“Klitoris” Aslında Gelişmemiş Bir Penis midir? İşte İki Cinsel Organ Ortasındaki Benzerlikler

Klitoris ve penis, insan cinsel anatomisinin değerli yapılarıdır ve her ikisi de cinsel uyarılma ve zevk konusunda değerli rol oynarlar. 

İki farklı cinsiyete atfettiğimiz bu yapıların birbirlerinden tümüyle bambaşka özelliklere sahip olduklarını düşünürüz. Lakin daha yakından bakmak bizi şaşırtabilir.

Penis hakkında çok şey duyuyor ve biliyoruz. Pekala ya klitoris?

Cinsel anatominin en değerli ve karmaşık organlarından biri olan klitoris, dışarıda görünen kısmından çok daha fazlası içeride olan saklı bir hazine üzere.

Klitoris son derece ilgi cazibeli bir organ. Hakkında bir şeyler öğrenmeye başladığınızda sizi daima şaşırtmaya devam edebilir. Bu organa dair çok yakın vakte kadar neredeyse hiç bilgimiz yoktu. Penis ve penisle bağlantılı hastalıklar üzerine binlerce makale varken klitoris hakkında yok denecek kadar azdı.

Bugün ise bu organın 8000’e yakın hudut ucuna sahip olduğunu, yalnızca ve sadece cinsel zevk sağlamak için var olduğunu, üreme ve gibisi öteki hiçbir hedefinin olmadığını biliyoruz. Hatta ne yazık ki bu özelliği nedeniyle bugün birçok ülkede bayanların zevk almasını önlemek maksadıyla gerçekleştirilen kadın sünneti denilen yaralama ve klitorisin dış kısmını kesme uygulamaları mevcut.

İki organın birbirlerine ne kadar benzediğini görmek hayrete düşürüyor: Klitoris de birebir penis üzere uyarılma anında büyüyor ve erekte oluyor.

Klitoris, sahip olduğu 8000’e yakın hudut ucuyla cinsel uyarılmanın, ağır zevk ve orgazmın temel kaynağıdır. Cinsel uyarılma durumunda birebir penis üzere klitoris de kanla dolmaya başlar, büyür ve hassas hale gelir. Hudut uçlarının ağır bir biçimde uyarılması şahsa büyük bir cinsel haz verir.

Klitoris yalnızca dışarıda görünen kısmından ibaret değildir. Büyük bir kısmı bedenin içinde bulunur ve çeşitli hudut uçları, kan damarları ve dokularla birlikte çalışır.

Vajinanın üst kısmında, küçük dudakların içinde bulunan ve dışarıdan görünen küçük kısmı küçük bir penisi andıran bu organ, görünmeyen kısmında testislere benzeyen yapıları ile penisle büyük benzerlikler gösterir.

Klitoris ve penis tıpkı temel dokulara sahiptir. Kimi bilim insanları, klitorisi “kadın penisi” olarak isimlendirmiştir, zira ikisi de çok emsal bir embriyonik yapıdan gelişir.

Penis ve klitoris, anne karnında oluşmaya başladıkları birinci evrede neredeyse birebirdir.

Bu; organın klitorise mi yoksa penise mi evrileceği, östrojen mi yoksa testesteron hormonlarının mı baskın olduğuna nazaran değişir.

Hatta örneğin bayan vücudunda doğan trans bireyler cinsiyet ahenk sürecine girerek testesteron hormonu almaya başladıklarında klitorisleri kısa müddet içinde ayrıyeten bir ameliyat gerektirmeksizin küçük bir penise benzeyecek formda büyümeye başlar.

Ancak, klitoris ve penis ortasında kıymetli farklılıklar da var.

Klitorisin büyük bir kısmı vajina içerisinde bulunur ve tek fonksiyonu cinsel uyarılmayı sağlamaktır. Penis ise dışarıdan daha büyük bir yapıdır, idrar ve meniyi dışarı atma fonksiyonu görür.

Ayrıca klitoris çok daha fazla sinir ucu içerir. Penis de hudut uçları içerse de klitorise kıyasla sayısı epeyce azdır ve bununla irtibatlı olarak uyarılma hissi daha düşük düzeyde hissedilir.

Benzerlikleri dikkate alındığında, klitoris ve penis ortasında evrimsel bir bağ olduğunu düşünebiliriz. Lakin penisin küçük bir versiyonu olduğu sonucuna varmak yanlışsız olmayabilir.

Penis ve klitoris tahminen evrimin daha evvelki evrelerinde birebir organ olabilirler, lakin bugün çok büyük ölçüde farklı iki organ üzere görünüyorlar. Bu bahisteki akademik tartışmalar ve araştırmalar sürüyor. 

Ortak özellikler olduğu üzere çok sayıda farklılık da mevcut ve elimizdeki bilimsel veriler bu mevzuda şimdi yetersiz kalıyor. Bu nedenle klitorisi yalnızca bir “gelişmemiş penis” olarak tanımlamak gerçek olmayabilir.