Uzaya Gidecek İlk Türk Nasıl Biri Olacak? TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü, Webtekno'ya Açıkladı

Uzaya Gidecek İlk Türk Nasıl Biri Olacak? TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü, Webtekno'ya Açıkladı

Ülkelerin uzayda hakimiyet kurma çabası, son yıllarda daha rekabetçi bir hale büründü. Pek çok ülkenin yanı sıra, özel şirketler de bu alandaki rekabete ortak oldu ve çalışmalarını artırdı. Türkiye de önümüzdeki 10 yılda gerçekleştirmek adına ‘Milli Uzay Programı’ adı verilen bir misyonu ortaya koydu.

Milli Uzay Programı’nda yer alan görevler arasında Ay’a sert iniş yapmak ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na bir Türk astronot göndermek gibi hedefler de bulunuyor. Aynı zamanda iletişimin temeli diyebileceğimiz uydu geliştirme alanında pek çok proje tamamlanırken, çalışmalar ve yatırımlar da devam ediyor.

İşte biz de tüm bu gelişmelerin ışığında TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mesut GÖKTEN’i konuk ettik. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) birlikte yapılan çalışmaları dile getiren Gökten, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planladığı uzay görevlerinden bahsetti ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidecek Türk astronotun nasıl biri olacağına dair ipuçları verdi.

Öncelikle TÜBİTAK UZAY Teknolojileri Araştırma Enstitüsü nedir, ne gibi çalışmalar yapıyor? Sizden dinleyelim.

TÜBİTAK UZAY Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, ismindeki gibi uzay teknolojileri üzerine çalışıyor. Bunu daha daraltırsak çoğunlukla uydu teknolojileri diyebiliriz. Daha önce ürettiğimiz uydular arasında hem görevini tamamlayanlar hem de aktif olarak hala çalışanlar var. Mesela bunlardan biri GÖKTÜRK 2. Güncel olarak iki projemizin test aşamasındayız. Bunlardan biri İMECE uydumuz. Bu uydu üzerindeki ekipmanların tamamına yakınını ve buna özel yazılımları üretiyoruz. Uydu, 2023’ün Şubat ayında bu uydu görevine başlayacak.

Yine uçuş modeli aşamasında olan ve testleri devam eden bir diğer projemiz de TÜRKSAT 6A uydusu. Bu projede de TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH firmaları ile birlikte çalışıyoruz. Bunu da inşallah 2023 yılında fırlatacağız.

2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı (TUA) kurulmasıyla ülkemiz farklı bir uzay misyonu edindi. TUA ile birlikte hangi projeleri yürütüyorsunuz?

Yukarıda bahsettiğim bu iki proje, aslında ticari faaliyetteki projeler. Bu alanda faaliyet gösteren diğer kamu araştırma kurumları, ticari faaliyetlerin yanında bilimsel misyonlara da yöneliyorlar. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) kurulmadan önce böyle bir misyonumuz yoktu. TUA’nın kurulmasıyla birlikte böyle misyonlara da girmeye başladık.

‘Ay yörüngesinde 3 ay geçirip, Ay yüzeyine sert iniş yapacağız’

Milli Uzay Programı’nın 10 hedefi ve iki büyük projesi var. Bunlardan biri Ay’a sert iniş. Geçen yılın sonunda imzalanan ve bizim ana yüklenici olarak görev aldığımız, yaklaşık otuz aylık bir proje. Bu kapsamda önce Dünya yörüngesine çıkacağız, ardından Dünya yörüngesinden kendi motorlarımızla ateşleme yaparak Ay yörüngesine hareket edeceğiz. Ayda 3 aylık bir yörünge operasyonumuz olacak. 3 ay sonunda sert iniş yaprak Ay yüzeyi ile teması sağlamış olacağız. Bu 3 ay boyunca farklı görüntüler çekeceğiz, veriler toplayacağız, bunları Türkiye ve dünyadaki bilim insanlarıyla paylaşacağız. Bu bizim için çok önemli bir uzay misyonu.

‘Adımızı uzayda deney yapan ve astronot gönderen ülkeler arasına yazdıracağız’

Bir diğer uzay misyonumuz da bir Türk astronotun Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilmesi. Astronotumuz orada 10 gün kalacak ve birden fazla deney yapacak. Bu şekilde uzayda deney yapan ve astronot gönderen ülkeler arasında yerimizi alacağız. TUA tarafından fonlanan projede biz de ana yüklenici olarak çalışıyoruz.

Peki uzaya gidecek Türk astronot, nasıl biri olacak?

Türk astronot için başvuru aşamasının ardından değerlendirme sürecindeyiz. Bu astronot, orada çeşitli deneyleri yapabilecek düzeyde olmalı. Tabii ki bunun için uygun bölümlerde eğitim almış olması gerekiyor. Deneylerini tamamlamasının ardından ülkemize geldiğinde önemli bir temsil görevi de olacak. Gittiği her yerde dikkat çeken, gençlerin örnek aldığı biri olacak. Bu nedenle gençlere ilham verebilecek, iletişimi kuvvetli bir insan olmalı. Türkiye tarihine geçecek. Ülkemizi ve milletimizi en iyi şekilde temsil edecek bir insan olması gerekiyor.

Sizce halkımız uzayla ilgili yapılan çalışmalar hakkında yeterince bilgi sahibi mi? Bilgi sahibi olmaları için ne gibi fırsatlar var?

Uzay halkımız için uzak bir sektör. İnsanlar Teknofest vb etkinliklere kadar ne yaptığımızı pek bilmiyorlardı. Bu tarz etkinlikler bizim için de fırsat oluyor. Büyük bir ilgi görüyoruz ve insanlara birebir temas etme şansı buluyoruz. Sosyal medya hesaplarımızda da bunun etkisini gözlemliyoruz. Çocukların da ilgisi çok fazla. Onların etkisini çekebilecek etkinlikler de yapıyoruz. Gökyüzü Gözlem Şenlikleri ve bilim merkezlerimizin fuarlarına da katılıp insanlarla paylaşımda bulunuyoruz.

Hem dünya hem de Türkiye’de uzay alanında yapılan yatırımları nasıl buluyorsunuz?

Bu sektörde yapılan yatırımların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Uzay sektörünün bilimsel tarafıyla ilgili insanların tereddütleri olması mümkün. Öncelikle uygulama tarafından bakmalıyız. Bugün dünyada kullandığımız birçok hizmetin arkasında uydu teknolojisinin olduğunu bilmemiz lazım. En önemlilerinden biri haberleşme sektörü. Bazen farkında olmadan telefon hizmetini bile uydu üzerinden alabiliyoruz. Cep telefonunda navigasyon ya da benzeri konumlandırma sistemleri uydu tabanlı. İstihbarat açısından ülke güvenliği adına çok önemli bir yer tutuyor.

Ülkemizde bu yatırımları yapmasak, gidip yurt dışından almak durumunda kalacaktık. İhracat potansiyeli de yüksek olan bir sektör uzay sektörü. Mesela bizim bir kamera ihracatımız oldu. Kilogram fiyatı 100 bin dolar civarında. Belki de Türkiye’den ihraç edilen en katma değerli ürünlerden biri.

Son olarak, yatırımların bu denli arttığı bir dönemde uzay alanında çalışmak isteyen biri ne yapmalı, nasıl bir yol izlemeli?

Uzay gerçekten çok fazla disiplin gerektiren bir alan. İlla ki uzayla ilgili bir bölümü bitirmek gerekmiyor. Uzay alanında mekatronik, makine, elektrik elektronik ve yazılım gibi temel mühendislik bilimlerinin çoğu yer alıyor. Hukuk öğrencilerinin ilgilenebileceği uzay hukuku da bambaşka bir alan. Yine uzayla ilgili ticari ve yönetsel konular var. İnsanların birçok alanda lisans eğitiminden sonra uzaya yönelmesi mümkün. Rekabetçi bir alan olmasından dolayı iyi çalışmak, meraklı olmak, yabancı dil bilmek gerekiyor. Bu alanda yapılan pek çok yarışma ve işbirlikleri var. Ekip halinde çalışma konusunda kendilerini geliştirmeleri açısından çok önemli. Tübitak UZAY, TUSAŞ, Aselsan gibi firmalarda staj yapmaları da onlara büyük avantaj sağlayacaktır.

TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü Doç. Dr. Mesut GÖKTEN’e cevapları için çok teşekkür ederiz.

Siz de dilerseniz TÜBİTAK UZAY’ın çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmak için Instagram ve Twitter adreslerini takip edebilirsiniz.