda tarafından sömürülen Açe Sultanlığı en sonunda 1903 yılında pes ederek Hollanda kolonisi olmayı kabul etmiştir. Sonraki yıllarda bölgenin yönetimi Endonezya’ya devredilmiştir. 1976 yılında bağımsızlık mücadelesi için Gerakan Aceh Merdeka yani Özgür Açe Hareketi isimli silahlı bir örgüt kurulmuştur.

Açe halkı yaşanan şiddet ve terör olayları nedeniyle mülteci olmak zorunda kalmıştır. Halk, bağımsızlık için referandum yapılmasını istemiş ancak Endonezya hükümeti buna karşı çıkmıştır. Açe bölgesi, 2004 yılında yaşanan tsunami felaketinden büyük zarar görmüş ve en büyük yardım Kızılay tarafından gönderilmiştir. Bugün Açe halkı hala bağımsızlık mücadelesi vermektedir.

Gelelim Açe Sultanlığı ile Osmanlı ilişkisine:

Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonrası Memlük Devleti’ni ortadan kaldırılması ile birlikte 1517 yılında hilafet yani Müslümanların liderliği bize geçmiş ve Osmanlı padişahları aynı zamanda halife unvanını kullanmaya başlamıştır. 16. yüzyıl boyunca Osmanlı, dünyanın her noktasındaki İslam devleti ile ilişki kurmuştur. Açe Sultanlığı da bu ülkelerden bir tanesidir.

Aslında bu ilişkiyi başlatan Açeliler olmuştur. Bölgenin Portekizliler tarafından işgal edilme tehlikesi ortaya çıkınca Açe Sultanlığı, Osmanlı İmpratorluğu’na bir heyet göndermiş ve yardım istemiştir. Hatta iki devlet arasında bir anlaşma bile imzalanmıştır. Osmanlı bu dönemde ve sonrasında bölgeye asker, silah ve yardım malzemeleri göndermiştir.

Açe Sultanlığı’nın Hollanda baskısı altında giderek ezildiği 1851 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na başvurarak eyalet olma isteğinde bulunmuşlardır. Bu teklif değerlendirilmiş ancak Osmanlı da o dönemde güç kaybetmekte olduğu için batılı devletlerin tepkisini çekmemek için reddedilmiştir.

Nasıl yani, Osmanlı okyanus ötesindeki bu küçük devlete niye yardım göndermiş?

Osmanlı ile Açe Sultanlığı arasında kurulan bu ilişkiye inanmayanlar elbette olacaktır. O halde buyrun uzmanların görüşüne bakalım. Güneydoğu Asya tarihçisi Anthony Reid, Osmanlı’nın iki farklı dönemde bu bölgedeki Müslümanları korumak amacıyla yardım gönderdiğini söylüyor. Bunlardan birinde askeri operasyon yapılmış, bir diğerinde de 1560 yılında bölgeden Avrupalıları uzak tutmak adına deniz ticaretine müdahale edilmiştir. Asker gönderilmediğinde de silah ve cephane yardımı yapılmıştır.

Konu hakkında başka bir bilgiyi de Zuhuri Danışman paylaşıyor. Danışman’a göre Açeliler, sık sık Türklerden yardım alıyorlardı çünkü Mısır Beylerbeyi Hadım Süleyman Paşa önerisi üzerine 1530 yılında Süveyş’e bir Osmanlı donanması konuşlandırılmıştı. Bu donanma, Hint Okyanus’undan sorumluydu. Yani Türkler okyanus ötesindeki bir yere yardım göndermiyordu, zaten oradaydılar.

Daha da ilginç olan ise o dönem Açe Sultanlığı’nda bir Türk köyü kurulmuştu. Bugün bile bölgede hala bir Türk mezarlığı bulunuyor. Mezarlıkta yatanların bir kısmı çatışmalar sırasında orada şehit düşen askerlerimiz, bir kısmı ise oraya yerleştikten sonra hayatını kaybeden atalarımız.

Yok artık, Açe Sultanlığı Türk diyelim de tam olsun:

Milletleri kafatası ölçülerine göre değerlendiren bir ırkçı için elbette Açe Sultanlığı Türk değildir ama gelin bir de onlara soralım. 2004 yılında yaşanan tsunami felaketi sırasında bölgeye giden BBC muhabiri George Alagiah, kendini Türkiye’ye gelmiş zannediyor. Çünkü nereye baksa karşısına Türk bayrağı çıkıyor. Bunu merak edip bir gence sorduğunda ise aldığı yanıt ilginç.

George Alagiah’ın soru sorduğu Açeli gencin adı Recep ve üzerinde Türk bayrağı olan bir şapka takıyor. Açeliler maçlarında Türk milli takımı forması giyiyor, evlerine Türk bayrağı asıyor çünkü kendi bayrakları Endonezya hükümeti tarafından suç kabul ediliyor. Açeli Recep’in şu cümleleri ise Açe Sultanlığı Türk mü sorusunun en net yanıtı gibi; ‘Türk bayrağı da bizimkiyle aynı… Zaten Türkler bizim atalarımız sayılır, biz bayrağımızı 500 yıl önce onlardan almışız.’

Peki Açe bugün ne durumda, Açe Sultanlığı hala var mı?

Açe Sultanı Tunku Muhammed Davut’un kararı sonrası Açe Sultanlığı 1903 yılında Hollanda hakimiyetini kabul etti ve devletin resmi varlığı sona erdi. Fakat Açeliler 1976 yılında kurmuş oldukları Gerakan Aceh Merdeka hareketi ile bağımsızlık mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Halk, bölgenin Endonezya’ya bağlı olup olmaması için bir referandum yapılmasını istiyor ancak Endonezya hükümeti buna karşı çıkıyor.

Açe bugün ne durumda diye sorarsanız, cevabı bölgenin doğal kaynaklarında saklı. Açe toprakları uranyum, petrol, doğalgaz, kauçuk, kahve, çikolata, palm yağı, çeltik bakımından en zengin topraklardan bir tanesi. Bir avuç petrol için kıta değiştirip demokrasi dağıtılan günümüz dünyasında bu kadar zengin topraklara sahip bir ülkenin bağımsız olması elbette pek de istenilen bir durum olmadığı için çoğunluğu Müslüman olan Açe halkı tıpkı Uygur Türkleri, Irak Türkleri, Arakan Müslümanları gibi zulüm görmeye devam ediyor.

Türkleri atası olarak kabul eden ve bir dönem Osmanlı eyaleti olmak istemiş Açe Sultanlığı hikayesinden bahsederek bu küçük ama etkili ülkenin tarihine bir bakış attık. Ufak bir beyin fırtınasının kimseye zararı olmaz. Acaba Osmanlı İmparatorluğu, Açe Sultanlığı’nı bir eyalet olarak kabul ettiyse bugün Açe’nin ve hatta ülkemizin durumu kimbilir nasıl olurdu?