Vücuttaki Sıvı Miktarının Düzenlenmesini Sağlayan 'Klor' Nedir, Yüksekliği ve Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Vücuttaki Sıvı Miktarının Düzenlenmesini Sağlayan 'Klor' Nedir, Yüksekliği ve Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Kanda bolca elektrolit bulunur, bu elektrolitlerin en önemlilerinden biri de klordur. Klor ya da diğer adıyla klorür, vücutta çok küçük gibi gözükse de işlevi oldukça büyüktür. Klor aynı zamanda gezegenimizin yapı taşlarından biridir. Kendisine kısaca ‘Cl’ diyoruz. Şimdi gelin klorun ne olduğunu, vücudumuzda düşüklüğünün ve yüksekliğinin bize olan fayda ve zararlarını konuşalım.

Klor, 1774 yılında evindeki küçük deney laboratuvarında manganez dioksit’in üzerine birkaç damla hidroklorik asit damlatan eczacı Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi. Carl Wilhelm Scheele, hidroklorik asiti damlattığında aniden yeşil ve sarının karışık bir tonda olduğu bir gaz çıktı. Carl Wilhelm Scheele, ilk başta bu çıkan gazın oksijenli bir bileşik olduğunu düşünse de sonradan Sir Humphry Davy tarafından 1810 yılında bunun bir element yani klor olduğunu söylemesi üzerine fikirler değişti ve klor adında bir elementin olduğu öğrenildi.

Zaten adı da gazın renginden yani yeşilimsi anlamına gelen “kloros” kelimesinden türetildi. Klor havadan iki buçuk kat daha ağır, aşırı derecede rahatsız eden zehirli bir kokuya sahiptir. Sıvı ve katı halinde oksitleyici, ağartıcı ve dezenfekte edici bir elementtir. Aynı zamanda vücudumuzda yani kanımızda bulunan bir elektrolittir. Vücuttaki düşüklüğü ve yüksekliğine bağlı olarak birtakım semptomlar ortaya çıkar.

Kan tahlillerinde gördüğümüz klor (CI) nedir, ne işe yarar?

Klor ya da diğer adıyla klorür, kanımızdaki en değerli elektrolitlerden biridir. Vücudumuzda sıvı miktarını düzenleme, asit-baz dengesini koruma gibi görevleri vardır. İnsanlar kloru sofra tuzu yardımıyla vücuduna alır, potasyum, sodyum ve bikarbonat gibi elektrolitlerle birlikte çalışarak vücut sıvılarındaki uygun kan hacmini, basıncını ve pH’ını dengeleyip, düzenler. Bağırsak ve böbrek yoluyla klorun fazlası vücuttan atılır.

Klor düşüklüğü ne anlama gelir?

Yukarıda da belirttiğimiz üzere klorun kandaki seviyesini belirleyen böbreklerdir. Eğer kandaki klor seviyeniz düşük ise (Tabii yeterli düzeyde tuz tüketiyorsanız) böbrekleriniz bu görevi başarıyla yerine getirmiyordur. Bu durumda hemen bir doktora başvurmalı ve gerekli yardımı almalısınız. Klor vücuttaki asit ve baz dengesini düzenler dolayısıyla düşüklüğünde “Hipokloremi” adındaki rahatsızlık görülür. Hipokloremi bir tür elektrolit dengesizliği olup, kanda klorun çok az bulunduğunu söyler.

Klor düşüklüğü sebepleri neledir?

  • Konjestif kalp yetmezliği (kalp kasının zayıflayarak olması gerektiği gibi vücuda kan pompalayamaması)
  • Addison hastalığı (adrenal bezlerin yeterince hormon üretememesi)
  • Metabolik alkaloz (vücudun asit kaybı)
  • Hiperaldosteronizm (yüksek tansiyon ile halsizliğin bir arada olması)
  • Amfizem (solunum hızının azalması)
  • Kronik akciğer hastalıkları

Klorun düşük olduğunu gösteren belirtiler:

  • Sık sık idrara çıkarak sıvı kaybetme
  • Zayıflama
  • Yorgunluk
  • Nefes almada güçlük çekme
  • İshal ve kusma
  • Koyu idrar, aşırı susuzluk
  • Baş ağrısı ve dönmesi, sersemlik, yorgunluk

Klor yüksekliği ne anlama gelir?

Vücuda klorun fazlası yemek tuzundan gelmektedir. Klor, böbrekler ve bağırsaklardan emilir. Klor genelde sodyum ile birlikte çalışır. Eğer sodyumsuz bir şekilde vücudunuzda klor varsa vücudunuzda yüksek oranda asit ve baz bulunmakta olduğunu söyleyebiliriz. Kandaki klor seviyesinin yüksekliğine “Hiperkloremi” denir. Eğer kan tahlilinizde klor seviyeniz 105 mEq/L’den yüksek ise bir doktora başvurmanızı öneririz.

Klor yüksekliği sebepleri nelerdir?

  • Böbrek hastalıkları
  • Metabolik asidoz (vücutta çok fazla asidin var olması)
  • Cushing sendromu (yüksek kortizol seviyesi)
  • Solunumsal alkaloz (asit baz dengesinin yüksekliği)
  • Dehidrasyon
  • Aşırı tuz tüketmek
  • İshal ve aşırı idrara çıkarak su kaybetmek
  • Kemoterapi tedavisi görmek

Klorun yüksek olduğunu gösteren belirtiler:

  • Kaslardaki güçsüzlük
  • Spazmlar ve seğirmeler
  • Nöbetler ve konvülsiyonlar (nörolojik işlev bozukluğu)
  • Düzensiz kalp atışı hızı
  • Yüksek tansiyon
  • Sıvı birikmesi
  • Kafa karışıklığı ve kişilik değişimleri
  • Uyuşma ve karıncalanmalar

Kan testlerinde normal – ideal klor değeri kaç olmalı?

  • Yetişkin kadınlar için klor değeri 96 – 106 mEq/L olmalıdır.
  • Yetişkin erkekler için klor değeri 98 – 107 mEq/L olmalıdır.
  • Çocuklar için klor değeri 90 – 100 mEq/L olmalıdır.
  • Bebekler için klor değeri 98 – 113 mEq/L olmalıdır.
  • Hamilelikte ise ilk üç aylık döneminde klor değeri 101 – 105 mEq/L olmalıyken ikinci ve üçüncü üç aylık dönemde ise klor değeri 97 – 109 mEq/L olmalıdır.

Klorun çoğu da azı da zarar olduğundan olabildiğince ideal yani normal seviyede tutmalı, sık sık kan tahlili vererek yüksekliğini ve düşüklüğünü takip etmeliyiz. Klorun ideal yani normal değeri cinsiyete ve olgunluğa göre değişiklik göstermektedir.

Peki klor düşüklüğü veya yüksekliği nasıl tedavi edilir?

Klor düşüklüğünde tedavi olarak salin solüsyonu gibi intravenöz sıvılar verilerek klor seviyesinin yükselmesi sağlanabilir. Addison’a bağlı ise ilaç tedavisi sunulabilir hatta hastanın ömür boyu ilaç kullanması istenebilir. Klor yüksekliğinde ise tedavi olarak eğer asitin yüksekliğine bağlıysa sodyum bikarbonat verilerek asit seviyesinin düşürülmesi amaçlanabilir, eğer Cushing sendromu nedeniyle ise hormon tedavisi önerilebilir. Tedaviler semptomları hafifleterek çoğu insanı sağlıklı hayatına geri döndürebilir. Ancak tedavi konusunda da en doğru bilgiyi daha önce de belirttiğimiz gibi bir doktora danışarak, size özel şekilde almalısınız.