Yıkılmadan da Olabiliyormuş: 1999 Depremi Merkezinin Dibindeki Bu Belde, Depremde Nasıl Hiç Hasar Almadı?

Yıkılmadan da Olabiliyormuş: 1999 Depremi Merkezinin Dibindeki Bu Belde, Depremde Nasıl Hiç Hasar Almadı?

Şu sıralar tüm Türkiye ve dünyanın kalbi Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,5 depremlerinde enkaz altında kalan depremzedeler için atıyor. Geçmişe baktığımızda ise doğru adımlar atıp babasına bile taviz vermeyerek 1999 depreminden hasar almadan kurtulan Salih Gün gibi belediye başkanları var.

1999 depreminin merkez üssü Gölcük’ten yalnızca 21 km uzaklıkta bulunan Tavşancıl Belediyesi’nin o dönemki belediye başkanını anlatacağız. Kurallara uymasıyla ve kimseye taviz vermemeyle binlerce insanın hayatının kurtarılabildiğini bize gösteren Salih Gün isimli eski belediye başkanı; daha ucuz diye kalitesiz mal kullanan müteahhitlere, sırf kendisiyle aynı siyasi görüşü paylaşıyor diye yanlış kişilere rant imkanı sağlayan milletvekili ve yöneticilere bir örnek olması gerekirdi.

Karşımızdaki manzara ise siyasi parti fark etmeksizin bu konuda tam anlamıyla çuvalladığımızı bizlere gösteriyor. Peki 2022 yılında hayatını kaybeden eski Tavşancıl Belediye Başkanı Salih Gün ne yaptı da depremin göbeğindeki Tavşancıl’ı bu felaketten korudu?

Salih Gün’ün aslında tek yaptığı şey bilim insanlarına güvenmekti.

Ülkemiz 1999 yılında çok büyük bir deprem atlatmıştı. Bu deprem, merkezi Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki depremdi. Binlerce bina yıkıldı, bugün olduğu gibi ilçelerin yerle bir olduğunu gördük. Ancak bu bölgenin merkezinde sayılabilecek Tavşancıl Belediyesi’nde tek bir hafif hasarlı bina bile yoktu.

1987’de belde belediyesi olan Tavşancıl’ın başına 1989’da Salih Gün geçti.

Salih Gün

Salih Gün’ün belediye başkanlığı döneminde attığı ilk adımlar depreme karşı attığı adımlar oldu. Başkan olduktan sonra Kocaeli Üniversitesindeki bilim insanlarına başvurdu. Bilim insanları, Tavşancıl için hazırladıkları zemin-etüt raporunda buranın deprem riskli bölge olduğuna karar verdiler.

Bu bölge gerçekten de Kuzey Anadolu Fay Hattı‘nın üzerinde yer alan bir bölgeydi. Bu sebeple üzerindeki binaların çok yüksek olmaması ve belirli şartlara uyması gerekiyordu.

Gün, bilim insanlarının sunduğu rapor ışığında bir imar planı hazırladı.

Prof. Dr. Uğur Kaynak

Gün’ün hazırladığı imar planında en önemli konu kat sınırlamasıydı. Rapor gösteriyordu ki bu bölgede yüksek katlı binaların yıkılma tehlikesi daha fazlasıydı. Bu sebeple 3 kattan yüksek binalar olmamalıydı. Bu kararı yüzünden Tavşancıl halkının büyük bir kısmı Gün’e itiraz etti. Hatta en yakın arkadaşları bile bu karar yüzünden ona küstü.

Ancak Gün, babasının bile fazladan kat çıkmasına izin vermeyerek Burası deprem bölgesi baba, kesinlikle olmaz” diyerek reddetti.. (Salih Gün’ün kızı Nida Gün Dönmez’in BBC’ye yaptığı açıklamadan)

Deprem bütün bir bölgeyi yerle bir ederken Tavşancıl’a hiçbir şey olmamıştı.

Gün, her ne kadar geçmişten günümüze Tavşancıl’daki bazı kişiler tarafından hala eleştiriliyor olsa da 1999 depreminde bölgede hiçbir bina hasar almamıştı. Bu katı ve kuralcı politikası sayesinde binlerce insanın hayatını kurtaran Gün, kızı Nida Gün Dönmez’in açıklamalarına göre her zaman “İnsan kaybetmektense oy kaybetmeyi yeğlerim.” cümlesini kuruyordu. Bu cümlenin taşıdığı anlam, özellikle bu günlerde çok daha derinden hissediliyor.

İLGİLİ HABER

Editör notu:

Bizim istediğimiz her şeyi yerine getirip oy kazanmaya çalışan yöneticiler yerine, bilimsel araştırmalar ışığında doğru olan neyse onu yapan Salih Gün gibi belediye başkanları, valiler gibi yöneticilere ihtiyacımız var. Bir müteahhitin sağlam olmayan bir bina yapması, aslında yöneticiler tarafından yeterli kontrolün yapılamamasından kaynaklanıyor. İşin özüne baktığımızda müteahhitlerin yaptığı binaları denetleyecek kişiler sonuçta yine devlet yöneticileri.

Umarım Kahramanmaraş depreminin enkazından çıkarabileceğimiz kadar insanı ve hayvan dostlarımızı kurtarabiliriz. Bundan sonrası için de daha bilinçli adımlar atmak dileğiyle.

BBC Türkçe’nin konu hakkındaki videosu: