Yaptıkları Çalışmalarla Dünya Tarihini Değiştiren ve Asla Unutulmaması Gereken 5 Büyük Bilim İnsanı
Dünya tarihinde oldukça büyük yerlere sahip, günümüzdeki teknolojilerin çoğuna öncelik etmiş teorileri ve buluşları ile büyük bilim insanları, günümüzde hala açıklanamayan oldukça fazla bilgiye sahiplerdi. Biz de sizler için, bu önemli bilim insanlarını bir araya derledik.
Dünya tarihinde birçok önemli kavramlara öncelik eden, olayın seyrini değiştiren ve belki de dünyamızın farklı bir hale gelmesini sağlayan oldukça fazla bilim insanı bulunuyor. Günümüzde yaptığımız çoğu eylemi, kullandığımız çoğu eşyayı da zaman zaman bu bilim insanlarına borçluyuz diyebiliriz. Çünkü tarihimizde yaptıkları önemli buluşlar sayesinde, günümüzde bazı problemler çözülüyor ve açıklanması zor bazı kavramlar açıklanabiliyor. Biz de sizler için, dünya tarihin değiştiren büyük bilim insanları ve yaptıklarını bir araya getirdik.
Albert Einstein’den tutun, Isaac Newton’a kadar büyük bilim insanlarını listemize aldık. Bu bilim insanlarından bazılarının adını gördüğümüz eğitim veya araştırmalarımız sonucu sıklıkla duyuyoruz zaten. Ama belki de bilmediğimiz, tarihte önemli bir yere sahip onlarca bilim insanı daha bulunuyor. Dilerseniz lafı hiç uzatmadan, dünya tarihini değiştiren büyük bilim insanları listemize geçelim.
Unutulmaması gereken büyük bilim insanları:
Onu zaten tanıyoruz: Albert Einstein
Tarihteki en popüler bilim insanı olan Albert Einstein, dünya tarihinde oldukça büyük bir öneme sahip. Matematik ve fizik ustası olan Einstein, diğer bilim insanları gibi somut şeyler bulmak yerine çok daha farklı bir buluşu ortaya koydu. Aslında Almanya’da doğan, Yahudi bir ailenin oğlu olan Einstein, oldukça kötü bir okul hayatı geçirdi. Öğretmenleri, Einstein için tembel diyordu ama Einstein 15 yaşında okulu bıraktı. Okulu bırakmasının nedeni ise tembellik değil, öğretmenlerin ona öğretecek bir şeyin kalmadığını düşündüğü için bıraktı.
Günümüzde doğa dostu birçok tasarımda Einstein’in imzası bulunuyor. Bunlara verebileceğimiz en basit örnek, günümüzdeki buzdolaplarının fikir sahibi yine Einstein. Ünlü bilim insanının geliştirdiği bu konsept, buzdolaplarında soğutma için freon gazı yerine amonyak butan gazı ve su kullanılması fikrine öncelik yapıyordu. Einstein, okul yıllarımızda bize atom üzerine yaptığı çalışmalar ile tanıtıldı. Enerji, yer çekimi, uzay gibi önemli konularda ortaya çıkardığı yeni bakış açıları ile Einstein, atom enerjilerinin kontrolünü sağladı. Einstein’in kütle çekimi, izafiyet teoirisi, merkür perihelyonu, kuantum teorisi, ışığın sapması gibi önemli alanlarda çalışmaları bulunuyor.
Bilim alanında doktora unvanına sahip ilk kadın: Marie Curie
Gelelim kimya dalı için önemli isimlerden bir tanesi olan Marie Curie kimdir ve neler yaptı sorusuna. Marie Curie, bilim önünde hayatını kaybeden, özellikle kimya ve fizik dalları için önemli olan isimlerden bir tanesi. Curie, evlendikten hemen sonra eşi ile birlikte uranyumun bozulması ve etkisini kaybetmesi sonrasında ortaya çıkan polonyum maddesini buldular. Evliliğinden sonra kendisini buna adayan Marie Curie, eşi ile birlikte radyoaktif çalışmalar yürütmeye devam etti ve 1903 yılında bilim alanında doktora ünvanına sahip ilk kadın oldu. Elbette bununla yeterli değil, yine 1903 yılında eşi Becquerel ile birlikte Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü ve yine tarihin ilk Nobel Ödülü alan kadını olmayı başardı.
Maria Curie, 1867 yılında Polonya’da dünyaya geldi. Bir kadın olması yüzünden, o dönemlerde oldukça baskıya maruz kaldı ve oldukça büyük engeller ile karşı karşıya kaldı. Ailesi ciddi oranda para kaybetti. Maria, oldukça şanslı bir aileye sahipti. Çünkü babası bir matematik ve fizik profesörüydü ve annesi ise bir okul müdürüydü. Maria, okulunu bitirdiğinde üniversiteye kayıt olamadı. Çünkü o dönemki yerel yönetim kızların yüksek öğrenimine karşı bir tutum sergiliyordu.
Marie Curie, manyetik elektriği ölçmeyi sağlayan oldukça fazla buluş ortaya çıkardı. Bununla birlikte, kristallerin sıkışarak elektrik ortaya çıkarmasını sağlayan piezoelektrik etkisinin mucidi ve kristalografi alanını kapsayan çalışmaları da bulunuyor. En öne çıkan çalışmaları ise, eşi ile birlikte uranyum maddesinin içerisinde buldukları ve “uranyum filizi” olarak bilinen maddeyi bulmalarıydı.
Yalnızca yerçekimi değil: Isaac Newton
Isaac Newton denildiğinde, bir elma sayesinde yerçekimi kanununu bulduğunu söylüyoruz. Çünkü aldığımız eğitim, bize Isaac Newton’u bu yönüyle öne çıkardı. Ama aslında, Isaac Newton’un oldukça fazla kanunu bulunuyor. Tarihin önemli mucit, simyacı, teolog, fizikçi, matematikçi ve filozofu olan Newton, 4 Ocak 1643 tarihinde doğmuştur. Günümüzdeki fizik kavramlarının mucidi olan Newton, oldukça zor geçen yaşama sahipti. Babası o doğmadan önce vefat etmiş, Newton 4 yaşına kadar annesi ile yaşamıştı. Annesi başka biriyle evlendikten sonra ise, Isaac Newton’a 7 yıl boyunca anneannesi baktı. Cambridge Trinity College’a giren Newton, 3 yıl boyunca geometri ve trigonometri dersleri aldı. Bununla birlikte Antik Yunanca gibi yeni diller öğrendi ve Galileo’nun eserleri ile tanıştı. O dönemler oldukça fazla ölüme neden olan Veba hastalığı ve salgını nedeniyle köyüne dönen Newton, çalışmalarına orada devam etti.
Newton, tarih boyunca gezegenlerin birbiri etrafında dönmesini matematiksel olarak açıklayabilen ilk bilim insanı olarak biliniyor. Newton’dan önce bazı bilim insanları da bu konuda araştırmalar yaptı. Lakin, en net sonuç Isaac Newton tarafından bulundu. Newton’un en çok bilinen kanunu ise Yerçekimi kanunu. Bir elmanın kafasına düşmesi sonucunda, yer ile gök arasında ayrım olmadığını buldu. Bununla birlikte, iki cisim arasındaki çekim kuvvetinin sırrını da çözmüştü. Newton, her hareketin üç mekanik yasasına bağlanmasını da sağladı. Bunlar eylemsizlik yasası, kuvvet-ivme yasası ve etki-tepki yasasıydı ve Newton, Galileo Galilei’nin çalışmalarından oldukça fazla etkilenerek bunları ortaya çıkardı.
Newton, ışığın doğasını da çözmeyi başarmıştı. Newton, dönemine kadar optik bilimine yapılan katkılardan çok daha fazlasını tek başına yapmayı başarmıştı. Beyaz ışığın gerçeklerini ortaya koyan Newton, ışığı prizmadan destek alarak tayfına ayırdı ve aslında beyaz ışığın farklı renklerin oluşumu olduğunu ortaya çıkardı. Bunlarla birlikte, ışığın parçacık kuramı ve aynalı teleskobun icadı gibi önemli buluşlar da yine Isaac Newton tarafından bulunmuştur.
Evrim Teorisi: Charles Darwin
Gelelim Charles Darwin’e. Charles Darwin, evrim teorisi ile bilinen bilim insanıdır. 12 Şubat 1809’da İngiltere’de dünyaya geldi. 8 yaşındayken Shrewsbury Okulu’na başlayan Darwin, yıllar sonra babasının yanında stajyer doktor olarak işe başlamıştır. Daha sonrasında ise İskoçya’da bulunan Edinburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okumaya devam etti.
Bir diğer adıyla Darwin Teorisi olarak bilinen Evrim Teorisi, Charles Darwin’in çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. Darwin, evrim teorisini ortaya koyana kadar çalışmaları oldukça yavaş ilerledi. Canlıların günümüzdeki hallerine gelene kadar nasıl değişiklikler gösterdiğini anlatan Darwin, özellikle güvercinler üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda evrim teorisini ortaya koymuştur. Darwin’in evrim teorisi hakkındaki fikirleri dönemin en iyi doğa tarihi topluluğu Linnean Society’ye sunuldu. 1 yıl sonrasında ise teorisini bir kitap halinde yayınladı. Charles Darwin’in bir diğer başarısı ise Türlerin Kökeni kitabı.
Alternatif elektrik akımı: Nikola Tesla
Nikola Tesla ismiyle bilinen Nikola Draganic, 1856 yılında Hırvatistan’da doğdu. Annesi icatlara meraklı olan bir ev hanımı olan Tesla’nın babası ise bir kilise papazıydı. Tesla’nın annesi okuma yazma bilmemesine rağmen, ev icatları üzerine oldukça farklı çözümler ortaya koyuyordu. Hatta, Nikola Tesla’nın icatlara olan merakı ise annesinden kaynaklanıyor.
Nikola Tesla, özellikle fizik başta olmak üzere matematik ve fiziğe karşı oldukça büyük ilgi duyuyordu. Bununla birlikte, bu ilgisini daha çok elektrik akımları üzerinde kullanmaya başladı ve belki de oldukça önemli başarıların adımlarını bu şekilde attı. Nikola Tesla’nın ilk olarak elektrik adımlarını attığı dönemlerde, evlerde doğru akım sistemi kullanılıyordu. Bu sistem, her ne kadar o zamanlar kullanılsa bile oldukça yüksek maliyetlere sahipti. Nikola Tesla ise, alternatif akım sayesinde maliyetin düşmesini ve elektrik akımının çok daha fazla kullanılmasını sağlayacaktı. Bu süreçte Thomas Edison ile iş birliği sağlayan ancak Edison’un vaat ettiklerini vermemesi sonucu kendi başına proje geliştirmeye başlayan Nikola Tesla, alternatif akımın öncülerinden birisi haline geldi.
Tesla, 1890 yılında alternatif akım jenaratörü sayesinde ses ve elektromanyetik dalgaların iletimi konusunda oldukça büyük bir adım attı. Bununla birlikte Londra’da bulunan bir fuarın aydınlatmalarını kablosuz bir şekilde aydınlatmayı başardı.
Sizler için büyük bilim insanlarını bir araya derledik. Bu bilim insanlarını her biri, günümüzde kullandığımız teknolojilerin öncüleri haline gelmişlerdir. Sizler bu bilim insanları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!